Gastroözefageal Reflü Hastalığı (GÖRH) ile ilgili olarak bilgiler veren Özel Çorlu Reyap Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Dr. Cengiz Uyar: "Reflü tedavisi, öncelikle diyet ve yaşam değişikliklerini de içeren, uzun süreli ilaçların kullanıldığı bir yaklaşımla tedavi edilir" dedi.
Normal sindirim sistemi yapısında,
yiyeceklerin sindirimi yemek borusundan aşağıya doğru mideye ve oradan bağırsaklara geçerek gerçekleşir diyen Uyar: "Reflü hastalığı, mide içeriğinin yukarıya doğru yemek borusuna geri kaçması sonucu oluşur. Bunu sonucunda midedeki asit ve pepsin (midede proteinlerin sindirimine yardım eden madde) yemek borusu alt ucunu tahriş eder.
Böylelikle göğsün alt - orta kısmında, bazen boğaza dek çıkan acı - ekşi bir tat, midede ekşime ya da göğüste ağrı ya da dolgunluk, şişkinlik hissi gibi insanda huzursuzluk yaratan yakınmalar meydana gelir. Erişkinde olduğu kadar çocuklar da bu hastalığa maruz kalabilir. Özellikle gebelik, aşırı kilo, kabızlık, öksürük, yere doğru eğilmeyi gereken ağır işlerde çalışma, stres, düzensiz ve aşırı yağlı-asitli gıdalarla beslenme, sigara, çay-kahve tüketimi, mide üst kısmının göğüs boşluğuna doğru fıtıklaşması, bazı ilaçlar (antihipertansifler, antidepresanlar ve benzeri) hastalığın oluşumuna ya da ilerlemesine katkıda bulunur" diye konuştu.
Uyar ayrıca: "Reflü hastalığı olan insanlarda yemek borusunun alt ucunun tahrişi ve sürekli aside maruz kalmasıyla ortaya çıkan ülserler, bazen gizli ya da hızlı kanamalara yol açarlar. Daha da ileri evrelerde yemek borusunun alt ucunda darlık ve tedavi edilmeyen hastalarda Barrett özefagusu diye adlandırılan kanser öncüsü hücrelerin yer aldığı bir tabloya yol açar. Yukarıya çıkan mide asidi yemek borusundan boğaza,
özellikle geceleri soluk borusuna kaçabilir. Bu hastalarda öksürük, ses tellerinde tahrişe bağlı ses kısıklığı, sık üst solunum yolları iltihabı, sinüzit, orta kulak iltihabı, bronşit ve akciğer enfeksiyonları gibi çeşitli üst ve alt solunum yolları rahatsızlıkları görülür. Bazı hastalar astım ile karışabilir. Hastalığın tanısı kolaydır. Tedaviden tanıya gidilebildiği gibi, doğrudan tanıyı koyma ve biyopsi alınması avantajıyla üst sindirim sistemi endoskopisi ön plandadır. Ayrıca ilaçlı radyolojik tetkikler; kulak, burun, boğaz muayenesi gibi dolaylı tanı yöntemleri de vardır. Yemek borusunda asit varlığını saptayan, çalışmasını inceleyen, mide boşalmasını değerlendiren daha ayrıntılı, ancak bir o kadar da zahmetli testler de yapılabilir"
şeklinde konuştu.
Uzm. Dr. Cengiz Uyar şöyle konuştu: "Reflü tedavisi, öncelikle diyet ve yaşam değişikliklerini de içeren, uzun süreli ilaçların kullanıldığı bir yaklaşımla tedavi edilir. Diyette çay, çikolata, kafeinli, asitli, yağlı yiyecek ve içeceklerden, nikotin ve alkol alışkanlıklarında uzak durmak önemlidir. Asit baskılayıcı, mide girişindeki kasın basıncını artırıcı ya da mide boşalmasını hızlandıran ilaç tedavilerinin başarısız olduğu hastalarda cerrahi tedavi uygulanır. Ameliyatta, yemek borusu alt ucu midenin üst kısmı ile sarılarak, mürekkep hokkası gibi bir mekanizma oluşturulur, böylelikle baş aşağı pozisyonda bile mide içeriğinin geri kaçmasını önlenir. Adeta açık bir gömlek yakasının kravatla toparlanmasına benzer bu yöntem, laparoskopi altında yapıldığında kısa yatış süresi içinde, ağrısız bir ameliyat sonrası konforu ve ilaçsız bir yaşam sağlar. Şişmanlığın ve sanayi üretimi beslenmenin giderek arttığı günümüzde reflü, önemli bir halk sağlığı sorunu olarak sık karşılaşılan bir durumdur. Önceleri nadir görülen mide giriş kısmı kanserlerinin giderek artması da reflü hastalığının yaygın görülmesine bağlanmaktadır. Önlemenin tedavi etmekten daha basit ve ucuz olduğu bilinciyle, oluşumunda rol oynayan etkenleri ortadan kaldırmak, yaklaşımların ilk basamağı olmalıdır."
(SŞ - )
11.04.2013 14: 52: 56
TSI
NNNN - TEKİRDAĞ
Son Dakika › Yerel › Genel Cerrahi Uzmanı Cengiz Uyar: 'Reflü Diyetle Tedavi Edilebilir' - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?