BAYRAM SARAYOĞLU - Artvin'in Borçka ilçesinde 10 yıl önce çıkan yangında 2 çocuğu ölen, ardından üçüz bebekleri vefat eden, bir süre önce de selde evi kullanılamaz hale gelen Nuri ve Nurhan Özpehlivan çiftinin dramı yürek burkuyor.
Borçka'ya bağlı İbrikli köyünde oturan Nuri (45) ve Nurhan Özpehlivan (34) çiftinin 2 katlı ahşap evinde 10 yıl önce sobadan sıçrayan kıvılcımın eşyayı tutuşturması sebebiyle sebeple yangın çıktı.
Baba Nuri Özpehlivan'ın işte, anne Nuran Özpehlivan'ın bahçede bulunduğu sırada çıkan yangında, çiftin 2 yaşındaki kızı İlkay ve 4 yaşındaki kızı Gülşen yanarak öldü.
Bu olayda evleri de kullanılamaz hale gelen çift, bir süre sonra üçüz bebeklerinin dünyaya gelmesiyle sevinç yaşadı ancak çiftin 7 aylık doğan üçüzleri, erken doğuma bağlı rahatsızlıkları nedeniyle 1 ay sonra hayatını kaybetti.
Özpehlivan çifti, yaşadıkları acılara rağmen hayata küsmeyerek yanan evlerinin yakınında güçlükle ayrı bir ev inşa etti. Burada yaşamını sürdürmeye çalışan çiftin yakasını talihsizlikler bir türlü bırakmadı ve 11 Kasım 2015'te kentte yaşanan sel ve heyelanda ailenin evi zarar görüp oturulamaz hale geldi.
Bu sebeple yeniden bir hüzün yaşayan çift, Borçka Kaymakamlığınca kendileri için kiralanan evde yaşamını sürdürmeye çalışıyor.
Baba Nuri Özpehlivan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, olumsuzlukların bir türlü yakalarını bırakmadığını dile getirerek, 10 yıl önce çıkan yangında 2 çocuğunun öldüğünü, evinin tamamen yandığını, ardından üçüzlerinin aynı anda öldüğünü, son olarak da selde evlerinin oturulamaz hale geldiğini söyledi.
Çocuklarının ölümü ve evinin yanmasıyla bütün hayallerinin bittiğini aktaran baba Özpehlivan, "Yangında ölen çocuklarımı bana göstermediler. Feci şekilde yanarak can vermişlerdi. Birbirlerine sarılı vaziyette bulundular. Yüreğimiz yandı. Çok büyük acılar yaşadık. Allah böyle acıyı hiç kimseye göstermesin. Dayanılması çok zor" dedi.
"Kötü kaderimiz peşimizi bırakmadı"
Bu olaydan sonra dünyaya gelen üçüz bebeklerinin de sadece 1 ay yaşadığını anlatan Özpehlivan, şöyle devam etti:
"Yangında ölen çocuklarımın acısını unutamadan üçüzlerimi de kaybettim. Birkaç yıl içerisinde tarif edilmesi zor ve büyük acılar yaşadım. Yaşamak bizlere haram oldu. Ne yapacağımızı bilmiyordum. Bütün olumsuzluklar bizleri buldu. Eşimle gece gündüz çalışarak kötü günlerin izlerini silmeye çalıştık. Ben inşaatlarda ve orman işlerinde çalıştım. Hem ailemin geçimini sağlamaya çalıştım hem de tırnaklarımla kazıyarak ev yaptım ancak yine kötü kaderimiz peşimizi bırakmadı. Son olarak da 11 Kasım'daki sel ve heyelan nedeniyle evimiz oturulamaz hale geldi."
Özpehlivan, sel ve heyelanın ardından İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü görevlilerinin evlerinde incelemelerde bulunduğunu ve oturulamaz raporu tuttuğunu aktararak, "Bu rapor sonrası Borçka Kaymakamlığı bizlere sahip çıkarak ilçede bir yıllığına ev kiraladı. Kirasını kaymakamlık ödeyecek. Birisi okula giden iki çocuğum daha var. Devletimizden Allah razı olsun. Çok mağdur durumdaydık" dedi.
Hayatta yaşadığı acılara ve olumsuzluklara rağmen yaşama tutunmaya çalıştığını belirten Özpehlivan, şunları kaydetti:
"Genç yaşımda yaşadığım acılar ve olumsuzluklar bu dünyada çok az sayıda kişinin başına gelir. Kötü kaderime rağmen kendi ayaklarımın üstünde durmak istiyorum. Geçici bir işte çalışıyorum. Birkaç ay sonra sürem doluyor ve yine işsiz kalacağım. Çocuklarımın geçimini sağlamakta zorlanıyorum. Büyüklerimizden sürekli çalışabilecek iş istiyorum. Her işte çalışabilirim. Ne olur sesimi duysunlar. Bu yıl ilkokula giden bir kızıma okul kıyafeti alamadım. Bir baba olarak yüreğim yanıyor. Çok zor durumdayım. Devlet büyüklerimden yardım bekliyorum."
"Çocuklarının fotoğrafı bile yok"
Nurhan Özpehlivan ise üst üste büyük acılar yaşadıklarını ifade ederek, "Evimizde çıkan yangında 2 çocuğum öldü, ardından üçüzlerim vefat etti, şimdi de evimiz heyelanda evimizi kaybettik. Bir anne olarak dayanılması çok zor acılar çektim. Hayatta bugüne kadar hep acı çektim. Allah'ım yaşadığım acıları hiçbir anneye yaşatmasın. Bütün kötü şeyler benim kaderim oldu" şeklinde konuştu.
Eşiyle çalışarak kimseye muhtaç olmadan hayata tutunduklarını belirten Özpehlivan, "Çocuklarım feci şekilde yanarak can verdi. Çocuklarımın hatırası olacak fotoğrafları bile yandı. Adeta bütün olumsuzluklar bizleri buldu. Olanlara rağmen hayata sımsıkı tutunmaya çalışıyoruz" dedi.
Özpehlivan, eşinin kadrolu bir işte çalışması için yetkililerin kendilerini yardımcı olmasını isteyerek, "Her şeye rağmen yaşam devam ediyor. İki çocuğum var. 8 yaşındaki kızım ilkokul ikinci sınıfa gidiyor. Küçük oğlum ise 6 yaşına girecek ve seneye okula başlayacak. Maddi durumumuz iyi değil. Her şeyimizi kaybettik. Şu an için kaymakamlık ev kiramızı ödüyor. Bir yıl sonra bizler ne yapacağız. Devletimizden ve yardımseverlerden eşime iş istiyorum" ifadelerini kullandı.
Son Dakika › Yerel › Özpehlivan Ailesinin Yürek Burkan Dramı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?