İstikrar Ortamımıza Hep Birlikte Sahip Çıkmalıyız" - Son Dakika
Ekonomi

İstikrar Ortamımıza Hep Birlikte Sahip Çıkmalıyız"

İstikrar Ortamımıza Hep Birlikte Sahip Çıkmalıyız"

MÜSİAD Genel Başkanı Nail Olpak: "Hiç kimsenin itirazı olmayan ve kendi mecrasında yürüyecek adli bir operasyonun, ülke ekonomimize yansımasını doğru bulmuyoruz" "İş dünyası olarak 2023 vizyonuna kilitlendiğimiz bugünlerde, ülkemizin ve evlatlarımızın geleceği için birbirimize daha fazla kenetlenmeli,

27.12.2013 11:05

MUSAB TURAN - Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Nail Olpak, ekonomide yaşanan "17 Aralık" dalgalanmasına ilişkin, "Hiç kimsenin itirazı olmayan ve kendi mecrasında yürüyecek adli bir operasyonun, ülke ekonomimize yansımasını doğru bulmuyoruz. İş dünyası olarak 2023 vizyonuna kilitlendiğimiz bugünlerde, ülkemizin ve evlatlarımızın geleceği için birbirimize daha fazla kenetlenmeli, aklıselim ile huzur, güven ve istikrar ortamımıza hep birlikte sahip çıkmalıyız" dedi.

AA muhabirine 2013 yılı ekonomisini değerlendiren Olpak, kur, faiz, siyasi gündemin piyasalara etkisi ve 2014 beklentilerini anlattı.

Siyaset ve yargının bir numaralı gündemi olan 17 Aralık operasyonuyla ilgili konuşan Olpak, şunları kaydetti:

"Öncelikle, yolsuzluk ve rüşvet iddiaları sebebiyle 17 Aralık 2013'te başlatılan adli operasyonun, gerek yerel ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde ve gerekse  Fed'in tahvil alımlarını azalttığı kararını açıkladığı bir süreçte, ekonomideki gidişatı olumsuz yönde etkilemesini üzülerek izliyoruz. Temelinde tamamen adli bir soruşturma olan söz konusu iddiaların ardından, anlaşılmaz bir şekilde, bunun ekonomik beklentilere yansıtılması sonucu, Dolar/TL kuru tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştı. Gösterge tahvil faizi 0,8 puan artarak, yüzde 9,6 seviyesine yükseldi. Sadece faizdeki bu 0,8 puanlık artış bile ekonomimize 8 milyar TL'lik ek bir yük getirmiş durumdadır. Diğer taraftan operasyonun 1 gün öncesinde Borsa'daki şirketlerin toplam değeri 550 milyar TL iken, bazı bakanlarımızın da istifasıyla  25 Aralık Çarşamba itibariyle Borsa'daki kayıplar nerdeyse yüzde 11'e yükseldi ve şirketlerin toplam değeri 490 milyar TL'ye düşerek, toplam kayıp yaklaşık 60 milyar TL'ye ulaştı."

Yargı sürecine saygı duyulması gerektiğini belirten Olpak, "Tam da bu noktada hiçkimsenin itirazı olmayan ve kendi mecrasında yürüyecek adli bir operasyonun, ülke ekonomimize yansımasını anlayamıyoruz ve doğru bulmuyoruz. İş dünyası olarak 2023 vizyonuna kilitlendiğimiz bugünlerde, ülkemizin ve evlatlarımızın geleceği için birbirimize daha fazla kenetlenmeli, aklıselim ile huzur, güven ve istikrar ortamımıza hep birlikte sahip çıkmalıyız" diye konuştu.

"Etkin bir maliye politikası yürütülüyor"

AB ülkeleri ve dünyanın önde gelen ülkelerinin büyüme adına zorlandıkları bir dönemde, Türkiye'nin bu ülkelerden ayrışarak pozitif büyümesine devam ettiğini anlatan Olpak, büyüme rakamlarına dikkati çekerek, 2013 ilk çeyrekte yüzde 3 büyüyen ekonominin, ikinci çeyrekte kötümserlik yaklaşımı geliştirenlerin beklentilerinin üzerinde ama kendilerine göre ise beklenen oranda yüzde 4,5 büyüdüğünü anımsattı.

Son iki aydır her fırsatta dile getirdikleri gibi 3. çeyrek büyümesinin, kötümser beklentilerin tersine, 2. çeyrek büyümesine benzer seviyelerde yüzde 4,4 olarak gerçekleştiğini anımsatan Olpak, özellikle büyümenin kompozisyonunda özel sektör yatırımlarının lehine bir gelişme olmasının da oldukça önemli olduğunu söyledi.

