€œsözlü Kültür ve Yeni Türk Edebiyatı" Masaya Yatırıldı - Son Dakika
Yerel

€œsözlü Kültür ve Yeni Türk Edebiyatı" Masaya Yatırıldı

€œsözlü Kültür ve Yeni Türk Edebiyatı" Masaya Yatırıldı

€œgaziantep Araştırmaları (Sözlü Kültür, Dil ve Edebiyat) Sempozyumu” İkinci Gününde de İlgiyle İzlendi.

11.04.2008 18:28

“Gaziantep Araştırmaları (Sözlü Kültür, Dil ve Edebiyat) Sempozyumu” ikinci gününde de ilgiyle izlendi.

Ömer Asım Aksoy Konferans Salonu'nda Prof. Dr. Fuzuli Bayat'ın başkanlığını yaptığı günün ilk oturumunda “Sözlü Kültür ve Yeni Türk Edebiyatı” masaya yatırıldı. “Necip Asım Bey ve Malumat Mecmuası” üzerine sunum yapan Prof. Dr. Himmet Uç, “Necip Asım Bey Servet-i Funun batı karşısındaki katı tutumlarına karşılık Malumat Mecmuası'nda yazmaya başlamıştır. Aslen Kilis civarında doğmuştur. Türk dili üzerine münakaşa dahi edilemeyeceği bir zamanda Türk dili üzerine önemli çalışmalar yapıp bunları yayınlamıştır. Aynı zamanda Necip Asım Bey Avrupa basını takip edip lisan ve umumi alfabe çalışmalarını kamuoyuna duyurur” diye konuştu.

Ülkü Tamer ve Alleben anılarının Gaziantep'in geçmiş dönemdeki sosyal yaşantısı hakkında bilgiler verdiğini belirten Doç. Dr. Müzeyyen Buttanrı, Alleben Öyküleri'nde geçen mekanlar Gaziantep'in döneminde tanınmış mekanlarıdır. Hikayelerin kahramanları yazarın tanıdığı kişiler ve kendisidir. Öykülerinde Gaziantep sosyal yaşantısından verdiği kesitlerin dışında Gaziantep'in direnişini anlatır. Şimdiki çocukların yaşantısına bakıldığında hikayelerde geçen çocuklar yaşantısına imrenmemek mümkün değil” dedi.

“Ülkü Tamer'in gözünden Gaziantep” sunumuyla Tamer'i anlatan bir diğer konuşmacı Yrd. Doç. Dr. Bedri Aydoğan, “Mesleği gazetecilik ve çevirmenlik olmasına rağmen sanatçı ve şair kimliği ile ön plana çıkmıştır. Sinemayı çok sevdiği için yazılarında da Gaziantep'in sinema mekanlarına ait bilgiler detaylı olarak görülmektedir. Tamer'in ailesi Cumhuriyetçi yapısı ve dinsel motiflerle anlatılmıştır. Mutlu zengin bir aile izlenimi sunulmaktadır. Gaziantep'in en büyük eğlencesi piknik olarak gösterilmektedir” şeklinde konuştu.

Sözlü anlatımların yazıya geçirilirken vurgulanan duyguların aktarılmasında büyük bir zorluk yaşandığını kaydeden Yrd. Doç. Dr. Mehmet Çiçek de katılımcılara Gaziantep ağzı ile anlatılmış halk masallarını ve tekerlemeleri dinletti. Çiçek, “Sözle anlatılan duygu ve anlamlar yazıya geçirince kaybolmaktadır. Gaziantep bölgesi sözlü tekerlemelerin masalların çok fazla olduğu bir yerdir” şeklinde konuştu.

Barak Kültürünün Türkçe'nin baba ocağı olduğunun altını çizen Öğr. Gör. Mehmet Ali Yıldırım da, “Ezo ve Döne gelin adları katıksız Türkçedir. Ezo Türkçe'de abla anlamına gelir. Ezo Gelin'e bu ismi kardeşleri takmıştır” dedi.

Barak Kültürünün Türk Kültürü'nü büyük oranda yansıttığını belirten Yıldırım, "Barak Türkçe'nin baba ocağıdır. Baraklar dışa kapalı kültürle yaşayan ve kültürlerine sahip çıkarlar. Barak kelimesi eski Türkçe deki varaktan gelmektedir. Varak kelimesi batının kelime başına 'b' getirme geleneğine uyup 'barak' olmuştur. Bu kelime hızlı koşan ve yürüyen anlamına geldiği gibi sağlam at anlamına da gelmektedir” diye konuştu.

(OÇ-OÇ-Y) 11.04.2008 17:54 TSİ

Kaynak: İHA

Son Dakika Yerel €œsözlü Kültür ve Yeni Türk Edebiyatı' Masaya Yatırıldı - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement