Burgan Yatırım Başekonomisti Haluk Bürümcekçi, "Ana eğilim açısından ihracat ve ithalat verilerini altın etkisini dışlayarak izlemek daha sağlıklı olmaya devam edecektir. Altın etkisi dışlandığında açıktaki genişleme çok daha ılımlı seyretmektedir" dedi.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından açıklanan ekim ayı ödemeler dengesi verilerine ilişkin değerlendirmede bulunan Bürümcekçi, yılın ocak-ekim döneminde cari açığın 51,9 milyar dolara, son 12 aylık cari açığın da 60,9 milyar dolara ulaştığını ve bunun milli gelire oranının yüzde 7,5 düzeyine işaret ettiğini söyledi.
Öte yandan, enerji dışı cari açık ve enerji-altın dışı cari açığın GSYH'ya oranla büyüklüklerinin ise sırasıyla yüzde 1,4 ve yüzde 0,3 düzeylerinde oluştuğunu kaydeden Bürümcekçi, önceki aylara göre kötüleşme olduğunu belirtti.
Bürümcekçi, cari açıktaki genişlemenin dış ticaret açığı kaynaklı olurken, hizmetler ve yatırım geliri dengesinin geçen yılın aynı ayına benzerlik gösterdiğini dile getirerek, "Dış ticaret açığı, hem altın ithalatının eylül ayına göre hızlanması hem de altın ihracatının geçen yıla göre çok gerilemesi ile cari açıkta gözlenen kötüleşme eğiliminde yine en önemli faktör olurken, bavul ticareti ve turizm gelir artış hızında gözlenen yavaşlamanın devamı dış açıktaki artışın cari açığa benzer düzeyde yansımasını getirdi" dedi.
"Finansman tarafındaki güçlü görünüm ile resmi rezervlerde artış devam etti" diyen Bürümcekçi, şunları kaydetti:
"Portföy kanalından, net giriş 3,75 milyar dolar gerçekleşirken, bunda hisse senetlerine 600 milyon dolar ve 1 milyar 250 milyon dolar Eurobond ihracı etkili oldu. DİBS'den 210 milyon dolar çıkış gözlendi. Bankalar ve diğer sektörlerin yurt dışı tahvil ihraçlarının da 1,7 milyar dolar toplam ile güç kazandığı izlendi. Doğrudan yatırımlar ise 500 milyon dolarla yine zayıf kaldı. Bankaların ve diğer sektörlerin uzun vadeli kredi yenilemelerinde de bir sorun gözlenmezken, bankaların kısa vadeli kredilerde net geri ödeme yaptığı izlendi. Ayrıca, önceki aylarda önemli finansman kalemi olan net hata-noksan bu kez 1,45 milyar dolar çıkışa işaret etti. Bu kanaldan önceki üç aydaki toplam giriş 9,7 milyar dolar olmuştu. Maliye Bakanı'nın varlık barışı kaynaklı toplam girişleri 10,5 milyar lira olarak ilan etmesi, net-hata noksan kalemindeki bu aşırı hareketliliğin ancak kısmen açıklanabilmesine yardımcı oluyor."
Kasım ayında altın ithalatının yüksek gerçekleştiğine ilişkin haberin gelecek dönem için olumsuz bir sinyal olduğuna işaret eden Bürümcekçi, geçen yıl ocak-ekim döneminde altın dış ticareti dengesinin 5 milyar dolara yakın fazla verdiğini, bu yıl aynı dönemde 9,7 milyar dolar açık verildiğini ifade etti.
Bürümcekçi, ana eğilim açısından ihracat ve ithalat verilerini altın etkisini dışlayarak izlemenin daha sağlıklı olmaya devam edeceğini belirterek, altın etkisi dışlandığında açıktaki genişlemenin çok daha ılımlı seyrettiğini söyledi.
"Petrol fiyatları gelecek dönem görünümü açısından en önemli risklerden birisi"
110 dolar civarlarında yatay seyreden petrol fiyatlarının yeniden yükselişe geçme ihtimalinin gelecek dönem görünümü açısından en önemli risklerden biri olarak takip edilmesi gerektiğine dikkati çeken Bürümcekçi, enerji ithalatının ekim ayında önceki yılın aynı ayına göre 475 milyon dolar daha düşük gerçekleştiğini ve 10 aydaki enerji ithalatı gerilemesinin geçen yılın aynı dönemine göre 3,7 milyar dolar civarında olduğunu ifade etti.
Bürümcekçi, Türkiye ekonomisinin en kırılgan unsuru olarak gösterilen cari dengedeki kötüleşmenin hızı ve boyutunun dış finansman ihtiyacının ve karşılanma durumunun seyri açısından kritik önem taşımaya devam edeceğini vurguladı.
Son 12 aylık birikimli enerji ve altın hariç cari açığın yılbaşından beri yatay (yüzde 0,2-0,3 aralığında) seyretmesinin cari dengede kontrollü seyrin devamına işaret ettiğini belirten Bürümcekçi, şu değerlendirmeleri yaptı:
"Önümüzdeki dönemde ise, genel olarak finansal koşullarda gözlenen sıkılaşma (daha sıkı para politikası duruşu, BDDK önlemleri ve daha yüksek kredi faizleri) ve Türk Lirası'nda gözlenen değer kaybı nedeniyle iç talep üzerinde ortaya çıkan sınırlı aşağı yönlü risklerin, cari açığı bir miktar azaltıcı yönde etki yapmasını beklerken, petrol fiyatlarının İran ile nükleer anlaşmaya rağmen 110 dolar civarında kalmayı sürdürdükçe nötr etkide bulunacağını düşünmekteyiz."
Geçen ay gerçekleşen turizm geliri aşağı yönlü revizyonu ve altın ithalatının güçlü seyretmesi nedeniyle 2013 yılı sonu cari işlemler açığı tahminlerini 60 milyar dolardan 61 milyar dolara (milli gelirin yüzde 7,4'ü) yükselttiklerini ifade eden Bürümcekçi, gelecek yıl ise cari açığın 60 milyar dolara (GSYH'ya oranla yüzde 7,2) hafif gerileyeceğini beklediklerini söyledi.
Ekim ayında açıklanan yeni OVP'de 2013 yılı resmi cari açık tahmininin 60,7 milyar dolardan 58,8 milyar dolara indirildiğini anmsatan Bürümcekçi, şunları kaydetti:
"Bu tahminin gerçekleşmeyeceği anlaşılmaktadır. Ama daha çarpıcı olarak, OVP'de cari açık/GSYH oranında 2014 yılı için 0,7 puanlık iyileşme (yüzde 7,1'den yüzde 6,4'e) öngörülmüştü. Bu öngörü iddialı dursa da, bu tahminin tamamen enerji fiyatlarında olumlu beklentiler ve altın ithalatında azalma beklentisine dayandığı saptamasında bulunmuştuk. Sonuç olarak, büyümenin kaynağının tamamen iç talep olmaması ve dış talepten de sınırlı da olsa katkı beklenmesi, dengeli büyüme öngörüldüğü izlenimini veriyordu. Gelecek yılın kurgusunun alınan ve alınacak makro ihtiyati tedbirlerin kredi hızını makul düzeylere yavaşlatmada etkili olması üzerine dizayn edildiğini görürken, özellikle cari açık tahminin gerçekçiliğinin beklenen etkilerin gözlenmesine bağlı olarak değerlendirilebileceğini düşünüyoruz." - İstanbul
Son Dakika › Ekonomi › Ekim Ayı Ödemeler Dengesi Verileri - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?