1958 yılında dönemin Cumhurbaşkanı Celal Bayar tarafından Fethiye Belediyesi'ne verilen Fethiye İskelesi, Muğla Büyükşehir Belediyesi'ne devredildi. Fethiye Belediye başkanı Behçet Saatcı, bir daha iskeleye ayak basmayacağını söyleyerek iskeledeki son çayını vatandaşlarla birlikte içerek; "iBu iskeleyi alan, bu iskelenin hayrını görmesin" dedi.
Fethiye Belediyesi bünyesindeki Fethiye iskelesi mahkeme kararıyla Muğla Büyükşehir Belediyesine devredildi. 1. Karagözler Mahallesinde bulunan iskelede toplanan vatandaşlar, iskelenin Muğla Büyükşehir Belediyesine devredilmesine tepki gösterdi.
"İnat etseydik buraya 15-20 bin kişiyi yığardık"
Fethiye İskelesine gelerek Muğla Büyükşehir Belediyesini eleştiren Başkan Saatcı, Fethiye'nin çok özel bir yer olduğunu söyledi. İskeleye gelen vatandaşlara teşekkür eden Başkan Saatcı: "Bazı şeyler kadim şeylerdir Fethiye gibi… Milattan önce 5 bin yıla dayanan geçmişi vardır ve bu şeylerin belli değerleri vardır. Şuan biz çok özel bir değerimize veda etmek için burada bulunduk. Biz sadece iskelemizde bir veda çayı içelim diye sosyal medyada arkadaşlarım bir cümle paylaştı. Yoksa biz buraya inat etseydik 15-20 bin kişiyi yığardık. Fakat ülkemizin beka sorunu olduğu bir dönemde olağan üstü halin yaşandığı bir dönemde ne emniyet güçlerimizi rahatsız edelim ne yanlış anlaşmalara yok açabilecek bir şeyler yapmayalım diye kendi içimizde bir aile gibi veda edelim dedik" diye konuştu.
"İskeleye Bir Daha Ayak Basmam"
Fethiye iskelesinde bir bardak çay içerek iskeleye veda edeceğini ve bir daha iskeleye ayak basmayacağını ifade eden Başkan Saatcı, "Büyükşehir yasası çıktıktan sonra her gün işkenceye uğrayan bir insan gibi bir tarafımızın parçalanmasından, koparılmasından rahatsız oluyoruz. Diyeceksinizki başkan yasa çıkmış, bunlarında verilmesi gerekiyor sen bundan neden rahatsız oluyorsun. Ver işine bak… Siz beni sizlerin ve Fethiyelilerin hakkını savunayım diye seçtiniz. Yoksa bende böyle elimi göğsüme birleştirip, koltuğumda oturup bana ne saygıdeğer Fethiyeliler, Büyükşehir Yasası gidin derdinizi iktidar partisine anlatın diyebilirdim. Ama hayır, biz mücadele adamıyız. Bu topraklar hiçbir zaman Likyalılardan beri boyun eğmemiş, hep dik durmuş" dedi.
"Burayı Büyükşehir Talep Etmese Sayın Osman Gürün'ü Ayağından Asacaklar Mı?"
Seçimle göreve gelmiş kişilerin elini taşın altına sokması gerektiğini ifade eden Başkan Saatcı, Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Gürün'ün risk almadığını söyledi. Saatcı, risk almayan seçilmiş kişilerin atanmış kişilerden farkı olmadığını belirterek şunları söyledi:
"Bizim kavgamız değerlerimizin elimizden gitmesi olayıdır. Bu kaotik ortamda, ülkenin beka sorunu olduğu bir dönemde ortak akılla, hoş görüyle bir masa üzerinde paylaşarak bunlar yapılamaz mıydı? Bir tane defterdarlığa bağlı Sayıştaş denetçisinin yazdığı üç beş eleştiriden dolayı Fethiye'nin ana caddeleri ve Fethiye şehir iskelesi büyükşehir tarafından büyük korku yaratılarak talep edildi. Bizim yerimizde olsalar her halde koltuğu bırakıp gidecekler. Bir Sayıştay denetçisi böyle bir rapor tuttu diye Fethiye'nin Atatürk Caddesi, Cumhuriyet Caddesi, Barış Manço Bulvarı, sahili, iskelesi, yat yanaşma yerleri talep edilecekse o zaman gelin zaten bize de gerek yok. Belediyeyi de size teslim edelim gidelim. Korku dağları bu kadar mı sarar. Seçilmiş insan risk alan insandır. Seçilmiş insan görevini yaparken yasaları vatandaşın lehine yorumlayarak, idareyi, gücünü öyle kullanan insandır. O zaman seçilmiş insanın atanmış insandan ne farkı kalır? Burayı Büyükşehir talep etmese Sayın Osman Gürün'ü ayağından asacaklar mı?
