Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, yerli otomobil çalışmalarına ilişkin, "Özellikle gençlerden müthiş ilgi gördük. Aynı zamanda gençlerden eleştiri de aldık" dedi.
Işık, TÜBİTAK'ta düzenlenen Motor Mükemmeliyet Merkezi mutabakat imza töreninde, merkezin Türkiye açısından çok önemli olduğunu söyledi.
Burada belki Türkiye'de ilk defa 15 sanayi kuruluşu ve 4 kamu kurumunun imzalayacağı protokolü hayata geçireceklerini ifade eden Işık, Türkiye'nin motorla ilgili tüm birikimini burada toplayacağını vurguladı.
Işık, dünyada ilkleri başaran bir ülke olma konumuna yükselmeye başladıklarını dile getirerek, bir süre önce yerli otomobilin prototiplerini tanıttıklarını anımsattı.
Bugün bazı gazetecilerin iyi niyetle bir "iletişim kazası" olarak yazdıklarını anlatan Işık, "Hayır, bu bir iletişim stratejisi. Biz ilk gün prototipleri paylaştık ama bazı bilgileri önümüzdeki günlerde sizinle paylaşacağız dedik. Bu prototiplerle ilgili büyük bir ilgi uyandı. Özellikle gençlerden müthiş ilgi gördük. Aynı zamanda gençlerden eleştiri de aldık. 'Ya bu Cadillac'a benziyor bu Saab'a benziyor'. Gençlerin müthiş bir ilgisi var. Bazı yazarlarımız eleştiri yaptılar, onlara da teşekkür ettik. Arzumuz şuydu, bu tartışılsın" şeklinde konuştu.
"Fikri mülkiyet hakları için 40 milyon avro ödedik"
Işık, bazı art niyetlilerin bu durumu itibarsızlaştırmaya çalıştığını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"(Bu çakma, bu devşirme) yahu bir bakın, bazı bilgileri de sizinle paylaşacağımızı söyledik. Biraz bekleseydiniz bari. Türkiye, maalesef 2. Abdülhamid döneminde başlayan bir serüveni bugüne kadar hayata geçiremedi. Biz teknolojinin bir paradigma değişimi yaşadığı bu dönemde bir fırsat yakaladığımızı düşünüyoruz. 30-40 yılda gelen bir fırsatı iyi değerlendirelim. ya bir prototipi sıfırdan her şeyiyle kendimiz yapacaktık. Bunun maliyeti en az 3 yıl ortalama 5 yıl ve yaklaşık 1 milyar dolar. Bu hem uzun hem de pahalı bir maliyetti. İkinci yolsa bu konuda kendini ispatlamış, 'know-how'ını ve fikri mülkiyet haklarını satın aldığımızda bize en az 3-5 yıl kazandıracak iş birliği anlaşmasıydı. Arkadaşlarımız otomotiv sektöründe değerli arkadaşlarımızla TÜBİTAK'taki arkadaşlarımız çalışma grubu oluşturdular. Şu anda Saab 9-3 bizim için uygun bir platform dedik. Üretimde değil ama her türlü tip onay belgeleri alınmış, sertifikasyonları yapılmış bismillah deyip başlayacağımız uygun bir platform."
Bu platform satın alındığında kendi teknolojimizin buna yükleneceğini hem de yeni teknolojileri geliştireceklerini dile getiren Işık, "Bunu seri üretimle kendi markamızla satarız. Fikri mülkiyet hakları için bugün bir gazete çıktı prototip için yazmış ama fikri mülkiyet hakları için biz 40 milyon avro ödedik. Bir milyar dolara bize mal olmasını ve ortalama 5 yıl gerektiren bir süreci biz bir yıldan daha az bir süreye ve 40 milyon avroya bitirmiş olduk. Sektördeki herkes bunun değerini biliyor. TÜBİTAK'ın sahip olduğu teknolojiyi 9-3 platformuna yükleyeceğiz, yeni teknolojileri burada hep birlikte geliştireceğiz bizim için bu araç yerli otomobil projesi sadece bir Türk markası üretme projesi değildir" diye konuştu.
Işık, bu aracın geliştirilmesiyle ilgili her türlü hak ve yetkinin kendilerinde olduğuna işaret ederek, bu çalışmayı uluslararası iş birliğiyle de güçlü bir şekilde sürdüreceklerini belirtti. Işık, şöyle devam etti:
"TÜBİTAK'ın batarya teknolojisi konusunda ciddi bir birikimi ve 'know-how'ı var. Bizim bunu ticarileştirmemiz lazım ki bunu geliştirelim. Bu ticarileştirmenin yolu da kendi otomobilinizi yapmak ve onun bataryasını Türkiye'de üretmek. Biz bu anlayışla yola çıktık. İyi niyetli eleştirilerin tamamına büyük bir içtenlikle teşekkür ediyorum ama fotoğrafın tamamı ortaya çıkmadan 'bu devşirmedir, çakmadır' ifadesini art niyetle kullananlara da hiç saygı duymadığımı ifade ediyorum."
"Gençlerimizin iyi niyetle yaptığı her eleştiri, başımızın üzerinde"
Otomobili sıfırdan üretmenin ABD'yi yeniden keşfetmek gibi olduğunu anlatan Işık, "(İlk gün Saab demedin), o da bizim stratejimiz canım. Gençler biraz ilgilensinler, değerlendirsinler, benzetsinler, üzerinde konuşsunlar bu projenin ne kadar önemli olduğu kamuoyunda tartışılsın. 'İletişim kazası', 'Hayır iletişim stratejisi.' Bunu bilerek yaptık. Kimin iyi niyetle kimin de acelecilikle devşirme, çakma ifadeleriyle projeyi değersizleştirmeye çalıştığını gördük. Bizim için büyük kazanç. Bugün bir yazarımız alınmış, benim kastım, art niyetle projeyi değersizleştirmeye çalışanlardır. Yoksa gençlerimizin iyi niyetle yaptığı her eleştiri çok büyük samimiyetle söylüyorum, başımızın üzerinde. Eleştiri olmazsa gelişme olur mu?"
Işık, Saab'ın güçlü bir otomobil altyapısı olduğunu ifade ederek, hazır birikim varken bunu Türkiye'ye taşıyacaklarını söyledi. Bunu yapmayan ülke olmadığını dile getiren Işık, kendilerinin menzili uzatılmış elektrikli aracı tercih ettiklerini kaydetti. Işık, menzili uzatanın jeneratör olduğunu anlatarak, bunun da dizel, benzin ve LPG'yle çalışan motorla alternatörden oluştuğunu bildirdi.
Otomobilde ve otomotivde güç aktarma organları ve motorda emisyonla ilgili tutucuların yapıldığı sistemlerin önemli olduğunu belirten Işık, "eşek" yüküyle para vererek bunları satın aldıklarını söyledi.
Türkiye'nin birikiminin üretici olmasını sağlayacağını anlatan Işık, şunları kaydetti:
"15 sanayicimiz merkezde kendi ihtiyaç duyduğu her türlü araştırmayı program dahilinde yapacak. Bilgi birikimi paylaşılacak ve Türkiye için ekonomik, sosyal faydaya dönüşecek. 3,5 milyar dolar ithalat yapan bir ülke merkezde oluşacak sonuçları ticarileştirecek belki 10 milyar dolarların üzerin ihracat yapan ülke konumuna gelecek. Hedefimiz bu. Gerekirse hizmet de satın alırız ama her yönüyle fikri mülkiyet hakları bize ait, 'know-how'ı bize ait, patenti, lisansı her şeyi bize ait motorları üretiriz hem kendi yerli otomobilimizde kullanırız hem traktörcülerin ihtiyacını karşılarız hem kamyon üretip dünyaya satan firmalarımız var. Bu insanlarımızın, jeneratörcülerimizin motor ihtiyacını karşılarız. Hem de dünya motor teknolojisinde söz sahibi olan ülke konumuna geliriz. Mükemmeliyet merkezinde menzil uzatıcı dizel motordan, benzinli motordan traktörler, kamyonlar, iş makineleri, jeneratör ve diğer tüm alanlarda ihtiyaç duyduğumuz motorlarımızı after treatment sistemiyle geliştireceğiz."
TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi (MAM) Başkan Doç. Dr. Bahadır Tunaboylu da makinelerin insan hayatında önemli rol oynayacağını bildirdi.
Devletin karar vermesi durumunda her türlü modern ve ileri teknolojiyi yapabileceklerini belirten Tunaboylu, "Emisyon azaltıcı sistemler geleceğin teknolojilerini zorluyor. Bu konuda elektronik motor kontrol ünitelerini çalışmak zorundayız hem milli tasarımlarla egzoz arıtma sistemlerini üretmek zorundayız. Motorlar küçülecek büyüyecek ama hem elektrikli hem de içten yanmalı motorlar uzun süre kullanımda olacak. Yeni imzalanan projemiz, uçak motoru geliştirme projesini başlatıyoruz. Bunlar Türkiye'nin yapması gereken projeler" ifadelerini kullandı.
Konuşmaların ardından ilgili paydaşlar, merkezin mutabakat sözleşmesini imzaladı.
Son Dakika › Yerel › Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Işık Açıklaması - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?