MHP Genel Başkan Yardımcısı Tuğrul Türkeş Açıklaması

MHP Genel Başkan Yardımcısı Tuğrul Türkeş, MHP'nin cumhurbaşkanlığı seçiminde takip ettiği yolun, gerçek bir cumhurbaşkanı seçilmesi için gereken yol olduğunu söyledi.

MHP Genel Başkan Yardımcısı Tuğrul Türkeş, Başbakanlık Müşaviri Yusuf Yerkel'in Soma'da bir kişiye tekme atmasına ilişkin, "Başbakanlıktaki bir görevli yaptığı rezaletin ardından 7 gün rapor alıyor ama ertesi günde medyanın olduğu yerde arzı endam ediyor. Bu kadar dikkatsiz, kaygısız ve yanlış tutum içinde" dedi.

MHP Genel Başkan Yardımcısı Tuğrul Türkeş, MHP Genel Merkez Toplantı Salonunda gündemdeki konulara ilişkin açıklamalarda bulundu. MHP Genel Başkan Yardımcısı Türkeş, Manisa'nın Soma ilçesinde yaşanan maden faciası ile ilgili olarak şunları söyledi:

"Soma'da milli bir felaket yaşadık. 301 şehidimize Allah'tan rahmet ve ailelerine baş sağlığı diliyorum. Bu bir kaza mıdır, cinayet midir? Son günlerde medya da yapılan açıklamalar ile ortaya çok acıklı bir tablo çıkmıştır. Denetimsizlik, vahşi kapitalizm. Karı maksimize etmek uğruna hiçe saymak, rüşvet, torpil hepsi var. Toplumun meclisteki görüşmeleri dinlemesinden siyasi iktidarın niye bu kadar rahatsız olduğu çok dikkat çekicidir. Yani TRT'nin yayınlarını kesmeye çalışmak. Ne var. Soma'yı konuşuyoruz. Yanlışları konuşuyoruz. Siyasi iktidar neden rahatsız oluyor. Orada bir yanlış varsa orada ki yanlışı örtmeye mi çalışıyorlar ki Türk milletinin gözünden kaçırmaya çalışıyorlar. Bu taşeronluk sistemi açıkça ortaya çıkmıştır ki felaketlerin başlama noktasıdır. Soma'da ki acılı aileler üzüntü içindeler. Bunlar oraya giden koruma ve medya ordularıyla iki tepki gösterse ne olur. Nedir bu tahammülsüzlük. Çok ciddi kaygılarımız var. Başbakanlıktaki bir görevli yaptığı rezaletin ardından 7 gün rapor alıyor ama ertesi günde medyanın olduğu yerde arzı endam ediyor. Bu kadar dikkatsiz, kaygısız ve yanlış tutum içinde. Bunlardan daha kaygı verici nokta, açıkçası Sayın Başbakan'ın daha önce Danıştay'da ve başka yerlerde yaşadığımız fevri tavırları ve bütün meseleyi kendi yumruklarına bağlama arzu ve isteğidir."

Kıbrıs ile ilgili olarak ise Türkeş, Amerikan Başkan Yardımcısının Güney Kıbrıs Rum yönetimini orada devlet olarak tanıdığını ve onun haricindekini tanımadığını söylediğini belirterek şöyle devam etti:

"Kıbrıs ile ilgili ilginç bir gelişme yaşanıyor bugün. Amerikan Başkan Yardımcısının Kıbrıs ziyareti var. Dün üzücü talihsiz bir açıklama ile başladı. Güney Kıbrıs Rum yönetimini orada devlet olarak tanıdığını ve onun haricindekini tanımadığını söylüyor. Bugün bu görüşmeler sürecek ve akşam yemeğinde Derviş Eroğlu ile de bir araya gelecekler. Umuyoruz ki bu ilk açılıştaki heyecanlı ve biraz aceleci davranılmış açıklamalar telafi edilir."

