Öğretmenlikten Atıldı ve 2 Yıl KPSS'ye Giremeyecek!

Türkiye'de eğitimin bitmeyen sorunlarından birisi de öğretmen atamaları. İkiyüz bine yakın öğretmen açığı olan ülkemizde yapılan öğretmen atamalarındın yetersizliği zaten uzun yıllardır tartışılmakta. Peki atanıp daha sonra 'uygun değilsiniz' diyerek görevden alınan öğretmenlerin durumu ne olacak?

Öğretmen alımının KPSS üzerinden yapılmaya başlamasının ardından, atama süreci ile ilgili sayısız tartışma ortaya çıktı. Alan dışı öğretmen alımlar, formasyon eğitimleri, Fen Edebiyat Fakültelerinin durumu gibi daha nice tartışmaları yarattı.

Son olarak da; 2012 yılında Milli Eğitim Bakanlığı kadrosundan KPSS puanı ile Diyarbakır'a Teknoloji ve Tasarım öğretmeni olarak ataması yapılan Memiş Kılıç'ın, 2 ay sonra göreve uygun değilsiniz diyerek görevden alınması ve daha sonrasında hatalı tercih yapıldığı gerekçesiyle 2 yıl KPSS'ye girmeme cezası verilmesi de sıkıntıların çözülmek yerine daha da arttığının bir işareti gibiydi.

İşte 2 ay görev yaptıktan sonra Milli Eğitim Bakanlığı tarafından görevine son verilen Memiş Kılıç'ın isyanı:

'Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü Resim-İşÖğretmenliği'nden 2007 tarihinde mezun oldum. Mezuniyet belgem ile birlikte Teknoloji ve TasarımÖğretmeni olmak için başvuruda bulundum. KPSS puanı üstünlüğüne göre yapılan değerlendirmesonucunda Milli Eğitim Bakanlığı 10/09/2012 tarihinde Diyarbakır a Teknoloji ve Tasarım öğretmeni olarak atamamı yaptı. Görevime 14/09/2012 tarihinde başladım ve yaklaşık 2 ay görev yaptım. Ancak; MilliEğitim Bakanlığının 02/11/2012 tarihli kararnamesi ile; "Talim Terbiye Kurulunun 80 sayılı kararına göreGüzel Sanatlar Eğitim Resim-İş Öğretmenliği bölümünün Teknoloji ve Tasarım alanına uygun olmadığı"sebep gösterilmek suretiyle görevime son verildi.

Atamam yapıldık dan sonra apar topar 2 gün içerisinde yola çıkarak Diyarbakır gittim Ankara dan ötesine hiç gitmemiş biri olarak hiç bilmediğim bir yerde 2-3 gün içerisinde düzen kurmaya çalıştım ve önce bir ev kiraladım sıfırdan beyaz eşya koltuk halı mutfak eşyası falan derken borç harç düzenimi az çok kurdum.Eşim özel sektörde çalıştığı için o gelemedi benimle yani eşimle de belli olmayan bir süre için ayrı kalmayı göze aldık.Eşim işinden dolayı yanıma gelemediğinden annem yanıma geldi annemde benim için babamı bırakıp geldi yani kısacası ailecek düzenimiz 1 hafta içinde kökten değişikliğe uğradı.yaklaşık bir ay çalıştıktan sonra ilk ay maaşımı çekmeye bankamatiğe gittiğimde maaşımın yatmadığını gördüm ne olduğunu anlamadım bankanın içerisindeki memura maaşımın yatmadığını söyledim oda bana maaş listesinden adınız çıkarıldı dedi hemen İlçe Milli Eğitim Müdürlüğüne gittim oradaki memurda Diyarbakır Milli Eğitim Müdürlüğünden bir yazı geldiğini atamamda yanlışlık yapıldığını ve maaşımın yattığını ancak bakanlıktan cevap gelene kadar maaşıma bloke koyduklarını belirtti eğer bakanlıktan olumlu cevap gelirse maaşımı vereceklerini olumsuz olursa vermeyeceklerini söylediler bakanlıktan cevap ne zaman gelir diye sorduğumda net bir cevap vermediler bana yine de bakanlıktan cevap gelene kadar derslere girip çıkmamı görevime devam etmemi söylediler.Yaklaşık 1 ay boyunca maaşımı alamadan derslere girdim çıktım kiramı borcumu ödeyemeden tam 1 ay bakanlıktan cevap gelmesini bekledim.1 ay sonra bakanlıktan tebligat geldi görevime son verildi aldığım eşyaları dağıttım tuttuğum evi boşalttım ve geri döndüm yaşadığım maddi manevi kaybı kelimelerle sözlerle anlatmam mümkün değil.Bakanlık bu hatadan bizi sorumlu tutarak yani bizim yanlış tercih yaptığımızı belirtti. Yaklaşık 2 sene kpps sınavına giremeyeceğiz yani üstüne bakanlık bizi cezalandırıyor. Şuan mahkeme sürecindeyim ve davamın sonuçlanmasını bekliyorum. Ben bu ülkenin vatandaşı olarak onuruma gururuma yediremiyorum bu durumu ben büyük emeklerle fedakarlıklarla okudum sonucu bu olmamalıydı diye düşünüyorum. Ortada bir yanlış anlama yok, kılavuzda da belirtilen açıklamalara uygun bir başvuru yaptım. Ama maalesef MEB kendi yazdığı açıklamadan habersizmiş! gibi davrandı. Burada bir dolandırıcılık bir sahtekarlık yok, işin iç yüzünü bilmeyen insanlar yanlış yorumlarda bulunuyorlar. Kaldı ki böyle bir şey olsa avukata gidemez ve dava açamazdık. Avukatlar bu konuda bile şaşkınken, biz artık ne diyelim. Gerçekten bu nasıl bir şoktur. Devletimiz bu şekilde ne kadar adaletli olduğunu mu bizlere gösteriyor. '