Şanlıurfa'da, Ziraat Mühendisleri Odası ve İnsan Hakları Derneği (İHD) şube başkanlıklarından sonra Halkın Demokrasi Partisi (HADEP) il başkanlığını yürütürken 1994'de öldürülen Muhsin Melik'in soruşturma dosyası, dava dosyasına dönüştürülemediği için 2 haziranda 20 yıl zaman aşımına uğruyor. Melik'in ailesi ve arkadaşları, dosyanın "İnsanlığa karşı işlenen suç" kapsamında ele alınmasını ve zaman aşımından muaf tutulmasını isterken, ailenin avukatlığını üstlenen Fethi Gümüş ise soruşturmayı yürüten Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcısı'nın Melik'in doktor gözetimindeki beyanını görmezden gelerek, ifadesine başvuracak kimsenin olmadığını kendilerine ilettiğini belirtti.
Suikast gününü hatırlatan Muhsin Melik'in kardeşi Faruk Melik, ağabeyinin 2 Haziran 1994'te sabah evden çıkıp işyerine giderken, yanındaki arkadaşı Mehmet Ayyıldız ile birlikte çapraz silahlı ateşe tutulduklarını ifade ederek, "Ağabeyim Urfa Devlet Hastanesi'ne kaldırılıp ameliyata alındı. Tedavisi sürerken doktorun da yanında 'Beni takip eden sivil polisler vurdu' diyordu. Zaten ameliyattan sonra hayatını kaybetti. Bu bir insanlık suçudur. Zaman aşımına uğramaması gerekiyor. AKP iktidarı barış barış diyor. Eğer samimiyse bu faili meçhule kurban giden insanlarımızın katillerini yakalasınlar. Şu ana kadar faili meçhule kurban giden hiçbir insanımızın katili yakalanmadı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan istediğinde Genelkurmay Başkanı'nı bile gözaltına aldırıp, tutuklatabiliyor. Neden bu faili meçhule diye katledilenlerin katillerini adalet önüne çıkartmıyor?" diyerek tepki gösterdi.
YAZAR: KATİLLERİ ARAMIZDA DOLAŞIYOR
İHD Şanlıurfa Şube Başkanı ve aynı zamanda mücadele arkadaşı Atilla Yazar ise, "Bugün insan haklarından bahsediyorsak bu Muhsin Melik arkadaşın verdiği demokratik mücadele sonucudur" dedi. Muhsin Melik'in Urfa'nın ilk meşru milletvekili olduğunu kaydeden Yazar, "1992 yılında tıpkı bu yılki yerel seçimlerde olduğu gibi kirli oyunlarla, türlü türlü seçim hileleriyle Muhsin arkadaşımızın milletvekilliğini düşürdüler. Biz daima Muhsin arkadaşın yarıda bırakmış olduğu mücadeleyi sürdürmeye çalışıyoruz" diye konuştu.
Melik'in "faili belli" kişiler tarafından vurularak katledildiğini vurgulayan Yazar, şöyle konuştu: "Gerek iktidarın gerek adli makamların bunun üzerinde durması gerekiyor. Bu tür faili meçhul denilen olayların üzerinde durulursa bütün katiller de ortaya çıkartılabilir. Failler hepsi şu an elini kolunu sallaya sallaya içimizde dolaşıyorlar. Bunların yakalanması an meselesidir. İktidar çözüm sürecinin olumlu neticelenmesini istiyorsa hemen faili meçhullerin zanlılarını adalet önüne çıkartmalıdır."
'SAVCI İFADE ALACAĞI KİŞİYİ AİLEDEN İSTİYOR!'
Ailenin avukatlığını üstlenen Fethi Gümüş de, soruşturmayı Özel Yetkili Mahkemelerin kalkmasından sonra Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nın ele aldığını hatırlatarak, savcı ile görüştüklerini, savcının kendilerine "Dosyada yeterli delil yok, fail yok, kimin ifadesini alayım? Bu yüzden dosya açamıyorum" dediğini aktardı. Gümüş, "Biz dönemin Başbakanı Tansu Çiller, Cumhurbaşkanı, emniyet müdürleri ve Genelkurmay Başkanı'nın ifadelerine başvurun dedik. Ancak 'Somut delil yok' cevabını aldık. Bize dosyaya zaman aşımı kararı vermeyeceğini söyledi. Ancak yapılan tek işlem de yok. Oysa Melik'in doktor nezaretinde söylediği, 'Beni takip eden sivil polisler vurdu' ifadesi var. Dönemin Urfa Emniyeti'nde çalışan tek polisin dahi ifadesine başvurulma gereği duyulmuyor" dedi.
Gümüş, dosyayı Anayasa Mahkemesi'ne taşıma hazırlığı yaptıklarını sözlerine ekledi.
(Kaynak: Gazeteipekyol)
Son Dakika › Yerel › Melik'in Katilinden Hesap Sorulmayacak! - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?