Üstün Yetenekli Çocuklarda Gelişim - Son Dakika
Yerel

Üstün Yetenekli Çocuklarda Gelişim

Sakarya Bilim ve Sanat Merkezi PDR Birim Başkanı Yıldıray Çamdeviren, yanlış inanışlar nedeniyle üstün ve özel yetenekli birçok çocuğun heba edilerek, normalleşmeye terk edildiklerini öne sürdü.

29.11.2011 13:20
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Sakarya Bilim ve Sanat Merkezi PDR Birim Başkanı Yıldıray Çamdeviren, yanlış inanışlar nedeniyle üstün ve özel yetenekli birçok çocuğun heba edilerek, normalleşmeye terk edildiklerini öne sürdü.

Çamdeviren, gazetecilere yaptığı açıklamada, çocukların bebeklik dönemlerinden itibaren ortaya koydukları davranışların zeka gelişim düzeyleriyle ilgili olarak ebeveynlere bilgi verdiğini söyledi.

Bebeklerde emekleme yaşının ortalama 8 ay sürdüğüne dikkati çeken Çamdeviren, ortalamadan daha önceki aylarda emekleme becerisi gelişen çocukların zeka düzeylerinin akranlarına göre daha üst düzeyde olduğunun söylenebileceğini kaydetti.

İlk aylarda hareket kabiliyeti sınırlı ortamlarda hayatına devam eden bebekte çevresini öğrenme yönünde istek oluşmasının bebeğin zihinsel gelişimiyle doğrudan ilişkili olduğuna işaret eden Çamdeviren, şöyle konuştu:

"Buna göre erken emekleyen bebeğin daha zeki olduğu söylenebilir. Merak duygusu üst düzeyde bir bebek, çevresini keşfedebilmek için beşiğinden uzaklaşmak durumundadır. Bu merak duygusu, farklı nesne ve olayları tanıma isteği zekanın bir ürünü olarak ortaya çıkmaktadır. Emekleyerek evin odalarını ve diğer bölümlerini tanıyan bebeğe artık bu bilgiler de yeterli gelmeyecektir. Zeka gelişimi üst düzeyde olan bebek daha fazla öğrenebilmek için daha da uzaklara gitmek zorunda kalacaktır. Bu da erken yürüme becerisini kazanmasına yardımcı olacaktır. Ortalama 12-13. aylardan önce yürüyen bebeklerin zeka gelişimlerinin akranlarına oranla daha üst düzeyde olduğunu söyleyebiliriz. Bu durumda da öğrendikleriyle yetinmeyen çocuğun zeka gelişim hızına bağlı olarak konuşmaya başladığını görmemiz mümkündür."

Çamdeviren, zihinsel yeteneğin gelişim hızına bağlı olarak ortaya çıkan becerilerin son basamağının okuma ve yazma dönemi olduğunu belirterek, zeki olarak nitelendirilen çocukların 3 ve 5 yaşlarında okumaya geçmelerinin altında yatan gerçeğin de zihinsel gelişim hızları olduğunu anlattı.

Sorarak ve konuşarak elde edemediği bilgilere ulaşmanın en kolay yolunun internet, televizyon, gazete ve dergilerde yer alan yazıları okumak olduğunu algılayan çocukta okuma ve yazma becerisinin gelişmeye başladığını ifade eden Çamdeviren, "Anne ve babalar belirttiğimiz bu ortalama dönemlerden önce çocuklarının gerekli becerileri kazandıklarını gözlemlemişlerse şunu bilmeliler. Çocukları zihinsel ve özel yetenekler açısından akranlarından daha önde bulunmaktadırlar. Burada dikkat edilmesi gereken nokta bu becerilerin çocuğun ihtiyacına bağlı olarak ortaya çıkmasıdır. Yani hiçbir çocuk gerek duymadıkça emeklemiyor, yürümüyor, konuşmuyor ve okuyup yazmıyor" dedi.

-"Çocukların talepleri doğru bir yaklaşımla giderilmeye çalışılmalıdır"-

Toplumda zeki çocuklarla ilgili yaygın bir yanlış anlayış bulunduğuna dikkati çeken Çamdeviren, erken yaşta okuma ve yazmaya başlayan çocukların ilköğretim okuluna başlamadan önce okuma ve yazma öğrenmelerinin engellenmek istenmesinin yanlış bir düşünce olduğunu söyledi.

İhtiyaçtan dolayı okuma ve yazmaya başlayan çocuğun isteğini yok saymanın ve engel olmaya çalışmanın, çocuğun üstün özelliklerini kabul edilmemesi ve köreltilmesi anlamı taşıdığını kaydeden Çamdeviren, sözlerini şöyle tamamladı:

"Bunlardan daha üzücüsü bu yanlış inanışa da bazı öğretmenlerin çanak tutmuş olmalarıdır. Onlara göre erken okuma ve yazmaya başlamaktan ötürü çocuk birinci sınıfa başladığında zaten okuma yazma bildiği için canı sıkılacak ve okuldan soğuyacaktır. Hem kurallarına uygun olmayan bir okuma yazma olacağından oldukça da tehlikeli bir durumdur. Maalesef bu yanlış inanışlardan ötürü üstün ve özel yetenekli birçok çocuğumuz heba edilerek normalleşmeye terk edilmişlerdir. Eğer bu çocukların okuma-yazma ve diğer yetenekleri bir ihtiyaca bağlı olarak ortaya çıkıyorsa vakit geçirmeden bu çocukların bu talepleri doğru bir yaklaşımla giderilmeye çalışılmalıdır. Bir çocuk dört yaşında okuyorsa ona bir öğretmen veya okuma ve yazma öğretimini kurallı gerçekleştiren bir öğretici bulunması gerekmektedir. Buna göre bu özelliklere sahip çocukların bir merkezde, bilim ve sanat merkezleri de olabilir, vakit geçirmeden okuma ve yazma öğretimine alınmaları gerekmektedir."

- SAKARYA

Kaynak: AA

Son Dakika Yerel Üstün Yetenekli Çocuklarda Gelişim - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement