Diyanet İşleri Başkanlığı Bilgilendirme Toplantısı - Son Dakika
Politika

Diyanet İşleri Başkanlığı Bilgilendirme Toplantısı

Başbakan Davutoğlu: (2) "Hangi inançtan olursa olsun ulvi görev yürüten dini makamlara sosyal nezaket olarak zaten gösterilmekte olan saygının siyasi olarak gösterilmesi toplumun beklentisidir ve bu laikliğe de kesilikle aykırı bir uygulama da değildir" "Dini makam itibariyle Türkiye'de bütün Müslümanların.

17.10.2014 18:08

Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Hangi inançtan olursa olsun ulvi görev yürüten dini makamlara sosyal nezaket olarak zaten gösterilmekte olan saygının siyasi olarak gösterilmesi toplumun beklentisidir ve bu laikliğe de kesilikle aykırı bir uygulama da değildir" dedi.

Başbakan Davutoğlu, Diyanet İşleri Başkanlığındaki bilgilendirme toplantısının ardından Diyanet İşleri Başkan Mehmet Görmez ile açıklamalarda bulundu.

Davutoğlu, 1960'lı yıllardan sonra Diyanet İşleri Başkanlığında çok önemli değişim yaşandığını, Türkiye vatandaşlarının başta Almanya olmak üzere Avrupa'ya gitmelerinin ardından bu ülkelerdeki vatandaşların ihtiyaçlarının karşılanması için kurumun yurt dışına açıldığını, daha sonra Balkanlar, Kafkaslar ve Orta Asya'da faaliyetlerde bulunduğunu anlattı.

Avrasya İslam Şurası, Afrika İslam Şurası ve Balkan İslam Şurası'nın ayrı zamanlarda Türkiye'nin aktif dış politikasına paralel şekilde toplandığını ve o bölgelerdeki dini miras, sosyal kültür ve dokuyu muhafaza etme anlamında büyük hizmetler verdiğini belirten Davutoğlu, "Afrika İslam Şurası toplandı. Bu, Afrika'daki faaliyetlerimiz, oradaki Türkiye'ye dönük algıyı olumlu yönde etkilemek itibariyle, Mali'nin başkentinde muhteşem bir camiye öncülük etmesinden tutunuz, Somalili binlerce öğrencinin buraya getirilip Şebap gibi şiddet ağırlıklı İslam alternatifi yerine gerçekten barışçıl yeni bir Somali inşasına doğru telakkiye sahip nesillerin yetişmesi için önemli" dedi.

Latin Amerika İslam Dini Liderler Toplantısı'nın da toplanacağı bilgisini edindiğini, İslam Dünyası Alimler Birliği Toplantısı'nın Diyanet İşleri Başkanlığı'nın sahipliğinde toplandığını dile getiren Davutoğlu, şöyle devam etti:

"Sünni, Şii bütün İslam din alimlerinin toplandığı, gerçekten çok derin etkiler yapmış olan bir platformdur, bunun da devam etmesi lazım. Biz, her türlü mezhepçiliğe karşıyız. Mezhepçiliğin İslam'ın temel birliğine, beraberliğine ve tevhid akidesine aykırı olduğuna inanırız. Kim mezhepçiliği körüklüyorsa aslında şiddeti körüklüyordur ve bizim İslam anlayışımıza da en büyük tehdidi yapıyordur. Hac ibadetini yapan Müslümanlar Arafat'ta sağındakine, solundakine 'hangi mezheptensiniz' diye sormadan bu yıl vazifesini ifa ettiler. Muharrem ayını idrak edeceğiz, hepimiz muharrem ayını hangi mezhebe ait olursa olsun. Birlikte ramazan orucu gibi muharrem orucunu da tutacağız. Kerbela'yı, Hazreti Hasan'ı, Hazreti Hüseyin'i birlikte anacağız. Bu barış anlayışını dünyaya yayma konusunda Diyanet İşleri Başkanlığımızın yürüttüğü faaliyetler çok önemlidir.

Artık, 50'li, 60'lı, 70'li yılların aksine, sadece ideolojik çatışmalar etrafında bir takım problematiklerle karşı karşıya değiliz. Maalesef İslam dünyasının içinden ve dışından kaynaklanan birçok meydan okumalarla karşı karşıyayız. Böyle bir konumda Diyanet İşleri Başkanlığımızın gerek iç barışımızın korunması, Çözüm Süreci de dahil olmak üzere Türkiye'deki bütün toplum kesimlerinin ortak değerlerinin muhafaza edilmesi çok önemli."

Başbakan Davutoğlu, Kutlu Doğum Haftası'nın, Diyarbakır'da yüz binlerce vatandaşın katılımıyla Türkçe, Kürtçe ve Arapça ilahilerle anılmasının ortak birlik ve şuura, toplumsal birliğe büyük bir katkı sağladığını ve Diyanet İşleri Başkanlığının öncülüğündeki bu faaliyetlerin devam etmesi gerektiğini kaydederek, "Uluslararası alanda da meydan okumalara karşı Diyanet İşleri Başkanlığımızın alacağı tedbirleri her zaman yakından takip edeceğiz" dedi.

Hükümet kurulurken Diyanet İşleri Başkanlığını doğrudan başbakana bağladığını ve daha sonra Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez ile 2 kez görüştüğünü hatırlatan Davutoğlu, Diyanet İşleri Başkanlığının, salt dini hizmetin ötesinde felsefi, stratejik boyutları olan bir kurum olduğunu söyledi. Başbakan Davutoğlu, yapılan bilgilendirmeden dolayı Diyanet İşleri Başkanı Görmez ve ekibine teşekkür ederek, "Hacca gitmiş olan vatandaşlarımın haclarını bir kez daha tebrik ediyorum. Önümüzde muharrem ayı var, onu da hep beraber en iyi şekilde idrak etmeyi ve 'Kerbela' derken, dünyadaki bütün mazlumlara sahip çıkma bilincini muhafaza etmemizi diliyorum" diye konuştu.

-"Diyanet İşleri Başkanımıza gösterilen protokolün en üst düzeyde olması benim beklentimdir"

Başbakan Davutoğlu, Diyanet İşleri Başkanlığının devlet protokolündeki ve devletteki önem sırasını öne almak ve diğer dini liderlerin konumlarına dair bir çalışma olup olmadığı sorusuna da şöyle yanıt verdi:

"Diyanet İşleri Başkanlığımızı ben sıradan bürokratik bir kurum ve bürokratik hiyerarşi içinde bir yerde durması gereken bir kurum olarak algılamıyorum, dünyanın hiçbir yerinde de böyle algılanmaz. Ancak dünyanın her yerinde dini otoriteler özel bir protokole sahip olmuşlardır. Dışişleri Bakanlığına geldiğimde verdiğim ilk talimatlardan birisi 'bana uygulanan protokol neyse Diyanet İşleri Başkanımıza da uygulanacak' demiştim, ama orada durmamıştım. 'Fener Rum Patrikhanesine, Ortodoks Patriğine de aynısı uygulanacak' demiştim. Neden? Eğer biz bütün dini kurumlara saygı göstereceksek ki göstermemiz siyasal bir tercihin, dini bir tercihin ötesinde toplumsal bir görevdir, o kurumların sıradan bürokratik yapılar halinden çıkarılması lazım, tehdit gibi görülmekten de çıkarılması lazım. Daha sonra Patrik Bartholomeos ile defalarca görüştüm, artık havaalanında karşılanıyorlar, büyükelçimiz tarafından. Kendisine özel davet veriliyor, çünkü Hristiyan vatandaşlarımız da bizim için eşit vatandaşlar ve onların kurumlarına da dini liderlerine de saygı gösterme zarureti var. Eskiden gayrimüslim bir dini liderin ziyareti bir tehdit gibi takibe alınan ziyaretlerdi. Şimdi teşvik edilen, kabul gören, imkan sunulan ziyaretlerdir. Hal böyleyken dini makam itibariyle Türkiye'de bütün Müslümanların itibar ettiği ve bütün Müslümanların dini hayatıyla ilgili çok özel bir görev yürüten Diyanet İşleri Başkanımıza gösterilen protokol yurt dışında ve yurt içinde en üst düzeyde olması benim beklentimdir, bunun da olağanüstülüğü yoktur, bir tercih meselesi değil."

Başbakan Davutoğlu, Papa ya da Ortodoks patriklerinin Türkiye'yi ya da başka bir ülkeyi ziyaretinde, devlet başkanı statüsü dışında, dini lider olarak gösterilen itibarın Türkiye'de Diyanet İşleri Başkanına gösterilmesi gerektiğine vurgu yaparak, "Hangi inançtan olursa olsun ulvi görev yürüten dini makamlara sosyal nezaket olarak zaten gösterilmekte olan saygının siyasi olarak gösterilmesi toplumun beklentisidir ve bu laikliğe de kesilikle aykırı bir uygulama da değildir. Dini hayatın tanzimi konusunda üstlenilen görev son derece hayatidir. Artık Diyanet İşleri Başkanlığımıza güven duyulması ve kendisini de belli temel değerler etrafında bütün dini gruplara açması lazım. Öyle dönemler yaşandı ki Türkiye'de belli askeri dönemlerde, 60 ihtilali sonrasında Diyanet İşleri Başkan yardımcılığına bir komutan atanmıştı veya 28 Şubat'ta danışman görüntüsünde bir görevli sürekli bu şeyi kontrol ederdi. Artık kontrol etme, güven sıkıntısı duyduğumuz bir kurum değil Diyanet İşleri Başkanlığı; saygı gören, saygı gösteren ve uluslararası itibara, devlet itibarına katkı yapan bir kuruluştur" diye konuştu.

- Ankara

Kaynak: AA

Son Dakika Politika Diyanet İşleri Başkanlığı Bilgilendirme Toplantısı - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement