METİN BOLAT - Kayseri ve Konya'daki çocuğa şiddet olaylarıyla gözyaşlarına boğulan görme engelli Türkan Harmankaya ile Hayriye Değer, yuvalarını açtıkları engellilerle adeta bir bebek gibi ilgileniyor.
Türkan Harmankaya (65), doğumda beyin felci geçirdiği için yatağa mahkum olan ve evlat edindiği Enes ile 16 yıldır özveriyle ilgileniyor.
İki yıl önce geçirdiği rahatsızlık nedeniyle sağ gözü hiç görmeyen, sol gözünde ise yüzde 40 görme kaybı bulunan, bacağının biri de kısa olduğu için rahat yürüyemeyen Harmankaya'nın Enes'e sevgisi, çevresindekilerin "At bunu. Kendini de eşini de paraları da bitirdin" sözlerine rağmen her geçen gün arttı.
Beş çocuğu olan Hayriye Değer (67) ise yaşamını yitiren komşusunun 45 yaşındaki zihinsel engelli kızı Serap'a 17 yıldır öz evladı gibi bakıyor.
Çevresindekilerin "Bununla uğraşılmaz. Nasıl bakacaksınız? Çocuklarının yanına giderken sana yük olur" sözlerine karşın Değer, bir gün bile Serap'ı bırakmayı düşünmedi. Serap ve Enes, gösterilen sevgi ile hayata sımsıkı sarıldı.
Fedakar iki kadın, Kayseri'de çocuklara bir üvey annenin işkence yaptığı ve Konya'da çocuklara anneleri tarafından şiddet uygulandığı haberleriyle büyük üzüntü duydu.
Serap'ı sahiplendiği için şükretti
Hayriye Değer, sahiplendikleri Serap'ın zamanla iletişim kurmaya, yürümeye, kendi işlerini yardımsız yapmaya ve sorunlarını anlatmaya başladığını söyledi.
Kızlarıyla evlerine huzur ve mutluluk geldiğini aktaran Değer, Serap'ı öz çocuklarından hiç ayırmadığını ifade etti.
Anneliğin sadece doğurmak olmadığını vurgulayan Değer, şunları söyledi:
"Evladım hasta olduğunda 'daha da kötüleşir' düşüncesiyle uyuyamıyorum bile. Son günlerde anneleri tarafından şiddete uğrayan çocukları gördüğümde yaşadığım acıyı kelimelere dökmekte zorlanıyorum. Çocuklara şiddeti görünce üzüntüden uyuyamadım. İyi ki Serap'a yuvamızı açmışız. Onu sahiplendiğimiz için bir kez daha mutlu oldum. Kızım da görüntüleri görünce ağladı. Böyle annelik olmaz. Elimizden gelse o çocukları o an bağrıma basmak, acılarını dindirmek isterdim."
Enes'in üzülmesi bile yüreğini acıtıyor
Türkan Harmankaya ise yatağa mahkum olan Enes'in kılına bile zarar gelsin istemediğini, üzerine titrediğini anlattı.
Enes'i sertçe öptüklerinde bile canının acımasından korktuğuna işaret eden Harmankaya, gösterdiği sevgi ve ilgi nedeniyle çocuğunun evlatlık olduğuna kimsenin inanmadığını dile getirdi.
Yanlarına aldıktan sonra Enes'in sürekli havaya bakma ve ellerinin kasılması gibi rahatsızlıklarının azaldığını görünce mutlu olduğunu belirten Harmankaya, şöyle dedi:
"Enes'teki gelişimi görenler inanamıyor. Oğlumun ağlamaması için elimden geleni yapıyorum. Annelik budur. Üvey bile olsa bir anne çocuğunu nasıl üzer anlamıyorum. Görüntüleri izleyince üzüldüm. 'Bir anne bunu yapamaz' dedim. Çocuklara moral verip, başlarını okşamak istedim. Savunmasız çocuklarına şiddet uygulayan kadınların psikolojik rahatsızlıklarının olduğunu düşünüyorum. Çünkü normal düşünen anne çocuğuna şiddet uygulayamaz. Onları izleyince Enes aklıma geldi. Çocukların çaresizliğini görünce çok ağladım. Rabbime 'Ömrüm bittiyse ömür ver, Enes'imi kimsenin eline bırakma' diye dua ediyorum. Enes'ime benden başka kimse iyi bakamaz. Sevgime muhtaç."
Son Dakika › Yerel › Çocuğa Şiddet Onların da Yüreğini Yaktı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?