Başbakan Yardımcısı Canikli Açıklaması

Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, darbe girişiminin Türkiye'deki bir numarasının kim olduğuna ilişkin, "Türk Silahlı Kuvvetlerinde (TSK) öne çıkan bir isim var. TSK içinde olduğu kesin, ama onun da üzerinde başka talimat veren bir kişi, yapı var mı, onu önümüzdeki günlerde göreceğiz. Çok kuvvetle muhtemel varsa o bir numara, sivildir." dedi.

Canikli, A Haber canlı yayınında soruları yanıtladı ve gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

Genelkurmay Başkanlığının açıklamasında yer alan "Darbe girişimine ordunun yüzde 1,5'i katıldı" ifadesi hatırlatılarak, "TSK'nın yüzde 98,5'i nasıl oldu da bu durumu engelleyemedi" diye sorulması üzerine Canikli, şunları söyledi:

"Darbe teşebbüsüne katılan bin 684 general, amiral, subay ve astsubayın orduyla ilişiği kesildi. Dünkü kararname ile bu kalkışmaya dahil olan, onun içinde olan, destek olan veya doğrudan yönlendiren generallerin oranı, toplam TSK içindeki payı, yüzde 44. Yani yarısına yakın bir oran. Zaten darbe teşebbüsünü de bunlar yapar, rütbeliler yapar. Yoksa er ve erbaşla bu iş yürütülmez. Değerlendirmelerin bu oran üzerinden yapılması gerekiyor."

Canikli, aralarında harp akademilerinin de bulunduğu askeri okullardaki öğrencilerin neredeyse tamamının bu örgüte mensup olduğuna dikkati çekerek, ordunun temizlenmesi gerektiğini belirtti.

Askeri liseler ve akademilerin terör örgütü mensuplarından temizlenmesi için kapatılıp kapatılmayacağı yönündeki soru üzerine Canikli, gereğinin yapılacağını, değerlendirmelerde sona geldiklerini anlattı.

"Hukukun üstünlüğüne bağlı, sadık insanlar komuta kademesini oluşturacak"

Nurettin Canikli, Yüksek Askeri Şura (YAŞ) öncesi iki generalin emekliliklerini istemeleriyle ilgili değerlendirmesinin sorulmasına karşılık, "Bunlar normal, olur bu tür şeyler. Beklentileri olan bazıları, bu beklentileri, bu kamuda da özel sektörde de olur, gerçekleşmeyince böyle bir karar almış olabilirler. Bu, bizim yaptığımız çalışmaların tamamen dışında. Normal hayatın devamı olarak görmek gerekiyor." diye konuştu.

Canikli, YAŞ sonrası oluşacak TSK yönetimine ilişkin de "Daha güvenli, daha milletin sesine güven veren, demokratik sistemimize bağlı, sadık, hukukun üstünlüğüne bağlı, sadık insanların komuta kademesini oluşturacağını söylemek mümkün." ifadesini kullandı.

"Yargılamanın canlı yayınlanması söz konusu olamaz"

Başbakan Yardımcısı Canikli, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "darbe girişiminde bulunanların yargılanmasının televizyondan canlı olarak yayınlanmasına" yönelik talebinin mümkün olup olmayacağının sorulması üzerine, yargılama ve sorgulamaların belli bir aşamasının gizli olduğuna ve gizli kalması gerektiğine işaret etti. Canikli, "Sistemimizde gizli bölümler dahil olmak üzere avukat bulundurma zorunluluğu nedeniyle hiçbir şekilde gizli bölüm yok, ama bunu televizyondan, canlı yayından yayınlamak gibi bir şey söz konusu olamaz. Bu yargılamaların sağlıklı, objektif yürütülmesini kesinlikle engeller." şeklinde konuştu.

