Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, Soma'daki maden faciasına ilişkin, "Bu tür hadiseleri İslam açısından değerlendirirken Yaratıcı'nın sonsuz kudretini yok saymak ne kadar yanlışsa insanın suç ve sorumluluklarına ilahi kudret üzerinden mazeret üretmek de o kadar yanlıştır" dedi.
29. İl Müftüleri İstişare Toplantısı'nda konuşan Görmez, toplantının Mardin'de gerçekleştirilmesinin önemli olduğunu, kentin, bölgedeki İslam beldelerinin pek çok özelliği ve yapısını kimliğinde taşıdığını söyledi.
Soma'daki maden faciasını anımsatan Görmez, hadisenin herkesi derinden yaraladığını, acının unutulmayacak derecede büyük olduğunu ifade etti.
Görmez, "İslam'ı ezeli hikmet penceresinden okuma ve değerlendirme konusunda ciddi idrak sorunları yaşadığımızı açıkça ifade etmek isterim. Her şeyden önce bizlerin yani toplumu irşad etme vazifesi yapanların görevi, sadece faciaların sonunda hayatını kaybedenlere son dini vazifelerini yapmak olmamalıdır" diye konuştu.
Görmez, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu tarz faciaların oluşmaması için her türlü tedbirin alınmasında gerekli dini, ahlaki ve vicdani hatırlatmaları yaparak sonuçların felakete dönüşmesini önlemeye çalışmak vazifemizdir. Bu tür hadiseleri İslam açısından değerlendirirken Yaratıcı'nın sonsuz kudretini yok saymak ne kadar yanlışsa insanın suç ve sorumluluklarına ilahi kudret üzerinden mazeret üretmek de o kadar yanlıştır."
- "Zalimin zulmüne tabi kılınmış bir din, Allah'ın razı olmayacağı bir dindir"
Görmez, ilahi adalete gölge düşüren tez ve yorumlardan kaçınmak gerektiğini vurguladı.
"Zulmü ve haksızlıkları meşrulaştırmaya araç yapan, dini algılama biçimleriyle hatalarını örtmek için istismar eden yorumlar karşısında hakikati söyleme mecburiyetimiz vardır" diyen Görmez, şu görüşü paylaştı:
"Dünyevi isteklerde sınır tanımaz hevesle gücüne güç katanların yanında olmadığımızı açıklamak ve duyurmak zorundayız. Masum ve gariban işçilerin alın terlerini dikkate almayan çarkın parçası olmaya davet edilen dini anlayıştan uzağız. O tarz dini yorumlarla bizim hiçbir ilgimiz olamaz ve olmamalıdır. Zalimin zulmüne tabi kılınmış bir din, Allah'ın razı olmayacağı bir dindir. Mazlumların, kimsesizlerin ve mağdurların yanında olmak ve onların hakkını, hukukunu korumak peygamberi bir misyondur."
İslam'ın şüphesiz hayat dini olduğunu aktaran Görmez, insanları ölüme terk etmenin İslami referansla açıklanamayacağını savundu.
Görmez, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu ve benzer olaylarda müminlere düşen, nerede hata yaptığımızın farkına varmak olmalıdır. Tabiat Müslüman'dır ve tabiat yasaları Allah'ın yasalarıdır. Allah, biz insanlara bu yasaları anlama kabiliyeti vermiş, bizden bu yasalara uygun hareket etmemizi emretmiştir. Allah'ın emrine ve rızasına uygun, fiziki olarak bu facianın oluşmasındaki sebepler karşısında gerekli tedbirlerin alınmasıdır. Nasıl ki sonuçlar karşısında müminin metaneti önemliyse sebepler karşısında da feraseti o kadar önemlidir."
Din hizmetlerinin salt kamusal hizmet olmadığına işaret eden Görmez, camiler, müftülükler, Kuran kurslarının da iş yeri olmadığını kaydetti.
- Diyarbakır
Son Dakika › Yerel › 29. İl Müftüleri İstişare Toplantısı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?