Ümraniye'de 'Hastane Önünde Cinayet' Davası Başladı

Ümraniye'de servis kavgasında yaralanan Ramazan Sarı ve eşinin tedavi görmek için gittiği hastanede öldürülmesine ilişkin 1'i firari 4 sanığın yargılanmasına başlandı. Duruşmada savunma yapan tutuklu sanık, "Ölenlerle tesadüfen karşılaştık. Olay aniden patlak verdi, ne olduğunu anlayamadım" dedi.

Ümraniye'de bir okulun bahçesinde servis kavgasında yaralanan Ramazan Sarı ve eşi Suzan Sarı'nın tedavi görmek için gittiği hastanede öldürülmesine ilişkin biri firari 4 sanığın yargılanmasına başlandı.

Anadolu 13'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya, firari sanık Feyyaz Elik'in dayısı tutuklu sanık Recep Sungun cezaevinden getilirken tutuksuz sanıklar Selim Elik ve Sulhaddin Elik katıldı. Taraf avukatları da salonda hazır bulundu.

"Olay aniden patlak verdi, ne olduğunu anlamadım"

Tutuklu sanık Recep Sungun savunmasında Feyyaz Elik'in yeğeni olduğunu söyleyerek, "Olay günü yeğenimle birlikte bana kredi çekmek için bir bankaya gitmiştik. İşlemleri yaptıktan sonra Feyyaz'ın eşi 15 gündür hastanede yattığı için Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne gittik. Feyyaz önümde yürürken, ben de hastanın yanında kalan ablama telefon edip bir ihtiyaçları olup olmadığını soruyordum. Ben telefonla konuşurken Feyyaz bir anda hızlandı. Aniden olay patlak verdi ve ne olduğunu anlayamadım. Ben o anda yeğenim Feyyaz'ın üzerinde silah olduğunu bilmiyordum. Ablam Selime Elik bize, ölenlerin hastaneye geldiği şeklinde herhangi bir bilgi vermemiştir. Olaya herhangi bir şekilde iştirak etmedim. Ölenlerle karşılaşmamız tesadüfen olmuştur. Kamera görüntülerinde rahat değilim, tam tersine şoka girmiştim. Ne yapacağımı bilemedim" dedi.

Anne ve babası suçlamaları kabul etmedi

Firari sanık Feyyaz Elik'in annesi tutuksuz sanık Selime Elik, "Olay günü Feyyaz'ın eşine hastanede refakat ediyordum. Ben ölenleri hastaneden önce hiç görmedim. İddia edildiğini gibi Feyyaz'a veya Recep'e, 'ölenler burada' diye haber vermedim" dedi.

Feyyaz Elik'in babası Sulhaddin Elik ise, "Oğlum Feyyaz'ın eşi doğum yapacaktı. Olay günü gelinimi ziyarete hastaneye gitmiştim. Feyyaz ve Recep'i hastaneye biz çağırmadık. Telefonda eşim ile Recep ihtiyaçları konuştular, vurulma olayı hiç konuşulmadı. Ben de bu olaya hiçbir şekilde karışmadım" diyerek suçlamaları kabul etmedi.

"Bu cinayet, planlı bir cinayettir"

Olayda hayatını kaybeden Suzan Sandıkçı Sarı'nın ağabeyi Aydoğan Sandıkçı söz alarak, "Sanıkların savunmalarını kabul etmiyorum. Bu cinayet, planlı bir cinayettir, şikayetçiyiz" dedi.

Sanık avukatı Aydın Mollaoğlu, "Olayda asıl fail Feyyaz Elik'tir, suçu sabittir. Diğer sanıkların ne şekilde olaya iştirak ettikleri belli değildir. Suça herhangi bir katkıları yoktur. Feyyaz, hastaneye eşinin yanına gitmiştir. Ölenlerle karşılaşmaları tesadüf eseri olmuştur" diye konuştu.

Mahkeme heyeti, firari sanık Feyyaz Elik hakkında çıkarılan yakalama emrinin devamına karar verdi. Sanık Recep Sungun'un tutukluluk halinin devamına hükmeden mahkeme, duruşmayı erteledi.

İddianameden

Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, okulda servis işi yapan Ramazan Sarı'nın Feyyaz Elik'in abisi olan Cüneyt Elik'in öldürülmesi olayına ilişkin başka bir davada müşteki şüpheli durumunda olduğu, Feyyaz'ın ise müşteki olduğu belirtilmişti.

Olay günü Ramazan Sarı ve eşi Suzan Sarı'nın tedavi için Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne gittikleri, hastanenin önünde beklerken Feyyaz Elik tarafından silahla öldürüldükleri anlatılmıştı.

İddianamede, Feyyaz Elik'in asli fail olduğu, Recep Sungun'un eylemin nasıl işleneceği konusunda yol göstererek yardım eden sıfatında olduğu, Feyyaz Elik'in anne ve babası olan Selime Elik ve Sulhaddin Elik'in ise maktüllerin hastanede olduklarını bildikleri ve Feyyaz Elik'e haber vererek cinayete yardım ettikleri kaydedilmişti.

Firari sanık Feyyaz Elik'in, "tasarlayarak iki kişiyi kasten öldürme" suçundan 2 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis, Feyyaz Elik'in dayısı Recep Sungur, annesi Selime Elik, babası Sulhaddin Elik'in de, "tasarlayarak iki kişinin öldürülmesine yardım etmek" suçundan 20'şer yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılmaları istenmişti. - İSTANBUL