Cumhurbaşkanlığı seçimleri ile ilgili olarak ise Türkeş, "10 Ağustos ve 24 Ağustos tarihlerinde iki turlu Cumhurbaşkanlığı seçimleri yapılacak. Halkın seçeceği ve yurt dışında ki vatandaşlarımızın oy kullandığı bir Cumhurbaşkanlığı seçimi olacak. Son bir aydır büyük bir yanlışın olduğunun farkındayız. Yani iktidardaki siyasi parti biz 2 kişi aramızda anlaşıveririz bunu da halka oylatırız yaklaşımında. Bunlar bu milletin iradesine saygısızlıktır. Bu milleti hiçe saymaktır. Bunun kabul edilebilir bir tarafı yoktur. Bu konuda ki diğer nokta ise bu sürecin nasıl işleyeceği noktasıdır. Yani halkın seçeceği bir Cumhurbaşkanının göreve nedir, yetkisi nedir ve ne ile sorumludur. Bunların çok açık net ortaya konması gerekir ki biz MHP olarak ilk gününden itibaren bunun altını çizdik. Bu herhangi bir siyasi partinin gelip gitmesi hali değildir. Türkiye Cumhuriyeti'nde tüm vatandaşları temsil edecek olan yani bir insanın şahsında devletin ete kemiğe bürünmüş halidir Cumhurbaşkanlığı. Sayın Genel Başkanımız daha önce görevde bulunan Cumhurbaşkanlarını ziyaret etti. Yani MHP'nin Cumhurbaşkanı arayışı gerçek manada Türk milletine yakışır ve Türk milletinin büyük bir kesimi tarafından kabul görmesini beklediğimiz Cumhurbaşkanı arayışı veya medya da Genel Başkanımızın üçgenlerine atıfta bulunarak çatı formülünün çalışmalarını yürütüyoruz. Bugün de bunun ilk turu tamamlandı ve 3 Cumhurbaşkanı ziyaret edildi. Bunun ardından siyasi partileri ziyaret edeceğiz. Meclis içindeki ve meclis dışındaki partiler ziyaret edilecek. Sayın Genel Başkanımızın bu formülü medya da yer aldıktan sonra bunu önemsedikleri halde, önemsediklerini biliyoruz, korktuklarını biliyoruz, çekindiklerini de biliyoruz ama adeta kendileri önemsemiyormuş gibi azımsamaya ve küçümsemeye çalışarak bir takım geometrik benzetmeleri yaptılar. Biliyorlar ki MHP'nin ortaya koyduğu formül, takip ettiği yol aslında Türkiye'de gerçek bir Cumhurbaşkanı seçilmesi için gerekli olan, yapılması gereken yoldur" diye konuştu.

Cumhurbaşkanlığına müracaatlar için yaklaşık bir ay zaman kaldığını kaydeden Türkeş, Cumhurbaşkanlığı kanununda açık noktalar ve boşlukların olduğuna dikkat çekerek şunları dedi:

"Açıkça görülüyor ki Sayın Başbakan aday olmaya heveslidir. Bütün yapılan çalışmalar Sayın Başbakanın Cumhurbaşkanı aday olmak üzere hazırlık gördüğünü işaret ediyor. Biz MHP olarak bir uyarıyı yapmayı bir zorunluluk olarak görüyoruz. Bir Cumhurbaşkanlığı kanunu hazırlandı. Cumhurbaşkanının nasıl seçileceği ve bunun takip edileceği konular burada belirtilmiş durumdadır. Tabi burada açık noktalar, boşluklar var. Belirsiz nokta şu; bir Başbakan, Cumhurbaşkanlığına aday olursa bu şahıs Başbakan olarak bu faaliyetini yürütebilir mi, yürütemez mi? Bu kanunda açık değil. Seçim kanununa baktığımızda madde 64 diyor ki; 'törenler tertiplemek, demeç vermek ve bunlar hakkında her türlü vasıtayla yayında bulunmak yasaktır'. Madde 65'te ise; 'Seçim propagandasının başlangıç tarihinden oy verme gününü takip eden güne kadar olan süre içinde Başbakanla, Bakanlar ve Milletvekilleri yurt içinde yapacakları seçim propagandası ile ilgili gezileri, makam otomobilleri ve resmi hizmete tahsis edilen vasıtalarla yapamazlar. Bu maksatla yapacakları gezilerde protokol icabı karşılama ve uğurlamalarla törenler yapılamaz ve resmi ziyafet verilemez' yazıyor. Türkiye Cumhuriyetine Cumhurbaşkanı seçiyoruz. Kampanya faaliyetinden itibaren kanunu hiçe sayan bir şahıstan Cumhurbaşkanı olmaz. Kanun diyor ki; 'Cumhurbaşkanı seçilenin varsa partisi ile ilişiği kesilir ve TBMM üyeliği sona erer.' Sayın Başbakan, Cumhurbaşkanlığına adaylığını koyacak ise Başbakanlığı bırakmak zorundadır. Açık ve net. 30 Mart seçimleri arifesinde aynı konu bakanlar ve milletvekilleri ile ilgili YSK'ya gitti. YSK bir karar verdi. AK Parti güzel bir şey yaptı. 3 bakanını Büyükşehir Belediye Başkanlığına aday gösterdi. Ama 3'ünüde bakanlıktan bir ay önce istifa ettirdi. Kendisi ettirtti. Şimdi bakanlarına etik değil dediğini kendisi için etik olarak Türkiye'ye kabul ettiremez. Uyarıyorum ve kendisini istifaya davet ediyorum. Hatay'da, Gaziantep'te İzmir'de Belediye Başkan Adayı gösterirken Bakanlarını istifa ettiriyorsan, senin de madem gönlüne bu ateş düştü, derhal seçimler başlamadan, adaylık müracaatın yapılmadan Başbakanlığı bırakmalısın." - ANKARA