Adana Cumhuriyet Başsavcısı Ali Yeldan, yargı-medya ilişkilerinin sağlıklı ve kurumsal bir yapıya kavuşturulmasının Adana ile ilgili oluşturulan olumsuz imaj ve kanaatlere son vereceğine inandığını söyledi. Yeldan, halkın gerçekleri öğrenme hakkının da özgür ve doğru haber dolaşımını öngören bir hukuki yapının gerçekleştirilmesine bağlı olduğunu kaydetti.
Çukurova Gazeteciler Cemiyeti (ÇGC) ile Adana Cumhuriyet Başsavcılığı'nın gazetecilere yönelik düzenlediği "Basın Kanunu" eğitim semineri ÇGC binasında yapıldı.
Eğitim seminerine Adana Cumhuriyet Başsavcısı Ali Yeldan, Adana'da basından sorumlu Cumhuriyet Savcısı Kıvanç Odabaşıoğlu, Çukurova Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Nükhet Ergeç ve basın mensupları ve ÇEP Anadolu İletişim Meslek Lisesi öğrencileri katıldı.
Seminer öncesi bir konuşma yapan Adana Cumhuriyet Başsavcısı Ali Yeldan, Avrupa Birliği ile Adalet Bakanlığı tarafından yürütülen 'Kitlesel Medya ve Yargı Arasındaki İlişkilerin Güçlendirilmesi Projesi' kapsamında yaklaşık 1.5 yıl önce Türkiye'de ilk kez Adana Adliyesi'nde Medya İletişim Bürosu'nun hizmete girdiğini hatırlattı. Bu büronun basın mensupları ve adli birimler arasında köprü vazifesi gördüğünü anlatan Yeldan, adliyede çalışmaları daha şeffaf bir zemine oturtulmasını amaçladıklarını bu kapsamda Medya İletişim Bürosu'nun iki taraf arasındaki ilişkilerin güçlendirilmesine de katkı sağladığını söyledi.
İletişim, bilgi ve teknoloji çağında insanların kendilerine bir çok kaynaktan gelen bilginin güvenilirliği ve sağlığı noktasında tereddütler yaşadığına dikkat çeken Başsavcı Yeldan, "Sosyal medya ile birlikte özellikle elektronik basında çak fazla bilgi akışı yaşanırken, bunlardan hangisine güvenebiliriz ve hangisiyle kararlar verebiliriz, bu noktada emin olamıyoruz. Buna karşın adliyelerdeki basın sözcülüğü aracılığıyla, yargı ve medya arasındaki doğru bilgi akışı güvenilir kaynaktan sağlanacaktır. Yargı mensupları olarak, bunu kalıcı ve sürekli hale getirmek için çalışırken, basının haber alma hakkı, fikir ve görüşlerini ifade edebilme hürriyetine de destek vermiş olacağız. Böylelikle her iki taraf arasındaki ilişkilerin güvenilir ve şeffaf olması, birbirlerinin sınırlarını bilen, doğru ve tarafsızlıktan taviz vermeyen bir yapı oluşturulmasının da önü açılacaktır. Yargı-medya ilişkilerinin sağlıklı ve kurumsal bir yapıya kavuşturulması ayrıca ilimiz ile ilgili oluşturulan olumsuz imaj ve kanaatlere de son verecektir. Yaşanan adli olayların abartılması, saptırılması ve toplumda korku ve endişe oluşturacak şekilde kamuoyuna yansıtılması, gereksiz tekrar ve ayrıntılarla toplumun huzur ve güvenliğini zedeleneceğinden, bu durumun önüne geçmek gerektiği aşikardır. Bununla birlikte; Cumhuriyet Başsavcılığımızın suçla mücadelede yürüttüğü çalışmalar neticesinde, kentimizdeki suç oranında geçen yıla göre azalma olduğu görülecektir." dedi.
