Başbakan Yardımcısı Atalay, Diyarbakır'da."Toplumsal Atmosfer Bize Büyük Bir Destek Veriyor." - Son Dakika
Yerel

Başbakan Yardımcısı Atalay, Diyarbakır'da."Toplumsal Atmosfer Bize Büyük Bir Destek Veriyor."

Başbakan Yardımcısı Atalay, Diyarbakır\'da."Toplumsal Atmosfer Bize Büyük Bir Destek Veriyor."

Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, "Toplumsal atmosfer bize büyük bir destek veriyor."

21.02.2013 16:11

Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, "Toplumsal atmosfer bize büyük bir destek veriyor. Büyük bir rüzgar var. Bu rüzgarın karşısına kimse geçemez" dedi.

Atalay, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker ile The Green Park Hotel'de sivil toplum kuruluşu temsilcileriyle yaptığı toplantının ardından yaptığı açıklamada, çözüm süreci içerisinde İl Danışma Meclisi toplantılarına önem verdiklerini, toplantılardaki hedeflerinin kamuoyunu aydınlatmak ve kamuoyunun desteğini almak olduğunu kaydetti. Toplantılarda toplum kesimlerinin, kanaat önderlerinin ve sivil toplum kuruluş temsilcilerinin süreçle ilgili umutlarının, beklentilerinin büyük olduğunu ve desteklerinin ileri seviyede olduğunu gördüklerini ifade eden Atalay, bundan da memnuniyet duyduklarını bildirdi.

Vatandaşın görüşünü önemsediklerini, 10 yıllık iktidarları döneminde Türkiye'nin çok değiştiğini, tabuların yıkıldığını, yasakların kalktığını, demokrasinin gelişip derinleştiğini vurgulayan Atalay, her şeyin her yerde konuşulduğunu, ülkenin her kronik sorununa eğildiklerini, hiç bir şeyin halının altına süpürülmediğini kaydetti.

Her sorunu çözmek için riskler alarak cesaretli adımlar atarak yollarına devam ettiklerini, 11 yıldır en başta bir demokrasi mücadelesi yürüttüklerini dile getiren Atalay, geçmişte yapılan yanlışları, devletin yanlışlarını düzeltiklerini, devletin bugün kendisiyle yüzleştiğini, vatandaşları tekrar kazanmak için geçmişteki yanlışların telafisi için uğraştıklarını aktardı.

Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, AK Parti döneminin bu manada bir restorasyon dönemi olduğunu, bölge insanının bunu iyi bildiğini, 47 defa uzatılan OHAL'i kaldırarak Türkiye'yi normalleştirme konusundaki icraatlarına başladıklarını, bunların adım adım devam ettiğini söyledi.

-Yeni anayasa çalışması-

Anayasa ile ilgili çalışmanın sürdüğüne değinen ve 10 yıldır yürüttükleri Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi'nin yeni bir evresini başlattıklarını belirten Atalay, şöyle konuştu:

"Bunlar hepsi birlikte yürüyor. Burada sivil toplum kuruluş temsilcileri de ifade ettiler. Anayasa beklentisi çok. AK Parti olarak sivil anayasanın yapılması konusunda kararlıyız. Şu anda meclisteki Uzlaşma Komisyonu'nda anayasa ile ilgili ilerleme olabilmesi için elimizden gelen çabayı gösteriyoruz. 325 milletvekilimiz olduğu halde komisyona sadece 3 milletvekili verdik. 3 parti 9 milletvekili verdi. Yeter ki anayasa yapılsın diye tavizler veriyoruz. Ama bir süre var. Yaklaşık mart ayı sonu gibi süre ifade edildi. Eğer uzlaşma komisyonunda bir mesafe alınırsa çok memnun olacağız. Ama orada bir oyalama taktiği güdülüyorsa, ki bazı partilerin o yöndeki eğilimlerini seziyoruz. Biz sivil, gerçek bir anayasa istiyoruz. Bazı partiler 'mevcut anayasayı ve mevcut sistemden ne kadarını korursak o kadar kardır' yaklaşımı içerisinde oluyorlar. Dolayısıyla uzlaşmazlık noktaları da buralardan oluyor. Tabii burada yürümezse biz alternatifler aramakta haklıyız. Başbakanımız da bunu ifade etti. Alternatif yöntemle anayasayı yapmak için arayacağız. Partilerin dördüyle değilse, üçüyle, üçü de olmazsa biriyle. En azından referanduma götürecek bir sayı bulursak anayasayı yapmaya kararlıyız. Sivil anayasa mutlaka yapılmalıdır. Partilerin hepsi olabilir, herhangi birisi de olabilir."

-Başkanlık sistemi-

Atalay, anayasanın yapılmasına engel bir durumda olmadıklarını ve olmayacaklarını da anlatarak, "Dün Başbakanımız da ifade etti. Evet başkanlık sistemi de bizim için önemli. O konuda Uzlaşma Komisyonu'na görüş verdik. Ama bütün diğer konularda uzlaşma sağlanırsa, konu başkanlık sistemine kalırsa orada da biz esneyeceğiz. O konuda da tavizler vereceğiz" diye konuştu.

