Bakan Bağış'ın Brüksel'deki Temasları

AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış ile Sosyal Güvenlik ve Çalışma Bakanı Faruk Çelik, AB Komisyonu yetkilileriyle heyetler arası görüşme gerçekleştirdi.

AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Brüksel'deki temasları çerçevesinde, Sosyal Güvenlik ve Çalışma Bakanı Faruk Çelik ve beraberlerindeki TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, TİSK Başkanı Tuğrul Kutadgobilik, Türk İş Genel Başkanı Mustafa Kumlu ve Hak İş Genel Başkanı Mahmut Arslan'ın eşliğinde, AB Genişleme Komiseri Stefan Füle ve Avrupa Komisyonu İstihdam ve Sosyal İşler Komiseri Lazslo Andor ile heyetler arası görüşme gerçekleştirdi. Bakan Bağış ve Çelik ile beraberlerindeki heyet üyeleri, Brüksel'deki AB Komisyonu Genel Merkezi'nde gerçekleşen görüşmenin ardından basına açıklamalarda bulundu. AB- Türkiye ilişkileri tarihinde bu düzeyde ilk kez işveren ve işçi STK'larının resmi olarak katıldığı görüşmelerin son derece olumlu geçtiğini aktaran Bakan Bağış şunları söyledi:

"Türkiye'deki sosyal ortaklarımızla birlikte bir ilki gerçekleştirdik. AB ile müzakere sürecimizde ilgili komisyon üyeleriyle, devletiyle, milletiyle, işçisi ve iş vereniyle hep birlikte tek yürek olarak karşılarına çıktık ve 19. faslın, yani sosyal politikalar ve istihdam faslının açılmasına yönelik bir çalışma toplantısı gerçekleştirdik. Bu toplantının devamı olarak Nisan sonunda ülkemize bir teknik heyet gelecek. Daha sonra 9 Mayıs günü Sayın Andor bizzat kendisi Ankara'da olacak. Haziran başında da Sayın Füle ülkemizi ziyaret edecek. İyi bir başlangıç oldu."

Litvanya dönem başkanlığı içerisinde bir fasıl açılması konusunda umutlu olup olmadığı sorulan Bağış, "Elbette umutluyuz olmasak neden burada olalım" şeklinde yanıt verdi.

Bağış'tan sonra söz alan Bakan Çelik ise şöyle konuştu:

"İlk kez Türkiye, birlik içerisinde meramını anlatmaya çalıştı. Özellikle 19. faslın açılmasıyla ilgili iki tane kriter vardı. Bunlardan biri eylem planıydı ki bu da 2010 yılında komisyona teslim edilmişti. Şimdi sendikal mevzuatla ilgili düzenleme üzerinde yoğun bir şekilde tartıştık. Orada da bildiğiniz gibi ihtilal döneminin bir yasasını ortadan kaldırıp yeni bir yasayı yine sosyal ortaklarımızla beraber bir noktaya taşıdık. Bazı eksikliklerimiz olduğunu biz de biliyoruz ama Türkiye'nin şartları var. O şartlar içerisinde oluşan düzenlemeyi burada taraflar da bizzat kendileri de anlattılar ve onunla da kalmayarak 19. faslın açılmasıyla ilgili ortak bir deklarasyonu hep birlikte yayınladık. Bu sürecin arkasındayız. Ben Mayıs ve Haziran ayında bu süreçle ilgili önemli gelişmelerin olacağı inancındayım."

TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu da bugünkü kadar pozitif bir görüşmeyi daha önce kendisinin yaşamadığını belirterek, süreçten çok umutlu olduğunu ve bunun Türkiye'nin, bölgesinde parlayan yıldız olarak ortaya çıkmasının sonucu olduğunu ileri sürdü. Son dört yılda Avrupa'da dört milyon kişinin işini kaybettiğini ancak Türkiye'de beş milyona yakın kişinin iş bulduğunu hatırlatan Hisarcıklıoğlu, Türk özel sektörünün de sürece adapte olduğunu söyledi.

KİSK Başkanı Kutadgobilik ise bir arada ortak hareket edebilmelerinin devrim niteliğinde olduğunu ifade ederek şunları söyledi:

"Son kanunların yapılma sürecinde yüzde 95 sivil toplum bir mutabakat sağladı. Bu Türkiye'de ilk defa oluyor. Bundan evvel Türk ticaret yasasının çıkmasında da, iş sağlığı ve güvencesi yasasının çıkmasında da mutabakat vardı. Bu, Avrupa'nın anladığı bir felsefedir. Yani işçi, işveren ve hükümetin el ele çalışması."

Türk İş Genel Başkanı Mustafa Kumlu da gelişmelerin önemine değinerek düşüncelerini şu sözlerle dile getirdi:

"Şunu anlatmaya çalıştık ki Türkiye'de bir yasal düzenleme yapıldıktan sonra eksiklikleri zaman içerisinde taraflar tekrar bir araya gelerek düzeltmeye çalışıyorlar. Biz ümitliyiz. Çok güzel bir toplantı oldu. Bu görüntü bu resim çok önemliydi, işçi, işveren ve hükümet olarak burada bulunmamızın önemli olduğunu gördük."

Bakanlar ve STK Başkanları daha sonra Brüksel'in merkezinde bir Türk gıda firmasının açılışını yaparak kurdele kestiler. Bakan Bağış, firmanın tatlılarını tadarken basın mensuplarına "Şimdi bu baklavalardan yiyen Belçikalılar, Türkiye'nin neden AB üyesi olması gerektiğini anlayacaklar" diyerek, "Bizim tatlımızı yiyen Türkiye'nin üyeliğine karşı çıkamaz" şeklinde konuştu. - BRÜKSEL