"ADANA'DA ADLİ VAK'A ORANI AZALIYOR"
Adana'da nüfusun artmasına rağmen kamuoyuna yansıtılanın aksine adli vaka oranlarında düşüşler yaşandığına da dikkat çeken Yeldan, "Cumhuriyet Başsavcılığımızca geçen yıl ekim ayı sonuna kadar 68 bin 160 soruşturma dosyasından işlem yapılırken, bu yılın aynı ayını kadar bu sayı yaklaşık yüzde 3 azalarak 66 bin 272 olmuştur. Yine toplumumuzun kanayan yarası uyuşturucu ile ilgili, Başsavcılığımızca birçok kurum ve kuruluşla koordineli çalışmalar yürütülmektedir. Başsavcılığımızca uyuşturucu satıcılarına yönelik bu yıl içinde düzenlenen operasyonlar neticesinde, 781 kişi tutuklanarak cezaevine gönderilirken, uyuşturucu satıcıları ve kullanıcılarından 3.5 ton esrar, 105 kilo eroin ve 129 bin uyuşturucu hap ele geçirilmiştir. Bu doğrultuda, Cumhuriyet Başsavcılığı olarak, vatandaşlarımızı zehirlemeye çalışan uyuşturucu odaklarıyla ilgili mücadelemizin kararlılıkla süreceğini belirtmek isterim" şeklinde konuştu.
"DOĞRU HABER DOLAŞIMINI ÖNGÖREN BİR HUKUKİ YAPI GEREKLİ"
Basın özgürlüğünün temelinde, düşünce ve kanaatlerin serbestçe açıklanabilmesi olduğunu dile getiren Başsavcı Yeldan, sözlerini şu şekilde tamamladı:
"Demokratik toplumun temel taşlarından birisi olan düşünceyi açıklama yani ifade özgürlüğü yer almaktadır. Anayasa'da da belirtildiği üzere, içtenlikle söyleyebilirim ki Basın hürdür, sansür Basın yolla düşünce açıklama özgürlüğü, çağımızda, halkın bilgilenme, gerçekleri öğrenme hakkın sağlanabilmesi ise özgür ve doğru haber dolaşımını öngören bir hukuki yapının gerçekleştirilmesine bağlıdır. Zira toplumun bilgilenmesi, özgür, yaygın, çok yönlü, doğru, saptırılmamış haber ve bilgi dolaşımıyla sağlanacağı aşikardır. Bu duygu ve düşüncelerle; siz değerli basın mensuplarımızın tüm hak ve hukukunun korunması noktasında adliyemizin birlikte hareket edeceğini belirtir, ilimizin gelişimi ve tanıtımına katkı sağlayacağınızı diliyorum."
"BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ DEMOKRASİ İLE DOĞRUDAN İLİŞKİLİDİR"
Basın Kanunu hakkında bir sunum yapan basından sorumlu Cumhuriyet Savcısı Kıvanç Odabaşıoğlu, basın özgürlüğünün demokratik bir toplum açısından olmazsa olmaz bir hak olduğunu ve demokrasi ile doğrudan ilişkili olduğunu kaydetti.
Medyanın dördüncü güç olarak yer aldığı toplumda herkes tarafından bilindiğini anlatan Cumhuriyet Savcısı Odabaşıoğlu, "Yasama, yürütme, yargıdan sonra dördüncü güç olarak medya yer almakta. Peki medya demokrasiyi nasıl etkiliyor? Medya demokrasiyi doğrudan etkiliyor. Nasıl etkiliyor? Toplumun doğru bilgi alma hakkı sayesinde insanlar siyasal tercihlerini daha düzgün yapabiliyorlar. Buda daha sağlıklı bir demokrasi işleyişine katkı sağlıyor. Birde basının yaptığı haberler, eleştiriler ve yorumlarla kamu mekanizmasını denetliyor. Buda demokrasiyi doğrudan etkileyen bir unsur" diye konuştu.
Çukurova Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Nükhet Ergeç de basın etiği ve buna ilişkin ülkemizde yaşanan sorunlara dikkat çekti. Ergeç, sağlıklık bir işleyiş için bütün kesimlerin etik ve vicdani değerlere dikkat etmesi gerektiğini dile getirdi. - ADANA
Son Dakika › Yerel › Adana'da Basın Kanunu Semineri - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?