Muhalefetle ilişkiler

Nurettin Canikli, Kılıçdaroğlu'nun "Balyoz ve Ergenekon gibi davalarda suçsuzluğu ispat edilen eski subaylara iade-i itibar" yönündeki önerisiyle ilgili de "Sayın Kılıçdaroğlu ve CHP'nin bu önerisini oturur, konuşur ve değerlendiririz, uygun bir şey buluruz. Bundan sonra da muhalefetten gelen hiçbir öneriyi peşinen reddetmeyeceğiz, oturup konuşacağız. Bir noktada da buluşma imkanı olacağını tahmin ediyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

Şu anda muhalefetle ilişkilerinin son derece iyi olduğunu vurgulayan Canikli, 15 Temmuz'dan sonra Türk siyaset kurumunda herkesin arzuladığı, özlediği bir yumuşama ortamı oluştuğunu, bir barış havası estiğini, çok değerli olan bu durumu koruyacaklarını kaydetti.

Canikli, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) mensuplarının Mısır'da toplanmaya başladığı ve Kahire'yi bölge karargahı olarak kullanacağı yönündeki iddiaların anımsatılmasına karşılık, ABD'nin bütün bu gelişmelerden, bilgilendirmelerden, tartışmalardan, olan olaylardan sonra terör örgütünün başını (Fetullah Gülen) başka bir ülkeye şu aşamada göndermesinin mümkün olmadığını düşündüğünü söyledi.

ABD ile Türkiye'nin suçluların iadesiyle ilgili bir anlaşmasının bulunduğuna işaret eden Canikli, "Onunla ilgili biz dosyaları, bütün delilleri ortaya koyacak şekilde gönderdik, ama henüz daha 15 Temmuz darbe teşebbüsüyle ilgili bilgi belgeler gönderilmedi. Öncekilerle ilgili 4 dosya gönderildi, tutuklanması talep edildi. Sistem tutuklanmasına imkan sağlıyor, onun talebini de yaptık. Bütün bu durum ortadayken, ABD'den başka bir ülkeye gönderilmesi, bu açıkça çok farklı anlamlara gelir." dedi.

Darbe girişiminin "bir" numarası

Canikli, darbe girişiminin Türkiye'deki bir numarasının kim olduğunun netleşip netleşmediğinin sorulmasına üzerine de şöyle konuştu:

"Şu andaki bilgilere göre bir isim var ama genelde bu tür teşebbüslerde bir numaralar asker kökenli olmaz. Pensilvanya'daki terör örgütü başı bir numara zaten. TSK'da öne çıkan bir isim var. TSK içinde olduğu kesin ama onun da üzerinde başka talimat veren bir kişi, yapı var mı, onu önümüzdeki günlerde göreceğiz. Çok kuvvetle muhtemel dışarıdadır, sivildir, varsa o bir numara sivildir. Komuta eden yani talimatları veren Pensilvanya dışında, onun adına başka bir sivilin olduğunu tahmin ediyoruz."

- "Türkiye darbe girişimiyle sınıf atladı"

Canikli, darbe girişiminin ardından ekonomik göstergeler ve yatırımcı girişlerine ilişkin soruyu yanıtlarken de birçok göstergenin normale döndüğünü söyledi. Canikli, "Şu anda bu hadisede makroekonomik göstergelerdeki olumsuz gelişme, değişim, 17-25 Aralık olaylarından sonraki ekonomik göstergelerdeki bozulmadan daha az, daha düşük oranda." dedi.

Türkiye'den bu dönemde sermaye çıkışı olmadığını, tam tersine güvenin devam ettiği anlamına gelecek sermaye girişlerinin bulunduğunu ifade eden Canikli, şunları kaydetti:

"Bu anlamda darbe girişiminin kalıcı bir tahribatı yok. Hatta orta ve uzun vadede yatırımcıların kararları noktasında olumlu etkileme kapasitesi olan bir gelişmedir. Türkiye geçmiş dönemlerde hep darbelerin yapılabileceği bir ülke olarak görülüyordu. Bu darbe teşebbüsün halk, millet tarafından engellenmiş olması, bundan sonra buna benzer teşebbüslerin hayat bulmasını engelleyecektir. Bunu herkes böyle okuyor. Dolayısıyla artık Türkiye darbe teşebbüsü öncesiyle, darbe teşebbüsü sonrasında sınıf atlamıştır. Darbelerin bir daha olmayacağı, olmama ihtimalinin çok yüksek olduğu ülke kategorisine geçmiştir."