İstanbul Uluslararası Yatırım Zirvesi - Son Dakika
Ekonomi

İstanbul Uluslararası Yatırım Zirvesi

Başbakanlık Özelleştirme İdaresi Başkanı Aksu: "2013 bizim için çok başarılı bir yıl oldu.

10.04.2014 19:05

Başbakanlık Özelleştirme İdaresi Başkanı Ahmet Aksu, 2013 yılının özelleştirme bazında kendileri için çok başarılı bir yıl olduğunu belirterek, "13 milyar dolar civarında bir özelleştirmeyi gerçekleştirdik" dedi.

Körfez sermayesinin uluslararası yatırım fonları ve yatırımcılarının katıldığı "İstanbul Uluslararası Yatırım Zirvesi" kapsamında düzenlenen "Mega Projeler" panelinde, Türkiye'deki projeler ve bu kapsamdaki yatırım fırsatları konuşuldu.

Panelde konuşan Başbakanlık Özelleştirme İdaresi Başkanı Ahmet Aksu, yerli ve yabancı katılımcılara Özelleştirme İdaresi'nin çalışmaları hakkında bilgiler verdi. Özelleştirme fırsatlarına değinen Aksu, 1984 yılında başlanan özelleştirmeler çerçevesinde bugüne kadar 100'ün üzerinde kamu şirketini, kamu varlığını özel sektöre devrettiklerini vurguladı.

Aksu, "Bugüne kadar 60 milyar dolar civarında özelleştirme yapmışız. Tabi bu parasal karşılığı ama ekonomiye katma değerinin çok daha fazla olduğuna inanıyorum. Bunun 52 milyar dolarlık kısmı son 11 yılda AK Parti hükümetleri döneminde gerçekleştirildi. Tecrübelerimiz de artarak devam ediyor. 2003'den önce, senede 10-12 ihale yapılırken son 2 yıldır ortalama 250 civarında her yıl ihale gerçekleştiriyoruz. Bir çok kamu varlığını, atıl durumdaki arsa ve araziyi ekonomiye kazandırıyoruz" diye konuştu.

Dünyadaki krize rağmen 2013 yılının özelleştirme bazında kendileri için çok başarılı bir yıl olduğunu söyleyen Aksu, "13 milyar dolar civarında bir özelleştirmeyi gerçekleştirdik. Bu en başta hükümetimizin özelleştirme konusundaki kararlılığından, Özelleştirme İdaresi'nin bu kararlılığı destekleyici çalışmalarından ve gerek yerli gerek yabancı yatırımcıların Türkiye'deki kamu varlıklarına olan ilgisinden, Türkiye'nin geleceğine olan güveninden kaynaklanan bir sonuç" ifadelerini kullandı.

Aksu, geçmişteki başarıların kendileri için bundan sonraki süreçte yol gösterici olacağını belirterek, 30 yıllık bir özelleştirme sürecinin ardından bugüne kadar yapılanların, bundan sonra yapılacakların yanında çok az bir tutarı temsil ettiğini dile getirdi.

Önümüzdeki dönemde yapılması planlanan özelleştirmeler

Önümüzdeki dönemde yapılması planlanan özelleştirmeler konusunda katılımcılara bilgiler veren Aksu, şunları kaydetti:

"Portföyümüzde şu anda elektrik üretim tesislerinden şeker fabrikalarına, limanlardan arsa ve araziye kadar 15'in üzerinde şirket olarak kuruluş var. Bunun haricinde de Türkiye'nin en önemli yerlerinde her büyüklükte her yatırımcıya hitap edebilecek 25 milyon metrekareyi aşkın arsa portföyümüz var. İhalelerimiz şeffaf rekabetçi, bütün tarafların eşit şekilde karışabileceği, yarışabileceği en rahat teklifleri verebileceği bir süreç şeklinde yapılıyor. Yabancı yatırımcıların ihalelere katılması için herhangi bir kısıtlama yok, Türk şirketler hangi tür sınırlamalara tabiyse onlar da aynı kısıtlamalara sahip, yabancı şirketler için yapılmış ayrı bir kısıtlamamız yok.

Önümüzdeki bir iki yıl içerisinde, elimizdeki en önemli varlıklardan bir tanesi elektrik üretim tesisleri var. Elektrik üretiminde Türkiye'nin kapasitesi 50 bin megavatı aşmış durumda. Devletin kontrolünde olan 25 bin megavatlık bir kapasitemiz vardı. Geçtiğimiz yıl 2 tane termik santralin özelleştirmesini gerçekleştirdik. İçinde bulunduğumuz ay da 4 tane termik santralle ilgili teklifleri alıyoruz, en kısa zamanda onları da sonuçlandıracağız. Arkasından 8 tane daha termik santralimiz var. İlgi duyan yatırımcılar bizden bununla ilgili bilgi alabilirler. "

Tek kalemde Türkiye'ye gelen en büyük sermayenin Arap sermayesi olduğuna vurgu yapan Aksu, bu yatırımcıların da Türkiye'de yatırım yapmaktan memnun olduklarını söyledi.

