Batıdaki Şehirler Göç Sayesinde Rekabetini Artırıyor

Büyükşehir Belediyesi ve Marmara Belediyeler Birliği'nin Bursa Kent Konseyi işbirliğiyle düzenlediği 'Küreselleşme sürecinde Bursa'da Dönüşüm' adlı seminerde konuşan Prof. Dr. Murat Güvenç, göç olayının olumsuz bir durum olmadığını belirterek, "Batı bölgeleri göç sayesinde rekabet gücünü artırıyor" dedi.

Atatürk Kongre Kültür Merkezi'nde (Merinos AKKM) düzenlenen seminere, kurum yöneticileri, şube müdürleri ve ilgili personel katıldı. Bursa Kent Konseyi Başkanı Mehmet Semih Pala, Bursa'nın Türkiye'nin en önemli kentlerinden biri, Büyükşehir Belediyesi ve Bursa Kent Konseyi'nin de örnek kurumlar olduğunu belirtti. Bursa'da üretilecek çözümlerin ülkeye hitap etmesi gerektiğini söyleyen Pala, kurumların da buna yönelik çalışmalar yaptığının altını çizdi. 1/100 bin ölçekli çevre planıyla ilgili olarak konseyin 6 ay süren bir çalışma yürüttüğünü hatırlatan Pala, "Akademik odalar ve üniversitelerin katılımıyla yapılan süreç sonucunda 55 maddelik ilke kararları belirlendi. Farklı dünya görüşüne sahip insanlar oy birliğiyle karar verdi. Büyükşehir Belediyesi de süreci sürdürüyor. Bursa'nın geleceğe yönelik planları, her kesimin katılımıyla belirleniyor. Bursa'da atılacak her adım, kentin ötesinde ülke için önemlidir. Bursa ve civarındaki çözümler, Türkiye'ye hitap eder. Bursa'nın yöneticileri de bulundukları konumun bilincindedir. Bursa Kent Konseyi, Büyükşehir Belediyesi ve Marmara Belediyeler Birliği arasındaki işbirliği artarak devam edecektir" dedi.

Seminerde bir de sunum yapan İstanbul Şehir Üniversitesi Öğretim üyesi ve Şehir Araştırmaları Merkezi Müdürü Prof. Dr. Murat Güvenç, Bursa tarihinin küresel ekonomi bilinmeden anlaşılamayacağını, Bursa'nın her dönem küresel bir şehir olduğunu dile getirdi. Osmanlı Devleti'nin doğuda yaptığı fetihlerin İpek Yolu'nu korumaya dönük olduğunu da ifade eden Güvenç, İpek Yolu'nun Bursa'dan geçmesi sebebiyle önemini sürekli koruduğunu belirtti. Günümüzdeki küreselleşme sürecini de değerlendiren Güvenç, Türkiye'nin son yıllardaki gelişimi hakkında sunum yaptı.

İllere göre eğitim düzeyinin 90'lı yıllarda ve günümüzde batıya geldikçe arttığını söyleyen Güvenç, yaş durumunda ise doğuya gittikçe genç nüfusun arttığını kaydetti. Batı bölgelerinin yaşlı bölgeler olduğunu söyleyen Güvenç, "Türkiye'de doğurganlık inanılmaz derecede düşmüş durumdadır. Kadın başına 1,8'dir. Fransa ile aynı düzeydedir. Eğer batı illerine göç olmasa nüfus hızlı bir şekilde düşecek ve yaşlanacak. Bu yüzden göç meselesinde aceleci yargılarda bulunmamak gerekir. Çünkü batı bölgeleri göç sayesinde rekabet gücünü artırıyor. Bursa ise 2000 yılına bakıldığında en yaşlı kategorisinin bir basamak altında yer almaktadır. Göçün daha az gittiği yerler ise daha yaşlı yerleşimler oluyor. Doğu bölgelerinde doğurganlık oranı 3,3'dır. Ülke ortalamasının yaklaşık iki katıdır fakat doğu bölgesi 1950'li yıllardaki 9 düzeyinden bu noktaya gelmiştir. Türkiye ortalama ise 1950'lerde 5,8 iken 1,8'e düşmüştür. Ülkemizde çok büyük demografik değişim var. 2008 yılı verilerine bakıldığında ise yoğun göç alan yerlerin nüfusu biraz gençleşiyor. Göç almayan batı illerinde ise yaşlı nüfus daha fazladır" diye konuştu.

Bursa'nın sanayideki önemini her zaman koruduğunu, buna bağlı olarak çeşitlenemediğini kaydeden Güvenç, 90'lı yıllarda Türkiye için Bursa ne kadar önemliyse 2008 yılında da aynı oranda önemli olduğunu fakat pozisyonun hiç değişmediğini ifade etti. Göçlerin kentlere göre dağılımına da değinen Güvenç, "Türkiye'deki göçlerin yüzde 22'sini Karadeniz Bölgesi'ndeki şehirler üretiyor. İstanbul ve Bursa'ya gelen 100 kişiden 50'si de bu bölgelerden geliyor. Bursa, İstanbul ile aynı yerlerden göç alıyor. Bölge içine baktığımız zaman ise Bursa, Uludağ'ın güneyinden önemli göç akımı alıyor. Artık yorganını sırtına alan rastgele bir yere gitmiyor. İnsanlar, bulunduğu şehrin göç odağı olan şehre veya civarına gidiyor" diye konuştu.

Bursa'ya ilçe düzeyine bakıldığında 1990 yılında Osmangazi ve merkeze yakın ilçelerde eğitim düzeyinin yüksek, dağ yöresinde ise düşük olduğunu ifade eden Prof. Dr. Güvenç, 2008 yılına gelindiğinde ise kümeleşmenin daha belirginleştiğini anlattı. Bursa'nın yaş haritasının da eğitim haritasının tam tersi olduğunu kaydeden Güvenç, Türkiye'nin her yerinde olduğu gibi Bursa'da da eğitim düzeyinin düşük olduğu bölgelerde genç nüfusun, eğitim düzeyinin fazla olduğu bölgelerde yaşlı nüfusun kendini gösterdiğini dile getirdi. Bursa'nın güç ve zayıf yönlerinden de bahseden Güvenç, otomotiv, tekstil, deri, gıda kollarında rakipsiz olduğunu söylerken, "Bunun yanında Bursa, ar-ge, dizayn, marka üretme konusunda zayıf kalmış. Şehirde bölünmüşlük etkisi belirgin diyebiliriz. Yanyana duran iki şehir gibi çalışıyor. Dış dünyayla bağlantıları sayesinde ise sürekli kendisini yenilemesini sağlıyor. Fırsatlara bakılırsa, göçmenlerin etkili emek sağlaması, kamu hizmetlerinin kaliteli olması, aktif nüfusun yoğun olarak gelmesidir" dedi. - BURSA