Trabzon: Türkonfed 10. Girişim Ve İş Dünyası Zirvesi Başkanlar Konseyi Toplantısı

Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Sabancı, piyasalarda yaşanan dalgalanmanın nedenlerini açıklamaya çalışırken, yalnızca ekonomik nedenleri öne sürmenin yaşanan güçlü 'kaçış'ı açıklamakta yetersiz kalacağını ifade ederek, "Dahası, uygulanması gereken politikaların belirlenmesinde yanıltıcı bir rol oynayacaktır. Türkiye esas olarak, kısa vadede, siyasi istikrarını ve reformlarını sürdürebileceği konusunda piyasaların güvenini sarsmış olduğu için dalgalanmalardan bu kadar olumsuz etkilenmiştir" dedi.

Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu'nun (TÜRKONFED) 10. Girişim ve İş Dünyası Zirvesi Başkanlar Konseyi Toplantısı Trabzon Zorlu Grand Otel'de başladı. Toplantının açılış konuşmasını yapan TÜSİAD Başkanı Sabancı, Trabzon'un kendileri açısından özel bir yeri olduğunu belirterek, "Trabzon, bölgesindeki yeri ve öneminin ötesinde, bizim için, SİAD (Sanayici ve İşadamı Dernekleri) hareketine uzun yıllardır yaptığı katkı ve konfederasyonumuzun kuruluşunda gösterdiği çaba ile de özel bir yere sahiptir. Bu nedenle sözlerime başlarken, Yönetim Kurulu Başkanı Şükrullah Güçmen'in şahsında tüm Trabzon SİAD üyelerine teşekkür etmek istiyorum" diye konuştu.

Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu yaklaşık 1.5 yıllık bir resmi geçmişe sahip olduğunu kaydeden Sabancı, "Ancak, bu çalışmaları yakından izleyenlerin çok iyi bildiği gibi, bugünkü federasyonlar ve konfederasyon çatısı altında bir araya gelen iş adamı derneklerinin on yıllık bir birlikte çalışma kültürleri, sektörel ve bölgesel iş birliği deneyimleri var. Bu çerçevede, Başkanlar Konseyi'nde, bir yandan belirli temalar etrafında çalışmalarımızı sürdürürken, bir yandan da genel ekonomik ve siyasal durum üzerinde görüş alışverişinde bulunuyoruz" şeklinde konuştu.

PİYASALARDA YAŞANAN DALGALANMA

Konuşmasında ekonominin genel durumuna da değinen Sabancı, "Bildiğiniz gibi son günlerde arka arkaya gelen bir dizi olumsuzluk, ekonominin gidişatı konusunda hepimizin kafasında soru işaretleri oluşturdu. Piyasalarda yaklaşık bir aydır devam eden dalgalanmaların, dünyada meydana gelen gelişmelerden kaynaklandığını hepimiz biliyoruz. ABD Merkez Bankası'nın enflasyon artışı riskine karşılık faiz oranlarını yüzde 5 seviyesine çıkartması ve faiz oranlarındaki artışın devam edeceğinin sinyallerini vermesi, özellikle gelişmekte olan ekonomilerde fon kaçışı yaşanmasına neden oldu. Bu bütün dünyada, 'yükselen pazarlar' diye adlandırılan ülkelerde aynı şekilde yaşandı. Ama Türkiye diğer benzeri ülkelere göre bu gelişmelerden belirgin biçimde daha fazla etkilendi. Bu durumda, farklılığa neden olan iç faktörlerin mercek altına alınması gerekiyor. Piyasalarda yaşanan dalgalanmanın nedenlerini açıklamaya çalışırken, yalnızca ekonomik nedenleri öne sürmek, yaşanan güçlü 'kaçış'ı açıklamakta yetersiz kalacaktır. Dahası, uygulanması gereken politikaların belirlenmesinde yanıltıcı bir rol oynayacaktır. Türkiye esas olarak, kısa vadede, siyasi istikrarını ve reformlarını sürdürebileceği konusunda piyasaların güvenini sarsmış olduğu için dalgalanmalardan bu kadar olumsuz etkilenmiştir. Biz bazen içerde yapılan siyasi tartışmaların olduğu gibi dışarı yansıdığını ve dışarıda, içerdekinden çok farklı algılamalara neden olduğunu göremiyoruz. Ekonomik ve siyasi gözlemciler, gelişmeleri yakından izliyor ve birçok unsuru bir arada değerlendiriyor. Biz de onlara yeterince malzeme veriyoruz. Bu yaşadığımız durumda da, önce reform sürecinde bir yavaşlama, temel reform alanlarındaki gecikme dikkati çekti. Mikro reformlarda henüz kayda değer bir hareketin başlamaması, ekonominin dayanıklılığının ve rekabet gücünün olumsuz etkilenebileceği değerlendirmelerini beraberinde getirdi. Bu gelişmeler, seçimlere kadar geçecek süre içinde ilave ilerlemeler sağlanamayacağı beklentisini kuvvetlendirdi" dedi.

BUGÜN YAPILMASI GEREKEN, ÖNCELİKLE BOZULMUŞ OLAN BEKLEYİŞLERİN TEKRAR OLUMLUYA DÖNDÜRÜLMESİDİR

"AB süreci ile ilgili iletiimin önemli ölçüde zay?flamas? ve buna kar?l?k AB kar?tlar?n?n sesinin güçlü bir ekilde ortal??? kaplamas?, di?er siyasi tart?malarla birleince, Türkiye'nin farkl? bir rotaya girebilece?ine ilikin soru iaretlerinin artmas?na neden oldu" diyen Sabanc?, aç?klamas?n? öyle sürdürdü:

"Bütün bunlar, piyasalarda Türkiye'ye duyulan güveni azalt?c? alg?lamalar yaratma ilevi gördü. De?iimi tetikleyen faktör uluslararas? piyasa koullar?d?r ve gelecekte uluslararas? likiditenin geçmie göre daha az olaca?? tüm piyasa gkü federasyonlar ve közlemcileri taraf?ndan kabul edilmektedir. Öyleyse, yaad???m?z bu de?iim geçici olmayacakt?r. Ekonomide dengeler yeniden kuruldu?unda, bu dengeler yeni bir seviyeye, yeni de?erlere kavuacakt?r. Bu yeni dengelerin ekonominin bütünü üzerindeki etkilerine bakarsak, ithalat?n k?smen yavalamas?, yat?r?m ve tüketimde bir miktar daralma olmas?, enflasyon hedeflerinin üzerine ç?k?lmas? muhtemeldir. Ancak bu de?iiklikler, ekonominin temel yörüngesini de?itirmeyecektir. Bu tespitler ????nda, k?smi ve geçici müdahalelerin, kar? kar?ya oldu?umuz sorunlar için uygun olmad???n? söyleyebiliriz. Bugün yap?lmas? gereken, öncelikle bozulmu olan bekleyilerin tekrar olumluya döndürülmesidir. Bu ise, belirsizliklerin bir an önce ortadan kald?r?lmas? ve ekonomide öngörülebilirli?in yeniden ve süratle tesis edilmeye çal??lmas? demektir. Bekleyilerin iyimsere dönmesi, zaman, kararl?l?k ve tutarl?l?k gerektirmektedir. Türkiye'nin AB yolunda makro ve mikro ekonomik reformlar? sürdürece?i, bürokrasi ve siyasetin her kademesinde, ekonominin her alan?nda ayn? kararl?l?k ve tutarl?l?kla dile getirilmeli ve reformlar geciktirilmeden hayata geçirilmelidir. Tabii ki, hiç unutmam?z gereken bir olgu da, ekonomik gelimenin en önemli koullar?ndan birisinin siyasi istikrar oldu?udur. Bu nedenle, AB rotas?nda daha sa?lam durmal?, ülke gündemini Türkiye'nin kalk?nmas? ile ilikisi olmayan konularla igal etmemeli, siyasi istikrara zarar verecek tart?malar? t?rmand?rmamal?y?z. Reform sürecinin yap?sal reformlardan mikroekonomik reformlara do?ru geniletilmesi ve derinletirilmesi, piyasalara, hükümetin ve Türkiye'nin kal?c? ekonomik kazan?mlar konusundaki ?srar?n? kan?tlaman?n yan? s?ra, üretim, payla?m ve tüketim süreçlerinde neden olaca?? kazan?mlarla da beklentilerin yeniden olumluya dönmesine katk?da bulunacakt?r. Dalgalanmalara teknik müdahale olanaklar? bellidir ve s?n?rl?d?r. Ancak kal?c? çözüm bu teknik müdahalelerde yatmamaktad?r. Günlük çözümlere konsantre olarak reformlar? ertelemek, Türkiye ekonomisini sürekli olarak krizlere aç?k halde b?rakmak anlam?na gelmektedir. Unutmayal?m ki bu reformlar? gerçekletirmi olan ülkeler, bugün piyasalardaki dalgalanmalardan en az etkilenen ülkelerdir."

