MUSA ÖZYÜREK - Türkiye Kırmızı Et Üreticileri Merkez Birliği (TÜKETBİR) Başkanı Bülent Tunç, dana etinin karkas kilogramının 26 liraya kadar yükseldiğini belirterek, "Üreticinin elinde besilik hayvan kalmadı. Markette kıymanın kilogramı 40, kuşbaşının kilogramı ise 50-55 liraya yükseldi. Lüks semtlerdeki kasaplarda ise etin kilogramı 90-100 lirayı buluyor. Bu fiyatlar kırmızı et için bir rekordur" dedi.
Tunç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yaklaşık iki yıldır canlı hayvan ithalatı konusunda izin istemelerine rağmen bu izni alamadıklarını ve besilik hayvanların iç talebi karşılayamaz hale geldiğini savundu.
Hayvancılık Genel Müdürlüğünün yurtdışından damızlık boğa getirme projesi olduğunu ancak bunun da iki yıldır hayata geçirilemediğini ifade eden Tunç, üreticinin elinde ahıra koyacak genç hayvan olmadığını, bu durumun da ette fiyat artışını beraberinde getirdiğini belirtti.
Türkiye'nin şu anda 13 milyona yakın büyükbaş, 40 milyona yakın da küçükbaş hayvan varlığı olduğunu ve ülke genelinde çoğunlukla kırmızı et olarak sığır etinin tüketildiğini anlatan Tunç, şunları kaydetti:
"Üreticinin elinde besilik hayvan kalmadı. Arzla talep arasındaki makas açıldığı için dana etinin karkas kilogramı 26 liraya kadar yükseldi. Markette kıymanın kilogramı 40, kuşbaşının kilogramı ise 50-55 liraya yükseldi. Lüks semtlerdeki kasaplarda ise etin kilogramı 90-100 lirayı buluyor. Bu fiyatlar kırmızı et için bir rekordur. Besicilik tarihinde kırmızı ette hiç bir zaman bu rakamlara ulaşılamamıştı. Geçen yıl fiyatların en çok yükseldiği haziran-temmuz döneminde kırmızı etin karkas kilogramı 19 lira civarındayken aradan geçen bir yıllık zaman içinde 7 lira gibi çok yüksek bir fark oluştu. Bu üreticilerin de çok istemediği bir sonuç. Çünkü fiyatların çok fazla yükselmesi veya düşmesi üreticileri ciddi anlamda olumsuz etkiliyor. Türkiye'nin yıllık yaklaşık 1 milyon 200 bin ton kırmızı et ihtiyacı var. Yıllık üretimimiz ise 900 bin ton civarında kalıyor. Yani ihtiyacı tam olarak karşılayamıyoruz her yıl 300 bin ton civarında bir açığımız oluşuyor."
Et ithalatı çözüm değil
Türkiye Et ve Süt Kurumunun fiyat artışlarının önüne geçmek için et ithal etme kararı aldığını ve ihale yaptığını anımsatan Tunç, et ithalatının günübirlik çözüm olacağını, uzun vadede yine besicinin ve vatandaşların kırmızı et konusunda sıkıntı yaşayacağını savundu.
Büyükbaş hayvanın doğumundan sonra kesilebilmesi için 30 ay beklemesi gerektiğine dikkati çeken Tunç, ülkedeki kırmızı et sorununun çözümü için bir an önce besicilerin şartlarına uygun canlı hayvan ithalatına izin verilmesi gerektiğini ifade etti.
Canlı hayvan ithalatında yüzde 15 gümrük vergisi uygulandığını, izin verilmiş olsa bile yut dışından hayvan getirmenin cazibesi olmadığını, yüzde 15'lik verginin kırmızı ete yüzde 30 olarak yansıdığını anlatan Tunç, vergi kaldırılarak izin verilmesi gerektiğini, aksi taktirde gelecekte daha büyük sıkıntıların yaşanabileceğini kaydetti.
Tunç, yapılacak et ithalatının fiyatları 2-3 lira geriye çekebileceğini ancak uzun vadede fiyatların yeniden yükseleceğini belirtti.
Planlı sözleşmeli üretim istiyoruz
Türkiye'de bazı dönemlerde et fiyatlarının çok aşağılara düştüğünü bazı dönemlerde ise tavan yaptığını hatırlatan Tunç, her iki durumda da üreticinin zarar ettiğini, bu nedenle de planlı, sözleşmeli üretim yapılması gerektiğini söyledi.
Besicinin hangi dönemde ne kadar et üretimi yapması gerektiğini bilmediğini dile getiren Tunç, "Haftalık, aylık üretim planlaması yapılmadığı için piyasanın ne kadar talebi olduğu bilinemiyor. Üretici rastgele kesim yaptırıyor. Bu da hem arz talep hem de fiyat dengesizliğine neden oluyor. Üretim ve kesim planlı bir şekilde yapılırsa hem piyasa rahatlar insanlar ete kolay ve ucuz ulaşır hem de besici zarar etmez. Bu yapılmadığı için bugünkü sıkıntıları yaşıyoruz" diye konuştu.
Yıllık 300 bin ton açığı olan bir ülkede et fiyatlarının bazı dönemlerde dibe vurmasının nedeninin gerekli planlamanın yapılamamış olmasından kaynaklandığını ifade eden Tunç, şöyle devam etti:
"Ne üretimde ne fiyatlarda istikrar yok. İstikrarı yakalayabilmek için 150 bin üyesi, il ve ilçelerde 130 birliği olan bir kurum olarak bizim Türkiye'nin et politikasıyla ilgili konularda aktif görev almamız gerekiyor. Sayın Bakanımız her türlü yanımızda, bu birlikler bu noktalara geldiyse bu bakanımızın döneminde çıkarılan üretici birlikleri yasasının sayesindedir. Ama alttaki bürokrat bizim kaderimizi belirlememeli çünkü bunun zararını sadece üreticiler değil, toplum dolayısıyla Türkiye çekiyor."
Son Dakika › Yerel › Üreticinin Elinde Besilik Hayvan Kalmadı' - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?