Hali hazırda devam eden liman özelleştirmelerine ait bilgiler veren Aksu,  "Kalamış Marina ile ilgili ihale sürecimiz devam ediyor. Önümüzdeki günlerde Derince Limanı ihalesine çıkacağız, İzmir'de bir liman projemiz var onun ihalesini hazırlayacağız. Tekirdağ Limanı ve Ordu Limanı ile ilgili ihale süreçlerini yapacağız" dedi. Aksu, 25 şeker fabrikası için özelleştirme modeli üzerinde çalıştıklarını dile getirerek, gayrimenkul ve arsa özelleştirmelerine ilişkin de detaylar paylaştı.

Özelleştirme kapsamında çok fazla sayıda gayrimenkul bulunduğuna dikkati çeken Aksu, İstinye'de İstanbul Borsası'nın altında özelleştirmeye çıkan arazi için de ilgi gösteren yatırımcılara istedikleri takdirde bilgi verebileceklerini de sözlerine ekledi.

"11 yılda TOKİ'nin konut sektörüne yaptığı yatırım 64 milyar lira"

Toplu Konut İdaresi (TOKİ) Başkan Yardımcısı Ahmet Şahin de TOKİ'nin işleyişi, yapılan çalışmalar ve bitirilen projeler hakkında değerlendirmelerde bulundu. Yurt içi ve yurt dışında yaptıkları çalışmalara değinen Şahin, TOKİ'nin "Sosyal donatı katkısı" konusunda katılımcılara bilgiler verdi.

Şahin, ülke çapındaki mega projelere de değindi. Kayaşehir, Halkalı Toplu Konut Alanı, İstanbul Ataşehir, Kuzey Ankara Girişi Kentsel Dönüşüm projelerinden bahseden Şahin, 11 yılda TOKİ'nin konut sektörüne yaptığı yatırımın 64 milyar lira civarında olduğunu, bu kaynağın TOKİ tarafından üretildiğini, devlet bütçesinden pay alınmadığını vurguladı.

"Bugün Türkiye, Suudi yatırımcıların gayrimenkul alanında birinci hedefidir"

Zamil Group Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Abdurrahman el-Zamil ise Suudi Arabistan ve Körfez bölgesi ekonomisi hakkında bilgiler paylaştı. Bu bölgede öngörülen büyüme rakamlarına işaret eden el-Zamil, böyle zengin bir pazardan Türkiye'nin yatırımcı çekebilmesi için yapması gerekenler olduğuna dikkati çekti.

Türkiye ve Suudi Arabistan arasındaki ticaret hacmine değinen el-Zamil, Türkiye'nin turizm konusuna eğilmeye başlamasından sonra yılda 17 bin olan Suudi turist sayısının artık yılda 100 binlere çıktığını kaydetti. El-Zamil, iki ülke arasında turizmin gelişmesiyle ticaret hacmi ve ortaklıkların da arttığına vurgu yaparak, "Bugün Türkiye, Suudi yatırımcıların gayrimenkul alanında birinci hedefidir" dedi.

Türkiye'ye 5 yıldan bu yana endüstriyel alanda da yatırımcıların gelmeye başladığını söyleyen el-Zamil, "Bunun da bir sonucu olarak bugün karşılıklı ticaret hacmimiz 9 milyar dolara çıktı. Buna Dubai üzerinden bize gelen Türk ürünlerini de eklersek 11 milyar doları buluyor" bilgisini verdi.

El-Zamil, Türkiye'deki küçük ve orta ölçekli projelerde Suudilerin zaten aktif şekilde var olduğunu anımsatarak, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Türkiye'nin son 10 yılda bir mucize yarattığına şüphe yok, kimse bunu tartışamaz bile ama mega projeleri ve bizim bunlara katılımızı konuşacaksak, 'Suudi özel sektörü acaba tek başına Türkiye'deki bir mega projeye yatırım yapacak mı?' diye sorarsanız, cevabım 'Hayır'. Suudileri ya da Körfez ülkelerinden yatırımcıları mega projelere çekmenin yolu konsorsiyumlardan geçer. Bunun başında da çok yüksek itibara ve güvenilirliğe sahip Türk şirketlerin olması lazım. Bu Türk konsorsiyumun içinde mükemmel bankacılar olmalı, çok iyi hazırlanmış fizibilite çalışmaları olmalı. Bunların olması halinde hem Suudi Arabistan'dan hem Körfez ülkelerinden yatırımcılar çok büyük oranda buralara ilgi gösterecektir."

Türkiye'de hükümetin iş dünyasına olan olumlu tavrına da dikkati çeken el-Zamil, AB üyesi ülkelerin neredeyse iflas ettiği bir dönemde, Türkiye'deki siyasi istikrar ve olumlu tablo karşısında Türkiye'yle gurur duyduklarını söyledi.

Ülkesinde gıda endüstrisi alanındaki yatırım fırsatlarına da değinen el-Zamil, yüzde 90'ını ithal ettikleri 70 milyar dolarlık gıda pazarında önemli yatırım potansiyeli bulunduğunu da sözlerine ekledi. - İstanbul

Kaynak: AA

Son Dakika Ekonomi İstanbul Uluslararası Yatırım Zirvesi - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement