İmib'den Bakan Yıldız'a Vefa Yemeği

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, iş sağlığı ve işçi güvenliğine daha fazla hassasiyet göstermek gerektiğini belirterek, "Kazaların yalnızca bulunduğu iş yerlerinde değil bütün Türkiye çapında da tahribatlar oluşturduğunu bir kez daha hepimize hatırlatalım" dedi.

İstanbul Maden İhracatçıları Birliği (İMİB), Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız adına sektöre verdiği destek dolayısıyla "vefa yemeği" düzenledi. İMİB Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kahyaoğlu'nun ev sahipliğindeki yemeğe sektör temsilcileri katıldı.

Bakan Yıldız, burada yaptığı konuşmada, Türkiye'nin, dünyanın büyüme hızından daha hızlı büyüdüğünü belirterek, büyüyen Türkiye'nin küçülen enerji sektörü olmayacağını, herkesin kendi dalında buna katkı koymaya gayret ettiğini söyledi.

Seçimlerden sonra da Türkiye'de istikrarın ve kalkınmanın devam edeceğini belirten Yıldız, şunları kaydetti:

"Türkiye'nin normalleşmesine birçok katkı konuluyor. Hala yapacak çok fazla işimiz var. Üç dönem kuralı siyaset için konmuştur. Bunu en fazla savunanlardan birisi olarak söylüyorum; kendimizden daha iyi yapacağına inandığımız birçok arkadaşımız var. Bizler de onlara yardımcı olacağız. Ülkeye hizmet üç dönemle sınırlı değil. Hizmet sadece bakanlıklarla, milletvekillikleriyle de sınırlı değil. Bazen yeri geliyor sizler birçok milletvekilinden çok daha katma değeri yüksek işler yapıyorsunuz. Hepimizin sorumluluk alanları, omuzundaki yükler farklı ama her birimiz yine Türkiye'nin kalkınmasına katkı koyuyoruz."

- "Bir işçi kardeşimizin hayatını bakanlığımıza değişmem"

Madenciliğin dünyanın hiçbir yerinde kolay bir iş dalı olmadığını ifade eden Yıldız, madencilik alanında hiçkimsenin istemediği kazalar ve acılar yaşandığını, bunların bir simge haline gelerek toplumda büyük yaralar oluşturduğunu anlattı.

Ne işverenlerin ne de kamuda bu işin mevzuatını yönetenlerin bu kazaların yaşanmasını isteyeceğini belirten Yıldız, "Zaman zaman 'Bakanlıktan vazgeçmeyecek misin? diye soruyorlar. Tanıyanlar iyi bilirler, eğer kazayla karşılaşılacak olsaydı, bir işçi kardeşimizin hayatını ben bakanlığımıza değişmem; bırakın onlarca işçimizi kaybettiğimiz kazaları, ben bir tanesini bile değişmem" dedi.

Ermenek'te maden kazası sonrasında canının çok sıkıldığını ve oradaki maden ocaklarının kapanmasını istediğini anlatan Yıldız, şunları kaydetti:

"Kazanın üçüncü ya da dördüncü günü işçi arkadaşlarımızı topladık. 'Biz her aile başına 3 inek vereceğiz. Burada bin kişi olsa 3 bin inek hibe yoluyla vereceğiz. Bunu kabul ederseniz biz buradaki ocakları kapatacağız' dedik. İşçi arkadaşlar 'Kapatmayın. Bize inek de vermeyin. Biz bu ocaklarda çalışmak istiyoruz' dediler. 'Neden?' diye sordum. 'Biz burada sigortalı olarak çalışıyoruz' dediler. 'Oradan elde edeceğiniz gelir buradakini geçebilir' dedik. 'Gelir ikinci planda' dediler. Hayatın birçok gerçekleri var."

Yıldız, sorumluluklarını taşıyacakları için bir kazayı en fazla bir iş adamının istemeyeceğini belirterek, Türkiye'deki madenciliğin yalnızca kömür madenciliğine indirgenmesinin sektör adına şanssızlık olduğunu dile getirdi.

"Popülizm yapanlarla karşı karşıya geldik"

Sektörün bundan zarar görmeden bunları atlatması için çok gayret gösterdiklerini anlatan Yıldız, "Halkı kast ederek söylemiyorum ama bir kısım popülizm yapanlarla karşı karşıya geldik. Ama her defasında doğruyu savunmaya ve doğru yerde durmaya gayret ettik" dedi.

Aklı selim bir şekilde kamu vicdanı ve özel sektör dinamizminin mutlaka doğruyu bulacağını belirten Yıldız, "Ben her birinizin iş sağlığı ve işçi güvenliğiyle alakalı bütün konularda hassasiyet gösterdiğinizi biliyorum. Bundan sonra daha da fazla hassasiyet gösterelim ve bu tür kazaların yalnızca bulunduğu iş yerlerinde değil bütün Türkiye çapında da tahribatlar oluşturduğunu bir kez daha hepimize hatırlatalım" diye konuştu.

Bakan Yıldız, "Öyle bir an geliyor ki o ocağı kapatmışsınız; denetime gitmiş arkadaşlar, 'Bu ocak çalışamaz' deyip mühürlemişler. Orada mühürü kırıp gizlice kaçak olarak çalışmışlar. Şırnak'ta üç işçi kardeşimiz vefat etti. 'Siz bu ocaklara bakmıyorsunuz' deniliyor. Mühürlenmiş daha ne yapılacak buraya. Sen burada kaçak çalışıyorsun, sen suçlu olmuyorsun da denetimle kapatan kamu mu suçlu oluyor? Bizim haklı, haksız olmamız ikinci planda ama algı öyle bir gelişiyor ki o algı bütün madencilerimizin çalışmasına mani olacak bir hal alıyor. Buna meydan vermemiz lazım. Bununla alakalı tedbirleri her birimizin üst düzeyde alıyor olmamız lazım" değerlendirmesinde bulundu.

Hep iyi niyetle ve yapıcı bir gayretle çalıştıklarını vurgulayan Yıldız, Türkiye'nin bulunduğu günlerden daha iyi günlere geleceği kanaatini taşıdığını dile getirdi. Yıldız, göstermiş oldukları vefadan ve kadirşinaslıktan dolayı İMİB'e teşekkür etti.

Konuşmasının ardından Bakan Yıldız'a İMİB Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kahyaoğlu iki tablo takdim etti.