Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, sanayi yatırımlarını desteklemeye yönelik paket üzerinde çalıştıklarını belirterek, "Bunu yaklaşık 1 ay içerisinde tamamlarız diye düşünüyorum. KOBİ'lerin sanayi yatırımlarını daha çok destekleyebilecek, büyük sanayi yatırımlarının finansmanını belki biraz daha kolaylaştırabilecek, bankalarımızı kredi verirken biraz daha imalat yatırımlarına doğru yönlendirebilecek bir model üzerinde çalışıyoruz" dedi.
Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası'na konuk olan Babacan, gündemdeki konulara ilişkin editör ve muhabirlerin sorularını yanıtladı.
Enflasyon, büyüme, cari açık gibi makro ekonomi alanlarına ilişkin 2015 yılına yönelik beklentilerine ilişkin soru üzerine Babacan, 2014 yılının Türkiye ekonomisinin yeniden dengelenme yılı olduğunu söyledi. Türkiye'nin geçen yıl iç talebe dayalı bir büyümeden dış talep ve iç talebin daha dengeli olduğu bir büyüme dönemine girdiğini ifade eden Babacan, "2015 yılında da bunun böyle olmasını arzu ediyoruz. 'Arzu ediyoruz' diyorum, çünkü ihracat pazarlarımızın performansı konusunda daha önümüzde net bir tablo yok" diye konuştu.
Babacan, söz konusu pazarlardan Irak'ta durumun ne olacağının, AB ekonomisinde toparlanma yaşanıp yaşanmayacağının, Rusya'daki krizin ülkedeki iç tüketime etkisinin henüz bilinmediğini dile getirdi.
Sanayi yatırımlarının arzu ettikleri noktada olmadığına ve son yıllarda sanayinin milli gelir içindeki payının düştüğüne dikkati çeken Babacan, "2015 yılı içerisinde büyümenin kompozisyonunu biraz daha sanayiye doğru yönlendirmemiz gerekecek" değerlendirmesinde bulundu.
"Yüzde 5'li enflasyonları görebiliriz
Babacan, petrol fiyatları düşmeye başlamadan önce bu yıl için öngörülerinin enflasyonun yüzde 6,3 olduğunu anımsattı. Bu oranın bazı çevreler tarafından iddialı bulunduğu belirten Babacan, "Petrol fiyatları düşmeye başladıktan sonra yüzde 6 artık çok rahat ulaşılabilir bir rakam olarak görülüyor. Tabii bu, petrol fiyatlarına çok bağlı. Biz şimdiden resmi enflasyon beklentimizi 6,2 den daha aşağı indirmiş değiliz. Bu seviyelerde giderse muhtemelen yüzde 5'li enflasyonları görebiliriz" dedi.
Büyüme için yüzde 4 hedefinin ortaya konulduğunu hatırlatan Babacan, bugün gelinen şartlarda yüzde 4'ün kolay ulaşılabilir bir hedef olduğunun söylenebileceğini dile getirdi.
"Sanayi yatırımlarını desteklemekle ilgili bir paket üzerinde çalışıyoruz"
Sanayi sektörüne yönelik tedbirler alınıp alınmayacağına ilişkin soru üzerine Babacan, şunları söyledi:
"Sanayi yatırımlarını desteklemekle ilgili üzerinde çalıştığımız bir paket var. Bunu yaklaşık 1 ay içerisinde tamamlarız diye düşünüyorum. Bizim klasik yatırım teşvik programımız var. Bunun daha ötesinde meseleye biraz daha geniş bakan, KOBİ'lerin sanayi yatırımlarını daha çok destekleyebilecek, büyük sanayi yatırımlarının finansmanını belki biraz daha kolaylaştırabilecek, bankalarımızı kredi verirken biraz daha imalat yatırımlarına doğru yönlendirebilecek bir model üzerinde çalışıyoruz."
Tamamen hizmetler sektörüne dayalı bir ekonomik modelin sürdürülebilir olmadığına işaret eden Babacan, bu anlamda Yunanistan'ın bugün içinde bulunduğu durumu örnek gösterdi.
İstihdama yönelik bir paket üzerinde de çalıştıklarını bildiren Babacan, bu paketin ana hatlarının da yavaş yavaş belirginleştiğini ifade etti.
Sermayeyi teşvik
Başbakan Yardımcısı Babacan, sermayenin teşvik edilmesinin de üzerinde çalıştıkları bir başka konu olduğunu dile getirdi.
Şirketlerin bilançolarında daha çok sermaye görmek istediklerini ifade eden Babacan, "Yeni çalıştığımız bir başka paket de 'sermayeyi destek'. Bilançolarda borç yerine sermayeyi desteklemek. İçinde pek çok unsur olacak. Finansal İstikrar Komitesindeki kurumlarımız, Maliye Bakanlığımız, Kalkınma Bakanlığımız beraberce çalışıyoruz, bir kaç tur toplantı yaptık, o da sanırım 1-2 ay içerisinde tamamlanır ve açıklanır" diye konuştu.
Babacan, bu konunun bankacılık düzenlemelerinden, vergi düzenlemelerine, yatırım projelerindeki finansman tasarımına kadar çok geniş bir alanı kapsadığını kaydetti. Dünyada borçluluğun çok büyük bir problem olduğunun altını çizen Babacan, özellikle Avrupa'daki şirketlerin çok borçlu, bankaların sermayesinin ise çok az olduğuna dikkati çekti.
Dünyadaki mevcut düzenlemelere bakıldığında sermayeden çok borçlanmanın teşvik edildiğini belirten Babacan, sözlerine şöyle devam etti:
"Şu anda Türkiye'de bile bir şirketi, sahibi sermayeyle mi kursun, yoksa borç alıp mı kursun? Borç aldığı zaman faizin tamamı vergiden düşüyor, sermayede böyle bir şey yok. Bu tür şeylere mutlaka bakmak gerekiyor. Daha sağlam bilanço yapılarına ulaşmak gerekiyor. Bu çerçevede sermaye piyasalarımız çok önemli. Sermaye piyasalarımızın gelişmesi ile ilgili ayrı bir eylem planı açıkladık. Fakat daha somut olarak baktığımızda katılım bankacılığı ile ilgili uygulamaların gelişmesi önemli. Özellikle katılım bankacılığında bir alışveriş var. Bir de müşavirlikle ortaklık yapısı var. Özellikle Türkiye'de o müşavirliklerin daha fazla olmasını istiyoruz. 'Katılım Bankaları daha çok müşavirliği nasıl yapar, onları nasıl teşvik edebiliriz', bütün bunlar o çalışmalarımızın kapsamında.
Vade uzatma dediğimiz de çok önemli. Bizim özel sektörün dış borcuna baktığımızda şirketlerimizin dış borcunun vadesi orta ve uzun, orada bir problem yok ama bankalarımız dışarıdan daha çok kısa vade ile borçlanıyor. Bu da Türkiye'nin kısa vadeli dış borcu ile rezervleri arasındaki oranın bozulmasını beraberinde getiriyor. İki hafta önce Merkez Bankamızın yaptığı bir düzenleme ile bankalarımızın yurt dışından kısa vadeli borçlanmasını daha pahalı hale getirmiş olduk ama orta ve uzun vadeli borçlanmasını daha ucuz hale getirdik. Dolayısıyla bundan sonra hızlı bir şekilde bankalarımızın bu vadeli borçlardan ödeme günü geldikçe orta ve uzun vadeye kayacağını bekliyoruz."
Babacan, sermaye teşvik çalışmaları içerisinde halka arz ile ilgili hususlar da bulunduğunu ifade etti.
- Ankara
Son Dakika › Ekonomi › Babacan Aa Editör Masası'na Konuk Oldu Açıklaması - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?