Çorum'da gazeteciler Emniyet Genel Müdürlüğü'nün basın mensuplarının emniyet müdürlükleri hizmet binalarına alınmamasına ilişkin genelgesini kalem bırakarak protesto etti.
İl Emniyet Müdürlüğü önünde toplanan gazeteciler adına basın açıklaması yapan Hitit Gazeteciler ve Yayıncılar Derneği Başkanı Tugay Afat, gazetecilere yönelik yasakçı uygulamalara bir yenisi daha eklendiğini, Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından yayımlanan genelge ile Türkiye genelinde 22 Aralık 2013 tarihi itibariyle basın mensuplarının Emniyet Müdürlüğü hizmet binalarına giriş yapamayacaklarının duyurulduğunu söyledi.
Genelgede ayrıca gazetecilerin bazı hizmet binalarında yer alan basın odalarına giriş kartlarını iade etmelerinin istendiğini hatırlatan Afat, "Demokrasilerde "sen buraya giremezsin, bunu yazamazsın" gibi dayatmalar yoktur. Gazeteciler toplumun bilgi edinme, gerçekleri öğrenme hakkı için kamu görevi görür. ve bu nedenle sade vatandaştan farklı olarak birçok kurum ve kuruluşa girebilir. Ülke gündeminin 'yolsuzluk' gibi son derece ağır ithamlarla meşgul olduğu bugünlerde yayımlanan genelge son derece manidardır. Yayımlanan genelge ile kamunun haber alma hakkının engelleniyor olmasını ne yazık ki tek kelime ile nitelendirebiliyoruz.Sansür. Bu karar sansürdür, basın özgürlüğüne açık bir müdahaledir" dedi.
Türk basını 12 Eylül darbesi döneminde bile böylesine bir uygulamaya, dayatmaya maruz kalmadığını öne süren Afat, toplumun gerçekleri görmeye, öğrenmeye her zamankinden daha fazla ihtiyacının olduğunu, ve hiçbir yönetimin, halkın bilgisinden gerçekleri uzun süre saklayamayacağını, her gerçeğin gün ışığına çıkmaya mahkum olduğunu kaydetti.
Gazetecilerin dün olduğu gibi bugün ve gelecekte de halkın haber alma hakkı için yazmaya, gerçekleri gün yüzüne çıkarmaya devam edeceğini kaydeden Afat, "Sansüre asla boyun eğmeyeceğiz. Basın özgürlüğüne yapılan müdahalelere asla göz yummayacağız. Emniyet Müdürlükleri'nin kapılarının meslektaşlarımıza kapatılmasını, gazetecilerin ve dolayısıyla halkımızın sağlıklı bilgiye erişiminin ortadan kaldırılmasını şiddetle kınıyoruz. Genelge o kadar üstün körü hazırlanmış ki, bir gazeteci ehliyet veya pasaport işlemleri için ya da bir konudaki şikayetini bildirmek için bile ancak davet olursa emniyet müdürlüklerine girebilecek. Bu kadar absürt bir kararı ancak gerçeklerden korkanlar alabilirdi. İktidarın baskısıyla ve emniyet eliyle alınan bu kararı protesto ediyoruz"
Gazetecilerin bilgiye erişim hakkının gasp edilmesi nedeniyle avukatlar aracılığı ile genelgenin iptali için dava açılacağını açıklayan Afat, "Bu gün kalemlerimizi bırakıyor olmamız, bir yenilginin ifadesi değil, sansüre karşı oluşan tepkimizin göstergesidir. Bu zamana kadar olduğu gibi bundan sonraki süreçte de basın ve ifade özgürlüğü için yürüttüğümüz mücadeleye sonuna kadar devam edeceğiz" diye konuştu.
Bir diğer konunun ise Türk Hava Yolları'nın (THY) bugüne kadar Sözcü, Aydınlık, Yeniçağ, Birgün, Evrensel, Sol gibi gazetelere uyguladığı uçaklara bu gazeteleri almama kararını genişletmesi, Zaman ve Bugün gibi gazeteleri eklemesi olduğunu anlatan Afat, "THY'nin ölçüsü belli ki iktidarı üzen gazeteler uçaklara giremez şeklindedir. Dün nasıl uçak sansürünü eleştirdiysek bugün de eleştiriyor ve THY'nın kendine gelmesi gerektiğini söylüyoruz. Vergilerimizle o koltuklara oturanların ayrım yapmalarının hukuk dışı olduğunu bir kez daha vurguluyoruz. Uçak yolculuğu yapan yurttaşlarımızın da özellikle bu gazeteleri istemelerini ve THY'ye bu şekilde mesaj vermelerini bekliyor ve diliyoruz" ifadelerini kullandı.
Çorum Emniyeti ile kentte yayın yapan gazete, televizyon, radyo yada internet sitelerinin çalışan ve yöneticileri arasında bugüne kadar sorun yaşanmadığını, her iki kesim de kamu görevi yaptığının bilinciyle hareket ettiğini ve sağduyuyu öne çıkardığını anlatan Afat, "Bundan sonra da aynısının olacağından şüphe duymuyoruz. Bizim tepkimiz iktidarın emniyeti kendine kalkan yapmak istemesi, kendi emniyetini vatandaşınkinden önce tutmasıdır. Yani bugün burada bulunmamızın nedeninin emniyet güçleri değil, iktidarın keyfi uygulamaları olduğunun altını çiziyoruz. Hem emniyet güçlerini hem de basını töhmet altına sokan bu kararın derhal gözden geçirilmesini istiyoruz. Evin her tarafı yanar, alevler içinde kalırken vazoyu kim düşürdüğünün hesabının sorulmasını hedef şaşırtma ve pisliklerin üzerinin kapatılması girişimi olarak görüyoruz. İktidardan yolsuzluk iddialarının üzerini kapatacak adımlar atması, yaşananlardan emniyeti ve basını suçlaması yerine ders almasını ve hukukun gereklerini yerine getirmesini bekliyoruz"
Afat'ın açıklamasının ardından basın açıklamasına katılan gazeteciler yanlarında getirdikleri kalemleri emniyet müdürlüğü önüne bırakarak dağıldılar. - ÇORUM
Son Dakika › Yerel › Gazeteciler'den Kalemli Protesto - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?