Hukuken her türlü mücadeleyi vereceklerinin altını çizen Saatcı; "Yoksa biz kimseyi burada denize atacak değiliz. Medeni bir şekilde, hoş görü içinde bize yapılmayanı biz karşımızdakine yapacağız. Ama bugün Fethiye'nin değerleri ellerimizden teker teker giderken yanımızda olmayanlar parti rozetinden dolayı bu işe alkış yapıp kapalı kapılar arkasında Fethiye'nin kafeterya, restaurantlarını bölüşenler 2019'da iktidar Muğla'da değiştiğinde başka bir partiye geçtiğinde o zaman bunun dönüşü olmayacak. O zaman eyvah yandı diyeceğiz ama kıymeti yok" ifadelerini kullandı.
"Büyükşehir'de CHP'ye Oy Verenlerden Özür Diliyorum"
2014 yerel seçimlerinde Osman Gürün'e oy verdiğini söyleyen ve kendisi oy verdiği için CHP'ye oy veren vatandaşların olduğunu belirten Saatcı, seçimlerde CHP'ye oy verenlerden özür dileyerek şunları söyledi:
"33 ay geçti, 27 ay kaldı. Normal şartlarda olursak büyük bir ihtimal 2017'de seçim var. Ama bir defa biz bir araya gelmedik. 13 belediye başkanıyız, bir defa büyükşehir belediye başkanlığının altında 13 tane ilçeyi bir raya toplayarak 'Sizin ne derdiniz var, ne sıkıntınız var, önceliğiniz nedir' denmez mi? Fethiye cezalandırılıyor. Benim yüzümden Osman Gürün'e oy verenlerden özür diliyorum. Benim yüzümden CHP'li olmayıp benim gibi Büyükşehir'de CHP'ye oy verenlerden özür diliyorum. Yoksa diyet istemiyoruz. Özür dilemek moda oldu, benimde özrümü kabul edin.
"Fethiye'yi Fethiyelilere Bırakın"
Fethiye iskelesinin Fethiye'nin yüzü olduğunu söyleyen 12 Adalar Kooperatif Başkanı Güven Altuğ ise, "Çocukluğumuzda yüzmeyi bu iskelede öğrendik. Fethiye'de marka olmuş Fethiye'nin bir yüzü. Yüzümüz elimizden alınıyor. Bir insan yüzsüz nereye kadar gidebilir? İskelenin elimizden gitmesi bizim için çok büyük bir kayıp. Hiçbir beklentimiz yok. Amacımız Fethiye. "Herkesin Fethiye için yapabileceği birşeyler vardır" amacıyla buradayız. Büyükşehir yasasını biz bilemeyiz. Büyükşehir'in Fethiye'deki iskeleye ihtiyacı var mı? Bu bir güç savaşıysa, 'Filler tepişir, çimenler ezilir' Biz burada çimeniz. Hatanın neresinden dönerseniz kardır. Tek ricam Fethiye'yi Fethiyelilere bırakın" şeklinde konuştu.
İskelenin Büyükşehir'e devredilmesine tepki gösterenlerden İMEAK Deniz Ticarete Odası Başkanı Şaban Arıkan da; "Biz balık avlamayı burada öğrendik. Bu biraz kızını kocaya vermek gibi birşey oluyor. Bizim burada birçok anımız var. Ortada bir mahkeme kararı var. İnşallah hak yerini bulur" dedi.
Fethiye Kent Konseyi Başkanı Mustafa Şıkman da; "Büyükşehir yasası bana göre çok yanlış bir yasa. Öncelikli olarak Türkiye'de herkesin eşit olduğunu var sayıyoruz. Muğla'da yaşayan insanlar ile Burdur'da yaşayan insan arasından niye fark var? Burdur'da büyükşehir yasası yok. Birçok şey farklı orada. Oranın köylüleri daha farklı ortamlarda yaşıyor bizim köylerimiz mahalle oldu. Oranın beldeleri halen faaliyet gösteriyor Bizim Ölüdeniz, Göcek gibi beldelerimiz kapandı. Eğer büyükşehir gibi bir yasa varsa tüm Türkiye'de olmalı herkes onun kuralları altında yaşamalı. Bir yerde var bir yerde yok. 29 ilde var geri kalanında yok. Bu çok büyük adaletsizlik ve eşitsizlik. Herkes yanlış yapar. Yapılan yanlıştan geri dönmek büyük bir erdemdir. Birçok yanlış da yaptık ve geri döndük. Sayın Cumhurbaşkanı'ndan bunu da rica edelim bundan da geri dönülsün. Büyükşehir yasasını güzel bir şekilde ele alıp bugüne kadar yaşanan bütün olumsuzlukları değerlendirip ona göre değiştirmek lazım" dedi. - MUĞLA
Son Dakika › Yerel › Saatcı; 'Bu İskeleyi Alan, Bu İskelenin Hayrını Görmesin' - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?