Çözüm süreciyle ilgili riskler alan, cesaretli adımlar atan bir hükümet olduklarını, milletin sürece her gün biraz daha destek verdiğini belirten Atalay, her seçimde daha fazla oy aldıklarını, son kamuoyu yoklamasında son seçimlerde aldıkları oranın bir iki puan üstünde olduklarını bildirdi.

Çözüm süreciyle ilgili Türkiye'de iyi bir atmosfer oluştuğunu, hem sivil toplum kuruluşları olarak hem bütün bölgelerdeki vatandaşlar olarak artık terörün bitmesi, kardeşliğin gelişmesi yönünde büyük bir arzunun bulunduğunu kaydeden Atalay, "Yeter ki kan dursun, ondan sonra demokratik yollarla biz her meselemizi halledebiliriz. Demokrasinin yolu açık. Bizim yolumuz demokratik mücadele. Demokratik mücadele ile haksızlıkları bir bir temizlemeye çalışıyoruz. Hep beraber siyasetin önünü açalım. Kan ve terör bitsin" şeklinde konuştu.

-Büyük bir rüzgar var-

Türkiye'nin artık yasaklar ve tabular ülkesi olmadığını, ret, inkar ve asimilasyon politikalarının uygulanmadığını, her şeyin rahat konuşulduğu bir ülke olduğunu vurgulayan Atalay, eğer terör durursa her şeyin daha da rahat konuşulacağına inandıklarını söyledi.

"Toplumsal atmosfer bize büyük bir destek veriyor. Büyük bir rüzgar var. Bu rüzgarın karşısına kimse geçemez" diyen Atalay, Diyarbakır'da sivil toplum kesimlerinden büyük bir destek gördüklerini, bundan büyük bir memnuniyet duyduklarını dile getirdi.

-Karadeniz'deki olaylar-

Sürecin hassasiyetini bildiklerini ve provokatif girişimlere karşı endişeli olduklarını belirten Atalay, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Doğrusu son Karadeniz Sinop olayları epey kurgulanmış. Onu şimdi daha iyi biliyoruz. Dün Terörle Mücadele Yüksek Kurulu toplantımız vardı. Orada da bu konularla ilgili güvenlik birimlerimizin açıklamaları oldu. Orada kimlerin, hangi örgütlerin organize ettiğini daha iyi biliyoruz. Bunlar normal vatandaşın, normal Karadenizli vatandaşın yaptığı değil. Bizim elimizde iyi araştırmalar var. Önceki dönemler gibi değil. Bu süreç artık bunu gösterdi. Bu konular artık Türkiye'de bir olgunluğa ulaşmış. Özellikle kanın durması, terörün bitmesi konusunda Türkiye'nin tüm kesimlerinde büyük bir arzu var. Sürece destek var. Yaptığımız araştırmada hiçbir bölgenin diğer bölgelerden bir farkı yok, destek anlamında. Karadeniz, Sinop'ta olan olaylar normal Karadenizlinin bir tepkisi değildir. Biraz organize, sosyal medyada önceden organize edilerek geliştirilmiş bir süreçtir."

Atalay, seçilmiş milletvekillerinin ülkenin her köşesinde özgürce, rahatça faaliyetlerini yürütebileceklerini, bunları hiç kimsenin engelleyemeyeceğini vurgulayarak, Türkiye'nin artık bu safhaları geçtiğini, bu konulara müsaade etmeyeceklerini bildirdi.

"Diyarbakır'da bütün görüşmelerden çok memnun kaldık. Bu güzel medeniyet şehrimiz korkuları, acıları yenerek, gerçekten bir medeniyet şehri olsun, insanları korkusuzca yaşasın, kepenkler kapanmasın, çocukların acısı yaşanmasın. Bütün çocuk ve gençler bizimdir. O güzel günlere doğru inşallah giden bu sürece hepimiz destek olalım" diyen Atalay, herkesin o hassasiyet içerisinde olması gerektiğini vurguladı.

-Bakan Eker'in konuşması-

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker de dün akşam 40 kanaat önderiyle, bugün de yaklaşık 36 sivil toplum kuruluşu temsilcisi ile bir değerlendirme yaptıklarını bildirerek, şöyle dedi:

"Değerlendirmenin esası özellikle yaşadığımız süreç. Türkiye'nin en yakıcı sorununu çözmeye dönük yaşanan sürecin bir değerlendirmesiydi. Süreçle ilgili duygularını aldık. Herkes bu sürecin gelişmesinden memnun. Buna ait umutlu ve iyimser. Ortak ifade bu. Bu işin acelesiz ama süratli tamamlanması gerektiğine dair talep ortaya çıktı. Bizden isteyen, dile getirilen hususlar bunlar. Bu şekildeki istişare mekanizması devam ediyor."

(Sürecek)

Muhabir: Nurten Aslan-Özgür Ayaydın-Ümit Özdal

Yayıncı: İrfan Cemiloğlu - DİYARBAKIR

Kaynak: AA

Son Dakika Yerel Başbakan Yardımcısı Atalay, Diyarbakır'da.'Toplumsal Atmosfer Bize Büyük Bir Destek Veriyor.' - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement