Haftanın açılışkarşılaşmasında Villareal, sahasında Atletico Madrid’i ağırladı. Açıkçası maç öncesinde gollü ve keyifli bir maç olması konusunda pek bir beklentim yoktu. Gol konusunda yanılmadım fakat keyifli bir maç olması konusunda yanıldığımı söyleyebilirim. Gerçekten kalecilerin akşamı diyebileceğimiz kadar bol pozisyonlu ve tatmin edici bir oyun vardı sahada. Villareal’in son haftalarda yaşadığı bitiricilik sorunu, Jan Oblak kalitesiyle de karşı karşıya kalınca Villareal taraftarlarının gol sevinci yaşama ihtimali sıfırlandı. Jan Oblak bu karşılaşmada da gol yemeyerek, Atletico Madrid tarihinde en fazla maçı gol yemeden tamamlayan kaleci ünvanınıele geçirmiş oldu. Atletico Madrid’in hücum tarafına bakarsak, dün neyse bugün de o... Joao Felix önderliğinde birçok pozisyon bulsalar da olağandan farklı bir hamleleri yoktu. Bir de üzerine Villareal kalecisi Sergio Asenjo’nun meslektaşı Oblak’la yarışacak düzeyde bir akşam geçirmesi, sessizliğin bozulmamasına neden oldu. Böylece bu sezon sekizinci kez sahadan beraberlikle ayrılan Atletico Madrid, Diego Simeone ile beraber geçen ilk 16 haftalardaki en kötü performansına imza attı.
Cumartesi günü bizi Madrid’de karşıladı. Espanyol’u sahasında konuk eden Real Madrid’in kolay bir galibiyet alması bekleniyordu fakat bu kadarı beklemiyordu. Karşılaşmanın ilk dakikasından itibaren rakip yarı sahada üstünlük kuran Real, Vinicius Jr ve Karim Benzema önderliğinde birçok pozisyona girdi. Maçı izleyen herkes golü kimin atacağını tartışmaya başlamışken sürpriz bir isim sahneye çıktı. Elit santraforlara taş çıkaran bir bitiricilik kalitesi sergileyen Raphael Varane, takımının skoru da ele almasını sağladı. Gol sonrası daha az pozisyona giren Real Madrid, buna rağmen oyun kontrolünü elinde tutmaya devam etti ve rakibine göz açtırmadı. Benzema ile ikinci golü de bulup skoru da garanti altına aldılar ve galibiyet serisini dört maça çıkardılar. Espanyol ise Pablo Machin dönemindeki sekizinci maçında altıncı mağlubiyetini aldı. Teknik direktör değişikliği ile de son bulmayan dikey düşüş, istikametin emin adımlarla alt lig olduğunu gösteriyor.
“Derby del Turia”, Valensiya bölgesinin en önemli derbisidir. 56 yıldır devam eden bu rekabete, altın harflerle yazılacak bir karşılaşma izledik. İlk 20 dakika içerisinde Levante, Roger Marti ile iki gol bulunca herkesin fikri Levante’nin rahat bir galibiyet alacağı yönündeydi. Ta ki ilk yarının duraklama anlarında Roger Marti, bir de kendi ağlarını sarsıncaya kadar... İlk yarıda tek bir pozisyon dahi üretemeyen Valencia, bu golle beraber bu hafta yarasa değil anka kuşu olup küllerinden doğdu. Kevin Gameiro önderliğinde ve Levante savunmasının da yardımlarıyla, ikinci yarının ilk 15 dakikasında üstünlüğü ele geçiren Valencia, genç oyuncusu Ferran Torres ile de galibiyeti taçlandırdı. Levante ise kaçan üç puanın üzülmenin yanı sıra, kötü gidişatı derbi galibiyeti ile durdurma fırsatına bu kadar yaklaşmışken büyük bir hayal kırıklığı yaşamış olmalı.
Cumartesi gününün son karşılaşmasında Barcelona, Camp Nou’da Mallorca’yı ağırladı. Barcelona’nın rahat kazanmasını beklediğimiz karşılaşmada yanılmadık. Buna rağmen, bu galibiyeti bu şekilde özetlersem, sahada yaşananlara büyük bir ayıp etmiş olurum. Adeta “Rumba de Barcelona” müziği eşliğinde dans eden 11 oyuncu vardı sahada. Kaleci Ter Stegen’in bile gole katkı verdiği maçta yine Lionel Messi resitali izledik. Muhteşem gollerle hat-trick yapan Arjantinli süperstar, bu seviyeye bizleri öyle bir alıştırdı ki, sahada gördüklerimiz artık bizlere sıradan geliyor. Sahada bize sıradan gelmeyen ise Luis Suarez’in attığı topuk golüydü. Öyle bir topuk golü attı ki, bu golü yazıdan okumak yetmez. Mutlaka izlenmesi gereken bu falsolu topuk golü, sezonun golü ödülünü şimdiden eline almış durumda. Bu güzel galibiyette Barcelona taraftarlarını ayrıca sevindiren detay, Messi-Suarez-Griezmann üçlüsünün ilk kez bu kadar uyumlu bir görüntü sergilemesiydi. Mallorca ise kötü bir akşam geçiren Barcelona savunması karşısında sürpriz yapabileceği bir karşılaşmada, muhteşem Barcelona hücum hattının kurbanı oldu. Buna rağmen iyi bir direnç gösteren Mallorca, belki de son haftaların en iyi oyununu oynadı.
“İnsan, damarları kadar yaşlıdır.” demiş Thomas Sydenham. Kağıt üzerinde, dünyaya geldiği gün üzerinden 38 yıl 4 ay 20 gün geçmiş olan Joaquin Sanchez, hâlâkanı kaynayan gencecik bir adam olduğunu gösterdi bizlere. Karşılaşmanın ilk 20 dakikasında hattrick yapan tecrübeli kaptan, La Liga tarihinde hat-trick yapan en yaşlı oyuncu ünvanını, efsane isim Alfredo Di Stefano’dan devraldı. Athletic Bilbao, Joaquin fırtınası sonrası rahat bir karşılaşma olması beklenirken, ikinci yarıya ümitli bir şekilde çıkmasını sağlayacak golü penaltıdan buldu. İkinci yarıda ise çok sağlam bir defansif görüntü sergileyen Real Betis’in kilidini, sadece Yuri Berchiche’nin attığı türden bir gol açabilirdi. Buna rağmen, ikinci yarıda bu mükemmel golden bir tane daha bulma şansı yakalayamayan Bilbao, sahadan mağlubiyetle ayrılan taraf oldu.
Haftanın kapanış mücadelesinde Osasuna deplasmanına çıkan Sevilla, zirve takibini sürdürmek adına mutlak galibiyet parolası ile sahaya çıktı. Golü de erken bulan Endülüs ekibi için her şey yolunda giderken, ilk yarının duraklama anlarında gelen Osasuna golü şok etkisi yarattı. Osasuna’nın maç boyunca kaleyi bulan tek şutunun bu gol vuruşu olduğunu düşünürsek, Sevilla’nın yaşadığı hayal kırıklığını daha iyi anlayabiliriz. Yediği gol sonrası beklenen zirve takımı reaksiyonunu da veremeyince sahadan bir puanla ayrılan Sevilla için üçüncülük, daha gerçekçi bir hedef olarak gözükebilir. Osasuna ise sahadan puanları paylaşarak ayrılma alışkanlığını bu hafta da devam ettirdi. 16 maçta sekizinci kez sahadan beraberlikle ayrılan Bask ekibi, Atletico Madrid’le bu ünvanı paylaşmaya devam ediyor.
Haftanın Takımı: Valencia
Haftanın Oyuncusu: Joaquin Sanchez (Real Betis)
Haftanın Golü: Luis Suarez (Barcelona)
Haftanın Teknik Direktörü: Albert Celades (Valencia)
Haftanın Maçı: Barcelona-Mallorca
Son Dakika › Spor › Tapas: Atıştırmalık La Liga #5 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?