Başkanlık Sistemi Bu Memlekete Lazım Olan Bir Model"

MEHMET FATİH ASLAN - TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Burhan Kuzu, "Başkanlık sistemi bu memlekete lazım olan bir model. Yani eğer Türkiye'yi yöneteceksek, bunun başka da çaresi yok" dedi.

Kuzu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2012'de oluşturulan Anayasa Uzlaşma Komisyonu'na AK Parti olarak bir anayasa metni sunduklarını ve bu metnin muhtevasında başkanlık sisteminin yer aldığını belirtti.

Sunulan anayasa metninin başkanlık sistemi esas alınarak hazırlandığını anlatan Kuzu, "Anayasada neler var, neler yoktan ziyade şunu düşünmek lazım; başkanlık sistemi bu memlekete lazım olan bir model. Yani eğer Türkiye'yi yöneteceksek bunun başka da çaresi yok" diye konuştu.

Yürürlükteki 1982 Anayasası'nı "yamalı bohça" olarak nitelendiren Kuzu, anayasada birçok değişiklik yapıldığını ancak birçok özelliğinin de korunduğunu vurguladı.

Türkiye'nin parlamenter sistemle yola devam etmesinin mümkün görülmediğini savunan Kuzu, şunları söyledi:

"Halkın seçtiği bir cumhurbaşkanı düşünün, yine halkın yüzde 20 ile seçtiği koalisyonla iktidara gelen bir başbakan düşünün. Yüzde 70'le seçilen bir cumhurbaşkanı ile yüzde 20 ile seçilen bir başbakan arasındaki ilişkiyi düşünün. Çok zorlanır başbakan. O bakımdan yapılması gereke,  o aradaki hırgürü önleyen, çift başlılıktan ortaya çıkan sıkıntıları gideren, kuvvetler ayrılığını gerçek anlamda getiren ve hükümette devamlığı sağlayan, çok güçlü bir parlamento oluşturan 'başkanlık modeli'ne geçmek lazım. Aksi halde, Türkiye'deki istikrar giderse bütün birikimler gidiyor."

Fransa örneği

Yeni anayasa ile yerel yönetimleri güçlendireceklerini, üniter yapının korunacağını, yeni anayasada belediye başkanları ile valilerin görevlerine devam edeceklerini ifade eden Burhan Kuzu, şu bilgileri verdi:

"Belediye başkanı da olacak, vali de olacak ama sadece belediye başkanı ile belediye encümeninin yetkileri artacak. Mesela bugün Fransa bize benzer, üniter yapılı bir ülkedir. Bizdeki gibi üniter yapısı güçlü olan bir ülkedir ama dünyanın yerel belediyesi en güçlü olan ülke de Fransa'dır. Olabiliyor demek ki. Hem merkezi korumak hem üniter yapıyı korumak, hem de yereli güçlendirmek mümkündür. Eğer deniyorsa; yeni anayasada, öz yönetim, federal yapı böyle bir şey yok. Cumhurbaşkanımızın söylediği, 'tek devlet, tek bayrak, tek millet, tek ülke' bizim için vazgeçilmez sınırlardır. Zaten onun dışında birçok haklar yasayla veriliyor. Her grubun, dini, etnik grupların sorunları, bizim başımızın tacıdır. Çözmek bizim görevimizdir ama 'ben bundan ayrı bir şey kuruyorum' dediği zaman bu bizde yok. Bunu anayasaya koysan bile referandumda geçmez."

Yeni anayasada Çözüm Süreci

Çözüm Süreci'nin yeni anayasada tanınacak bir takım haklarla yer bulacağını, özellikle yeni anayasadaki etkisinin, yerel yönetimlerin güçlendirilmesiyle görüleceğini vurgulayan Kuzu, "Yani bölgedeki, Doğu'dur, Güneydoğu'dur yerel yönetim güçlenince buradaki belediyeler de güçlenecek ama aynı güçlenmeyi batıda da yapıcağız, aynı oranda yapacağız. Federal yapı gelmez, özerk yapı gelmez, öz yönetim diye bir yapı gelmez. Ne gelir, merkezde bir yetki. Fakat Anadolu'ya yayılmış bir yerel yönetimler yetkisi, belediyelerin güçlü olduğu yetkiler gelir. Bu önemli. Yeni sistemde bence en önemli müjde budur" diye konuştu.

"Referanduma götüreceğiz"

Genel seçimde 330 milletvekili sayısına ulaşamadıkları takdirde, yeni anayasayı yapamayacaklarına işaret eden Burhan Kuzu, "Çünkü muhalefet partileri, parlamenter sistemden başka sistem tanımıyor" eleştirisinde bulundu.

Muhalefet partileriyle anayasa yapma şanslarını "sıfır" olarak niteleyen Kuzu,  "Anayasayı sadece kendi gücümüz olursa yapabileceğiz. Yoksa zaten Türkiye koca bir soru işareti. O bakımdan AK Parti'ye tam oy vermenin zamanı. Yani hatalarımız varsa zaman içerisinde bunlar giderilebilir ama Türkiye bilinmeyene doğru sürükleniyorsa, bu kendini uçurumdan atmak gibidir. Biz hangi rakamla gelirsek gelelim, 367 de olsa, anayasayı değiştirme gücümüz referandumsuz da olsa, biz referanduma mutlaka sunacağız" dedi.