Efsane Futbolcu Ian Wright Arsenal'i Değerlendirdi

“SONUNDA “TOPÇULAR”I 3 BOYUTLU İZLİYORUZ”

Disiplinli, inatçı, kararlı. Deplasmanlarda Arsenal’ı tanımlamasını beklemediğimiz 3 kelime.

Ama pazar günü City deplasmanında durum tam da böyleydi ve böyle oynamaları neden bu kadar çok zaman aldı diye düşündüm. Bu, yıllardır Arsenal’ın ihtiyacı olan türden bir performanstı.

Şimdi “topçular” için mesele, bu enerji ve cesareti sürekli hale getirebilmek. Arsene Wenger içinse yuvarlak deliklere kare şekiller sığdırmaya çalışmayı bırakmak ve oyuncuları isme göre değil form durumuna göre seçmek.

Şüphesiz ki Etihad’daki bu galibiyet Arsenal’ın rakiplerinin dikkat etmelerini, durup düşünmelerini sağlayacak.

Arsenal’ın 2-1 kazanacağını tahmin etmiştim ama böyle bir performans beklemiyordum. Kimse beklemiyordu çünkü herkes, çok hücum etmeden, ileriyi zorlamadan Arsenal’ın böyle oynaması imkansız diye düşünüyordu.

Kasım ayındaki 2-1’lik Swansea yenilgisini hatırlıyorum. Orta sahası çok çabuk düşmüştü. 1-0 öndeyken dahi pozisyonunu kaybetmeyecek, rakibini tutabilecek kadar disiplinli kimse yoktu takımda.

Ben Arsenal’da oynarken, deplasmanda sıkıcı oynadığımızı düşünen insanları önemsemezdik. Rakibi oynatmayıp, kırılma anlarında işlerini bitirirdik. – Kazandığımız kupanın madalyasını size gösterebilirim!

Bu yüzden Arsenal’ın David Silva ve Fernandinho’yu istedikleri gibi hareket edememelerini sağladığını ve Agüero’nun da topla buluşmasını engellediğini görmek güzeldi. Uzun zamandır görmek istediğim şey buydu. Bu arada Cazorla perdeyi açarken, Francis Coquelin’in savunmadaki oyununu da göz ardı etmemek gerek.

Kuzey Londra ekibinin en azından bir stopere ihtiyacı var. Coquelin böyle oynamaya devam ederse defansif orta saha arayışlarını askıya alabilirler.

Benim endişem, yıldızların dönecek olmasıyla, Wenger’in kazanan bir takımı bozabileceği. Mesut Özil, Alexis Sanchez, Aaron Ramsey, Oxlaid Chamberlain, Danny Welbeck ve Thomas Rosicky gibi oyuncular 4 pozisyon için kadroda kendine yer bulmaya çalışıyorlar ve Jack Wilshere de kısa süre sonra sakatlığını atlatacak. Arsenal gibi bir takımda her zaman böyle bir forma rekabetinin olması gerekir ama hepsi aynı takımda olamazlar ve Wenger’in sırf oynatmak için onları pozisyonları dışında görevlendirmemesi lazım.

City gibi bir takıma karşı herkes tehlikenin farkındadır ve kompakt olmak gerektiği düşüncesini benimser. Fakat Crystal Palace ve QPR deplasmanlarında da Arsenal bu disiplini sağlayabilecek mi? Yoksa Swansea ve Southampton yenilgilerindeki gibi aceleyle, fazla istekli bir şekilde topu forvetlere mi bombalayacaklar?

Chelsea’ye de Leicester’a da aynı şekilde yaklaşmalılar. Arsenal Mestesacker ve defasını koruduğu takdirde goller bulacaktır. Sanchez, Cazorla, Chamberlain, Giroud gibi oyuncuların takımları açmasıyla, her zaman Avrupada göze en hoş gelen futbolu oynayan takımlardan biri olacaklardır.

Avrupa demişken, pazar günkü maç bana Şampiyonlar Ligi son 16’sında deplasmanda oynanacak maçı hatırlattı. Mart ayındaki Monaco deplasmanında böyle oynarlarsa kesinlikle son sekize kalırlar. Çok yazık ki böyle oynamaları çok zaman aldı. Ağustostan beri böyle oynasalardı şuan Premier Lig’de şampiyonluk yarışı veriyor olurlardı. Ama Chelsea eşeğini sağlam kazığa bağlamış görünüyor. 13 puanlık fark Arsenal için kapanması çok zor bir fark. City hala yakalanabilir ve ben Arsenal’ın ilk 3’te bitireceğini düşünüyorum.

Her şeyden önce pazar günkü mükemmel performansın gelip geçici bir şey olmadığından emin olmaları lazım. Bu, üzerine devam edilmesi gereken bir skor. Bir kereliğine alınmış bir sonuç olmasına izin vermemeliler.