Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Şimdi de çıkmışlar, evleri işaretliyorlar. Biz, bu işaretleme işini tarihten hatırlıyoruz. Söze gelince mağdur insanların haklarını savunduklarını söyleyenler ellerine güç geçince kendilerinden başka hiç kimseye hayat hakkı tanımayacaklarını gösteriyorlar. Ey benim Kürt kardeşlerim, buradan açıkça söylüyorum, eğer bu seçimde bölücü örgüte ve onun güdümündeki partiye karşı güçlü bir duruş ortaya koymazsanız, inanın bana bunlar size hayatı zindan ederler çünkü bu zihniyet, sadece 1946 değil aynı zamanda 1990'ların zihniyetidir" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Cumhurbaşkanı halkla buluşuyor" programı kapsamında Mersinlilere hitap etti.
Türkiye'de 1950 seçimlerinde sandıklarda hile değil, millet olduğunu ifade eden Erdoğan, "O sandıkta gözü yaşlı, ağzı dualı dedeler, nineler, hasta yatağından omuzlanıp getirilen piri faniler vardı. 1950 seçimlerinin sandığında geleceğe de ilk defa umutla bakmaya başlayan gençler, yürekleri teneffüs ettikleri özgürlük havasının heyecanıyla çarpan insanlar vardı. Ben bugün Mersin'i öyle görüyorum" diye konuştu.
Bu nedenle herkesin müsterih olmasını isteyen Erdoğan, "Bu ülkede sandıkta hile yapmaya bunların gücü yetmeyecek" dedi.
Sandığın başında siyasi partilerinin temsilcilerinin olduğu kadar, vatandaşların da bulunacağını, bunu en hassas şekilde takip edeceğini belirten Erdoğan, şunları söyledi:
"Sandıktan çıkan sonuç her partinin elinde zaten var. Bu sonuçların birleştirilmesi de hakim teminatı altında ve itiraz yolları açık olarak yapılıyor. Elindeki sandık sonucu ile birleştirme tutanağındaki sonucu farklı gören parti gider itirazını yapar ve oylar yeniden sayılır. Seçimde her şey bu kadar açık, şeffaf yürüyor. Buna rağmen 'hile' diyenler kusura bakmasınlar kendi başarısızlıklarına şimdiden kılıf uydurmaya çalışanlardır."
-"1946 sandığını hortlatmanın gayreti içindeler"
Tek parti döneminin özentisi içindeki bir partinin yeniden 1946 sandığını "hortlatmanın" gayreti içinde olduğunu dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti:
"Bilhassa doğu ve güneydoğu bölgelerimizdeki vatandaşlarımızı baskı altına alarak tehdit ederek kendilerinden başka kimsenin o sandıktan çıkmamasını sağlamaya çalışıyorlar. Seçim çalışmaları sırasında da bu faşist yüzlerini her fırsatta ortaya koydular. İşte bakıyorsunuz Güneydoğu'da, Şırnak'ta insanları öldürdüler. 50 kişiyi sokağa döktükleri insanlar vasıtasıyla öldürdüler. Bunu yapan kim? Terör örgütünü arkasına alan partinin eş başkanı. Çıkmış şimdi meydanlarda dürüstlükten, barıştan bahsediyor. Sen kim, barış kim. Sen kim, dürüstlük kim. Bunlar insanlıktan nasibini almamış, bunlar terörü maalesef teşvik edenler. 15 yaşındaki Yasin Börü'yü et dağıtırken 3. kattan atmak suretiyle bıçaklayıp ondan sonra da arabayla üstünden geçerek şehit edenler bunlar değil mi? Ve utanmadan, sıkılmadan diyor ki, 'ben böyle bir şey talep etmedim.' Ölen kim? 50 Kürt, öldüren kim yine Kürt. Ben Kürt kardeşlerime sesleniyorum. Sizi bu zalimlerin, bu faşist Kürtlerin elinden biz diğer Kürtleri kurtarmaya geliyoruz. Bizim mücadelemiz bu. Bunlar benim samimi Kürt kardeşlerimin dostu değil, onların dostu biziz, onlara hizmeti veren biziz."
-"Yaratılanı yaratandan ötürü sevdik"
Bu ülkede ayrım yapmadan yaratılanı Yaradan'dan ötürü sevdiklerini ifade eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Şimdi de çıkmışlar, evleri işaretliyorlar. Biz, bu işaretleme işini tarihten hatırlıyoruz. Söze gelince mağdur insanların haklarını savunduklarını söyleyenler ellerine güç geçince kendilerinden başka hiç kimseye hayat hakkı tanımayacaklarını gösteriyorlar. Ey benim Kürt kardeşlerim, buradan açıkça söylüyorum, eğer bu seçimde bölücü örgüte ve onun güdümündeki partiye karşı güçlü bir duruş ortaya koymazsanız, inanın bana bunlar size hayatı zindan ederler çünkü bu zihniyet, sadece 1946 değil aynı zamanda 1990'ların zihniyetidir. Dün başka bir ırkçılık adına size tahammül edemiyorlar, evinizde, iş yerinizde, köyünüzde, mahallenizde sizi taciz ve tahkir ediyorlar. Bugün bir başka ırkçılıkla aynı yollara tevessül ediyorlar. İsimler farklı ama kafa aynı."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 12 yıldır bu kafayla bu zihniyetle mücadele ederek bugünlere geldiklerini vurgulayarak, 'İnsanı yaşat ki devlet yaşasın' diyerek vesayetin tüm araçlarını, yöntemlerini ortadan kaldırdıklarını kaydetti.
"Dün köy yakan, yargısız infazda bulunan zihniyetle yaptığımız mücadeleyi bugün bölücü örgütün uzantılarına karşı veriyoruz. Çünkü bugün bölgedeki insana aynı zulmü bunlar yapıyor" sözlerini kullanan Erdoğan, dün devlet adına bölge insanına zulüm yapıldığını, bugün örgüt güdümündeki parti adına zulüm yapıldığını belirtti.
-"Hep milletimizin yanında yer aldık"
Zulmün, baskının, kan dökenlerin yanında değil hep milletin yanında yer aldıklarını anımsatan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Demokrasi adını ağızlarından düşürmeyip faşizmin en sefil örneklerini sergileyenlere karşı milletimizin yanında yer almaya devam edeceğiz. Devlet zulmünden kurtardığımız kardeşlerimizi örgüt zulmüne terk etmeyeceğiz" diye konuştu.
Bu örgütün Kürtlere zulmettiğini, onların kanını döktüğünü ifade eden Erdoğan, "Çünkü bu örgütün misyonu Kürt kardeşlerime hizmet etmek, onlara aydınlık gelecek sağlamak değil tam tersine Kürt kardeşlerimi yeni bir vesayetin karanlığına sürüklemektir" değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye'de bir dönem tek parti eliyle "Makbul Türk" üretilmeye kalkıldığını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
"Makbul Türk neydi biliyor musunuz? Tüm değerlerinden kopartılmış, tarihine, kültürüne yabancılaştırılmış, kendi milletine küçümseyerek bakan bir dünya yurttaşı modeliydi. Milletimiz rahmetli Menderes'e, rahmetli Özal'a, son olarak da bize verdiği destekle bu oyunu bozdu. Şimdi de bölücü örgüt ve güdümündeki parti eliyle makbul Kürt üretmeye çalışıyorlar. Peki makbul Kürt nedir? Kabe olarak Taksim'i bilen, Diyanet'i kaldırmak isteyen, imam hatiplere karşı, Kuran kurslarına karşı, elimde gösterdiğim Kürtçe mealli Kuran'a karşı ve bütün bunların karşısında, her türlü sapkınlığın yanında duran Kürt'tür. Biz buna da izin vermeyeceğiz. Bu ülkenin tarihinin, inancının, kültürünün ayrılmaz parçası olarak Kürt kardeşlerimin böyle bir zilletin içine itilmesine göz yummayacağız. Tek partinin makbul Türk projesini başına geçiren bu millet, inanıyorum ki makbul Kürt projesini de yerle yeksan edecektir."
Mersinlilerden bu oyunu bozmalarını ve 7 Haziran'da milli iradeye sahip çıkmalarını isteyen Erdoğan, "Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, yetmez kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız" dedi.
(Sürecek)
Son Dakika › Yerel › Cumhurbaşkanı Erdoğan, Mersin'de - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?