Toplu Mezar Dosyası Kapatıldı

Siverek'te, 5 eylülde Ayvanat Mahallesi'ndeki bir apartman inşaatında kazı yapılırken kafatası ve kemik parçaları bulunmuş, İnsan Hakları Derneği (İHD) Şanlıurfa Şubesi, kemiklerin incelemesi için Şanlıurfa Valiliği ile Siverek Cumhuriyet Başsavcılığına başvurmuştu. Başsavcılık, incelenmek üzere kemikleri İstanbul Adli Tıp Kurumuna göndermişti. Özellikle 1990'lı yıllarda korucuların denetimindeki Ayvanat Mahallesi'nde çıkan insan kemiklerini yerinde inceleyen İHD heyeti, 1992 ile 1997 yılları arasında Siverek'te çok sayıda gözaltında kayıp ve kaçırılma olaylarının yaşandığını hatırlatarak, dönemin mağdurları Abdulaziz Taşkaya ve Sadık Ulumaskan ile birlikte Siverek Cumhuriyet Başsavcılığı'na müracaat edip, soruşturmanın derinleştirilmesini ve dönemin mağdurlarından alınacak DNA örnekleri açısından değerlendirilmesini istemişti. BDP, CHP, MAZLUMDER ve Başbakanlığa bağlı Türkiye İnsan Hakları Kurumu (TİHK) heyetlerinin de incelemelerde bulunduğu alandaki kemikleri, savcılık dönem tespiti için Adli Tıp Kurumu'na göndermiş ve bölgede inşaat çalışmalarını durdurmuştu.

SAVCILIK: KONUŞTURMAYA GEREK YOK
Alınan bilgiye göre, Siverek Cumhuriyet Başsavcılığınca konuya ilişkin alınan karar metninde, İnsan Hakları Derneği (İHD) Şanlıurfa Şubesi tarafından yapılan başvuru doğrultusunda kemiklerin İstanbul Adli Tıp Kurumu uzmanlarınca incelendiği belirtildi. Derneğin, Valilik ile Başsavcılığa verdiği dilekçede, kemiklerin, 1980, 1992, 1997 yıllarında kaybolan kişilere ait olabileceği şüphesine yer verildiği aktarılan kararda, şunlar kaydedildi: "Adli Tıp Kurumunca yapılan incelemenin ardından söz konusu kemiklerin erişkin ve çocuk yaş grubuna ait en az dokuz farklı kişiye ait olduğu, kemiklerin 50 yıl veya daha öncesi bir zamanda ölmüş kişilere ait olduğu, kemiklerde tipik travmatik lezyon olmadığı, gönderilen kemiklerin birden fazla kişiye ait, çok eski ve karışık olmaları nedeniyle DNA profillerinin çıkarılmadığının belirlenmesi ve olay hakkında suç unsuruna rastlanmaması nedeniyle kamu adına kovuşturmaya yer olmadığı kararlaştırılmıştır."

AVUKAT: O ZAMAN BU KEMİKLER KİMİN?
İHD ve mağdurların DNA testi taleplerinin yazılı olarak savcılığa verildiğini ifade eden Avukat Metin Özbadem ise, "Bu talep görülmeden dosya kapatıldı. Oysa savcılık belediyeye yazmış ve oranın mezarlık olarak hiç kullanılmadığı cevabını almış. Yine kolluk aracılığıyla aldığı beyanlarda oranın mezarlık olmadığını tespit etmiş. O zaman bu kemikler kimin? Nasıl dosya kapatılıyor?" diyerek tepki gösterdi.

Rapor hakkında bir değerlendirme yapan Avukat Metin Özbadem, Adli Tıp Kurumu'nun DNA çalışması yapmadığını kaydederek, şöyle konuştu: "Erişkin ve çocuk en az dokuz farklı insanın kemikler olduğu söyleniyor. Kesin olmamakla beraber 50 ve daha önce ki yıllara ait olduğu belirtilmiş. Ölüm nedenlerinin tespit edilemediği kaydedilmiş. Gönderilen kemiklerin birden fazla kişiye ait olması, karışık olmaları ve eski olmaları nedeni ile DNA testinin uygulanmadığı belirtilmiş."

Bu rapor üzerine savcılığın "Soruşturmaya gerek yoktur" kararı vererek dosyayı kapattığını ifade eden Özbadem, İHD ve mağdurların DNA testi taleplerinin yazılı olarak savcılığa verildiğini belirtti. Yetkililere kemiklerin kime ait olduğu sorusunu yönelten Özbadem, "Bu talep görülmeden dosya kapatıldı. Oysa savcılık belediyeye yazmış ve belediyeden oranın mezarlık olarak hiç kullanılmadığı cevabını almış. Yine kolluk aracılığıyla aldığı beyanlarda oranın mezarlık olmadığını tespit etmiş. O zaman bu kemikler kimin. Nasıl dosya kapatılıyor. Orada dokuzdan çok fazla kemik var. Belki birisi iddia edilen döneme ait çıkabilirdi. Tüm kemiklerin tek tek incelenmesi ve DNA testi uygulanması gerekiyordu" dedi.

Özbadem, savcılığın bu kararı üzerine bölgede inşaat çalışmasının tekrar başlayacağı kaygısını da dile getirdi.

İHD: DNA TESTİ TALEBİ YOK SAYILIYOR
Rapora ilişkin yeniden müracaat ettikten sonra geniş değerlendirme yapacaklarını söyleyen İHD Şanlıurfa Şube Başkanı Cemal Babaoğlu, "Bizim gördüğümüz kemikler birbirinden farklı örneklerden oluşuyordu. Alttakiler eski, yüzeye 50 santimetre de rastgele gömülenler ise çok yeni görünüyordu. Kemikler bir inanca göre gömülmemişti. Biz tüm kemiklerin incelenmesini istedik. Ancak dokuz örnek gönderilmiş, şu an hala alanda kemikler var. 50 yıl öncesinde orada bir savaş yok, çatışma yok. O zaman bu kemikler kimin?" diye sordu.

DNA testi istediklerini söyleyen Babaoğlu, "DNA testi fazla kişi, eski ve karışık gibi komik nedenler ile yapılmamış. Ama mağdurların resmi müracaatı var. Bu müracaatları neden yok sayıyorsun. Savcılıkta beklemeden dosyayı kapatmış. Kimden ne gizleniyor. Biz bu kemiklerin takipçisi olmaya devam edeceğiz" dedi.
(Kaynak: Gazeteipekyol)