Olpak, şöyle devam etti:

"Öyle ki büyümeyi son 6 çeyrektir negatif yönde etkileyen özel sektör yatırımları, 3. çeyrekte  yüzde 5,2 artmıştır. Bununla beraber kamu yatırımlarında 2. çeyrekteki yüzde 37,7'lik artış, 3. çeyrekte yüzde 9 olarak gerçekleşmiştir. Bu da bize kamu-özel sektör yatırımlarında bir dengelenmeye doğru gidildiğini göstermektedir. Kamu maliyesi tarafına baktığımızda 2013 yılının ilk 9 ayındaki bütçe açığı, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 59 azalarak 18,8 milyar TL'den 7,7 milyara geriledi.  Kamu tüketim ve yatırım harcamalarının 2013 yılında büyümeye ciddi katkı yapmasına karşın bu durumun bütçe ve kamu mali disiplin performansını olumsuz etkilememesi ve neredeyse bütçe dengesinde 11 milyar TL'lik bir iyileşme görülmesi oldukça etkin bir maliye politikasının yürütüldüğünü bize gösteriyor."

"Ülkemizdeki işletmelerin yüzde 99'unu, küçük ve orta ölçekli şirketler oluşturmaktadır"

Yılın ilk 9 ayında cari açığın 51,9 milyar dolar olarak gerçekleştiğini, geçen yılın aynı dönemine göre 12,3 milyar dolarlık bir artış söz konusu olduğunu anımsatan Olpak,  bu artışta 2012 yılındaki yüzde 2,2 büyümeden sonra, 2013 yılında ortalama yüzde 4'ler seviyesinde seyreden büyümenin etkisinin büyük olduğunu anlattı.

"Kısa vadede büyüme pahasına cari açığa katlanmak zorunda kalıyoruz. Tam burada birçok platformda da dile getirdiğim ve paylaşmak istediğim bir nokta var. Bugün, ülkemizdeki işletmelerin yüzde 99'unu, küçük ve orta ölçekli şirketler oluşturmaktadır" diyen Olpak, ekonomideki sürdürülebilir gelişim için KOBİ'lerin istikrarına dikkati çekti.

Olpak, şöyle devam etti:

"Ekonomimiz için bir risk olarak görülen cari açığı çokça konuştuğumuz şu günlerde, 2012 yılında, ihracatın yüzde 62,6'sını ve ithalatın yüzde 38,5'ini, KOBİ'ler gerçekleştirmiştir. İronik bir ifadeyle, KOBİ'ler, büyük işletmelerin cari açığını kapatmışlardır. Benzer durum, İstanbul Sanayi Odası (İSO) 2012 verilerinde de geçerlidir. İSO ilk 500'ün ihracatı, yalnızca yüzde 0,6 artmışken, ikinci 500 ihracatını yüzde 4,6 arttırmıştır. Bu da, KOBİ'lerin neler yapabildiğinin bir göstergesidir. Dolayısıyla cari açık meselesinin çözümünde, her fırsatta altını çizdiğimiz ihracat ve büyümenin lokomotifi olan KOBİ'lerin kaliteli finansmana erişiminin önündeki engellerin aşılması etkili olacaktır."

"Kredi büyümesinin, tüketici kredilerinden ticari kredilere yoğunlaşmasını sağlayacak açıklamayı çok önemli buluyoruz"

Gelişmekte olan piyasalarda Fed kararlarının kaygıyla izlendiğini hatırlatan Nail Olpak,  Türkiye ekonomisinin gerekli iç dinamiklere sahip olduğunu belirterek, Türk ekonomisinin Fed kararlarının muhtemel olumsuz etkilerini savuşturacak dinamiklere sahip olduğunu ve bu direncin de ispat edildiğini belirtti.

Olpak, "Aynı zamanda, AB ülkelerinin yavaş da olsa resesyondan çıkmaya başlaması, Ortadoğu pazarının açılmaya başlaması ve özellikle son dönemde Cenevre'de İran7la yapılan anlaşma, Pakistan ile imzalanacak Serbest Ticaret Anlaşması, Türkiye'nin karşısına, Fed başta olmak üzere diğer dış şokların da olumsuz etkilerini bertaraf edebilecek büyük bir pazar çıkaracağını düşünüyoruz" dedi.

Türkiye'de tasarruf oranlarının düşüklüğü sebebiyle,  borca dayalı büyümenin kaçınılmaz olduğunu ifade eden Olpak, sözlerini şöyle tamamladı:

"Dünyanın, değişen iktisadi haritasında, sermaye ihtiyacımızı da göz önünde tutarak, özellikle KOBİ'ler açısından finansmana kolay erişimin, sürdürülebilir ve istikrarlı ekonomi için ne kadar önemli olduğu bir kez daha vurgulamak isterim. Bu bağlamda son dönemde, cari açık youluyla elde edilen finansman kaynaklarının reel sektör yatırımları yerine, özel tüketim harcamalarında kullanılmasını kısıtlamak amacıyla tüketici kredilerindeki büyümeyi yavaşlatmak amacıyla bazı tedbirler alındı. Biz bu uygulamayı, önümüzdeki dönemde elde edilen dış finansmanın üretken yatırımlara kanalize edilmesi açısından oldukça önemli bir adım olduğunu düşünüyoruz. Yine Merkez Bankası Başkanı'nın 24 Aralık'ta yaptığı basın toplantısında önümüzdeki dönemde kredi büyümesinin, tüketici kredilerinden ticari kredilere yoğunlaşmasını sağlayacakları açıklamasını çok önemli buluyoruz." - İstanbul

Kaynak: AA

Son Dakika Ekonomi İstikrar Ortamımıza Hep Birlikte Sahip Çıkmalıyız' - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement