Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Beyhan Çakır, kendi yağınızın cilt altına verilmesiyle uygulanan yöntemle daha güzel bir cilde kavuşulduğunu söyledi.
Op. Dr. Beyhan Çakır, eskiden yağ enjeksiyonlarının dolgu amaçlı kullanıldığını belirterek, "Yapılan çalışmalar göstermiştir ki yağ dokusu kök hücreler açısından vücuttaki en zengin kaynaktır. Yağ hücreleri bu özelliği sayesinde transfer edildikleri bölgelerde dolgunluk sağlaması yanında yeni kollajen sentezini de arttırmaktadır. Böylece yüzdeki derin çizgiler doldurulup konturlar düzeltilirken ciltte genel bir gençleşme ve tazelenme de sağlanır" dedi.
Lipofilling, yani yağ enjeksiyonunun kişinin kendi yağ dokusunun kullanılarak hacim kazandırılmak istenen bölgeye verilmesi işlemi olduğunu ifade eden Çakır, "Vücudumuzda çukur olan bölgeler için ince bacakları daha kalın hale getirmede, dudakları dolgunlaştırmak ya da yaşlanmaya bağlı yüz, el, genital bölgeler gibi birçok bölgenin daha dolgun ve genç görünümünü yağ enjeksiyonu ile sağlayabiliyoruz. Kadınlar açısından sarkık olmayan dolgun göğüsler, ince bir bel, düşük olmayan yuvarlak bir popo ve düzgün konturlu bacaklar hep talep edilen istekler. Bana gelen hastaların taleplerini gözden geçirdiğimde diyebilirim ki kadınlar vücutlarının zayıf ve konturlu olmasını isterlerken, yüzlerinin daha dolgun görünmesini istiyorlar" şeklinde konuştu.
Çakır, konturların herkesçe kolaylıkla görülüp değerlendirildiği bölgelerin başında yüz bölgesinin geldiğine dikkat çekerek şunları kaydetti:
"Kadınların bir kısmı doğuştan fiziksel birtakım avantajlara sahip olabiliyor. Bu avantajlara sahip olmayan kadınlar için ise bazı oranları sağlayarak daha çekici görünüm elde edilebilir. Yüzde formülize edilmiş oranlar, daha belirgin elmacık kemikler, düzgün ve doğal bir burun, daha dolgun dudaklar ile yüzün daha fark edilir ve çekici olması sağlanabilir. Alt göz kapağı-orta yüz arasında gözyaşı oluğu olarak adlandırdığımız çukur hat, bazen yapısal bazen de yaşlandıkça belirgin hale gelebiliyor. Bu da kişinin yorgun ve olduğundan daha yaşlı görünmesine neden oluyor. Son yıllarda özellikle yüz bölgesiyle ilgili olarak üst yanak bölgelerinin daha belirgin olması isteniyor. Kadınların vücut hatlarını daha düzgün hale getirdiğimizde özgüvenlerinin de yükseldiğini gözlemliyorum."
Yağ enjeksiyonlarının en etkili kullanım yerinin yüz bölgesi olduğunu vurgulayan Çakır,
"Dikkat ederseniz genç ama yüzü zayıf olan kişiler olduklarından daha yaşlı gözükürken, biraz kilolu ve dolayısıyla yüzü daha dolgun görünen kişiler gözümüze olduklarından daha genç görünürler. İşte yağ enjeksiyonunun sırrı da burada, yüzümüzü zayıf, yani yaşlı göstermemesi. Bu gibi durumlarda kişinin kendi yağ dokusu kullanılarak yüzde hem kemiklerdeki erimeye bağlı dolgunluk azalması düzeltilebilir hem de azalan yağ doku yerine konularak daha dolgun ve daha genç bir görünüm elde edilebilir. Bu işlemin başarılı olması, yapan hekime, kullanılan aletlere ve tekniğe bağlı. Alınan yağ dokusunun hava ile temas etmemesi, yağın elde ediliş ve veriliş biçimine, yağı verirken kullanılan kanül çapları, kullanılan ejektörler ve uygulanan basınç gibi birçok faktör sonuç için önemli" diye konuştu.
Kişinin kendi yağ dokusunun kullanımının hazır dolgulara göre bazı avantajları olduğunu belirten Çakır, "Bu yöntemin avantajı kesi ve dikiş olmadığından yağın transfer edildiği ve alındığı bölgelerde iz olmamasıdır. Hazır dolgular, etki süresine göre geçici ve kalıcı dolgular olmak üzere iki gruptur. Kalıcı hazır dolgular hasta güvenliği açısından birtakım komplikasyonlara neden olabildiğinden hastalarda kullanımı uygun değildir. Kalıcı olmayan dolguların etki süreleri ise geçicidir. Bunlar göz önüne alındığında yağ enjeksiyonunun en önemli avantajlarından biri etkisinin uzun süreli olmasıdır. Yanak bölgesi gibi alanlarda dolgunluk sağlayıcı etkisi kalıcıdır ve hiçbir yabancı madde içermemektedir. Yağ enjeksiyonu doğru kişiye, uygun alanlara ve uzman bir plastik cerrah tarafından uygulandığında güvenli, uzun ömürlü ve doğal sonuçlar vermektedir" ifadelerini kullandı.
Çakır, işlemin birçok avantajı olduğunu ve kolay bir işlem olduğunu belirterek şöyle devam etti:
"Yağ enjeksiyonu tek başına ya da diğer ameliyatlarla kombine olarak yapılabilir. İşlemin başka bir avantajı da, yağ enjeksiyonunda yağ doku karın, bacaklar ya da kişinin yağlanmadan dolayı daha kitleli bulduğu vücudun herhangi bir yerinden alınabilir. Dolayısı ile kişinin hem kitleli bulduğu bölge, hem de çukur bölgesi düzeltilebiliyor. Alınan yağ gerekli işlemden geçirildikten sonra alıcı sahaya verilir. İşlem yapılacak alan genişliğine göre değişmekle birlikte yaklaşık 1-1,5 saat kadar sürer ve hastanede kalmayı gerektirmez. Bu da işlemin avantajları arasında sayılabilir."
Hastaların çoğunun yağ enjeksiyonu işleminden hemen sonra normal günlük aktivitelerine döndüklerini belirten Çakır, "İşlem sonrası morluk olur ya da olmaz ancak geçici ödem mutlaka olacaktır ve bunlar yaklaşık 10 gün içinde gerileyecektir. Enjeksiyon yerlerindeki kızarıklık ya da morluklar geçene kadar hastaların güneşe çıkmamalarını öneriyoruz. Bu sürede güneş koruyucular kullanılabilir, eğer kızarıklık olursa kapatıcılar ile bu bölgeler kapatılabilir" dedi. - ADANA
Son Dakika › Yaşam › Kendi Yağınızla Güzelleşin - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?