X ve Y Kuşağı Birbirini Anlamalı

'Öğrenme süreci karşılıklı olmalıdır. Öğretmen de araştırmacı gibi araştırma yapmalı, eğitirken öğrencisinden bilgiler edinmelidir" der ünlü Brezilyalı eğitimci Paulo Freire. Her şey zıtlığı ile bir bütünse eğer toplumu oluşturan kuşakların da yeri geldiğinde birbiriyle uyum içinde olması daha sağlıklı yaratımların vesilesi olacaktır.

Gelelim kuşakların iş yaşamındaki seyrine…

Tarih boyunca kuşaklar arasında pozitif etkileşimlerin yanı sıra yüksek voltajlı anlaşmazlıklar da süre gelmiştir. Kuşakların içinde bulundukları dönemlerin, toplumsal norm ve kurumların değişime uğraması doğrudan bireylerin hayata bakışını değiştirmiştir. Hal böyle olunca kuşaklar arasında çatışma da kaçılmazdır.

Henüz toy yaşta büyüklerinden hayat felsefesi edinen gençler, ergenlik ve olgunluk çağına geldiğinde bir önceki nesile, hatta iki sonrasına "sen anlamazsın" tavrıyla yaklaşır.Bu durumun çeşitli versiyonları kuşkusuz ki iş yaşamına da yansıyor. Değişen dünya düzeni ekseninde kuşaklar arasında uyumu sağlamak ve sağlıklı çalışma koşulları oluşturabilmek için nesillerin birbirini anlaması çok önemlidir.

Kuşakları Tanıyalım

X nesli, 1965-1979 arası doğanlardır. X nesli kurallara uyumlu, aidiyet duygusu güçlü, otoriteye saygılı, sadık, çalışkanlığa önem veren bir kuşak olarak tanımlanıyor. İş yaşamlarında çalışma saatlerine uyumlu olup iş motivasyonları yüksektir. Belirli çalışma süresinden sonra kademe atlayabileceklerine inanırlar ve sabırlıdırlar. Daha çok yaşamak için çalışırlar. Mantıkları ön plandadır. Dünyanın geniş bir kısmını hala X kuşağı oluşturur. Tüketim toplumunun ilk kuşağı olmayı başaran X nesil, dünyanın petrol krizini, Türkiye'nin sağ-sol çatışmalarını yaşadığı yıllarda var oldu. Merdaneli çamaşır makinesi, kaset çalar, pikabı tanıdı. Bayramda bayram e-kartı yollamak yerine bayram ziyareti yapan, bir takım icatlara, buluşlara şahitlik eden bir kuşak oldu.

Y nesli, 1980-1999 arası doğanlardır. Kuşaklar arası farklılığın en çok hissedildiği nesil özelliği taşırlar. Çünkü onlar bağımsız olmayı severler, özgürlüklerine düşkündürler ve iş yaşamlarında da farklıdırlar. Belirlenen mesai saatleri arasında çalışmayı sevmezler. Bu yüzden, iş saatinden ziyade işe odaklanmaları gerekir. Bu durumda onları işin bir parçası haline getirmek önemlidir. Hızlı tüketirler. Türkiye'de yağ kuyruklarını, benzin sıkıntısını yaşamadıkları için "her şey her zaman böyleydi ve böyle olacak" sanırlar. Eş zamanlı olarak birkaç işi birden yapabilirler. Onlar, iş hayatını sadece yaşamlarını sürdürebilmek için değil, daha rahat para harcamak için isterler.

Otoriteye saygılı olan X nesli, özgürlüğüne düşken olan Y kuşağı ile çatışması kaçınılmazdır. ve iş yaşamında meydana gelen uyumsuzlukların sebebi olarak Y kuşağın tembel, disiplinsizliği olacaktır.

Daha çok yaşamak için çalışan X kuşağı, iş hayatını sadece yaşamlarını sürdürebilmek için değil, daha rahat para harcamak için isteyen Y kuşağını anlamakta güçlük çekecektir. Bu noktada tabii ki de uzmanlar Y kuşağını anlama kılavuzu oluşturacak. Fakat en başta yer alan Freire'nin cümlesine atıfta bulunacak olursak, şunu diyebiliriz ki; daha sağlıklı bir toplumda yaşayabilmek için karşılıklı bir öğrenme ve anlama sürecine girmek gerekir. X, Y'den, Y de X'den aslında çok farklı bilgiler ve hayat felsefesi edenebilir. İş hayatını verimli kılmanın yolu birlikte çalışan kuşakların birbirini anlamasından geçiyor. FLOW Coaching International koç ve danışmanları, kuşak farkı yaşayan kurum ve şirketlere tıkandıları noktalarda yardımcı olurken, birlikte uyum içinde çalışmanın anahtarını veriyor.