"HIZLI VE KARARLI ADIMLARLA YEN? POL?T?KALAR DEVREYE SOKULMALI"

Sabanc?, h?zl? ve kararl? ad?mlarla yeni politikalar?n devreye sokulmas? gerekti?ini ifade ederek u ana bal?klara dikkat çekti:

"AB müzakere sürecinde yavalayan ivmenin yeniden kazan?lmas?, ekonomik konularda uyum sürecinin h?zland?r?lmas?, yurt içi ve yurt d?? iletiim stratejilerinin belirlenmesi; Avrupa Birli?i'nin Lizbon Stratejisine uyum sa?lamak amac?yla, igücü piyasalar?na esneklik sa?lay?c? ve ürün piyasalar?nda rekabet artlar?n? gelitirici türde mikroekonomik reformlar? içeren bir program?n uygulanmas?; AB Uyum Paketinin içerisinde yer alan bata Devlet Yard?mlar?n?n Çerçevesi, ?zlenmesi ve Denetlenmesi, Mesleki Yeterlilikler Kurumu Kurulmas?, Türkiye Yat?r?m Destek ve Tan?t?m Ajans? Kurulmas? gibi düzenlemelerin bir an önce yasalamas?; 2007-2013 y?llar?n? kapsayan 9. Kalk?nma Plan? Stratejisi'nin kuvvetli bir siyasi irade ile uygulamaya konmas?; üretimin yo?un ithal aramal? kullanan yap?s?n? de?itirmek ve katma de?eri yüksek ürünlere yönelmek için bata KOB?'ler olmak üzere tüm sanayiye dönük bir yeniden yap?lanma program?n?n balat?lmas?; üretimde girdilerin dünya fiyatlar?nda temin edilmesi için vergi ve vergi benzeri yüklerin azalt?lmas?; ileri teknoloji ürünlerinin üretiminde performans art?? sa?lamak için, bata arat?rma gelitirme olmak üzere, tüm alanlarda özendirici politikalar?n devreye sokulmas?; Hizmet ihracat?nda rekabet gücünün art?r?lmas?; bölgesel ve sektörel yat?r?m önceliklerinin belirlenmesi; verimlilik art?? ve sanayideki dönüüm ihtiyac?n?n gerektirdi?i insan kaynaklar?n?n sa?lanmas? için yeni istihdam ve e?itim politikalar?n?n devreye sokulmas?."

Lüksemburg'daki Türkiye-AB Ortakl?k Konseyi Toplant?s? ve Hükümetleraras? Konferans'?n sonuçlar? itibariyle müzakerelerde ilk ad?mlar?n at?lmaya balanm? oldu?unu memnuniyetle izlediklerini belirten Sabanc?, "Türkiye'nin bu tarihsel aamay?, AB'nin kendi iç siyasal dengeleri ve sosyo-ekonomik ortam? aç?s?ndan, kuruldu?undan beri yaad??? en zor dönemde gerçekletirmi olmas?, gelinen noktay? daha da anlaml? k?lmaktad?r. Bunu yeni bir hareket noktas? olarak kabul ederek, tüm dünyaya, Türkiye'nin AB yolunda ilerlemeye kararl? oldu?unu göstermek zorunday?z. Bu kararl?l?k sayesinde hem Türkiye'nin bugün önünde yükselen problemler daha kolay çözülecek, hem de, Türkiye'nin katk?lar?yla, AB, gelece?in dünyas?na dönük ekonomik ve jeopolitik imkanlar?n? gelitirecektir. Önümüzde parlak bir gelecek duruyor. Bu gelece?e giden yollar? her türlü engelden ar?nd?rmak zorunday?z. ? dünyas? olarak bu süreçte üzerimize düen görevleri azami ölçüde yerine getirmek için tüm imkanlar?m?z? seferber etmeye haz?r?z" eklinde konutu.

TÜS?AD Bakan? Ömer Sabanc?'n?n yan? s?ra toplant?ya TÜRKONFED Genel Bakan? Celal Beysel, Trabzon Valisi Hüseyin Yavuzdemir, AK Parti Trabzon Milletvekili Prof. Dr. Cevdet Erdöl ve çok say?da davetli kat?ld?. Aç?l? konumalar? sonras? "DOKAP Bölgesi Kar?lat?rmal? Sektör Analizi, Sorunlar? ve Göreli Üstünlüklerin Tespiti ve Sürekli Büyüme ?çin E?itime Acil Müdehale, Mesleki ve Teknik E?itimi'nde Politika Analizi ve Öneriler" konulu toplant?ya geçildi.