Kkb Reel Sektör Kredi Değerlendirme Sistemi" Tanıtıldı

Kredi Kayıt Bürosu (KKB) Genel Müdürü Kasım Akdeniz, "KKB Reel Sektör Kredi Degˆerlendirme Sistemi"ne ilişkin, "Bu atılan adım reel sektörün iş yapış şeklini değiştirecek, daha güvenli ticaretin yapılacağı bir döneme açılan bir kapı olacak" dedi.

Kredi Kayıt Bürosu (KKB) ve Tüm Oto Kiralama Kuruluşları Derneği (TOKKDER) is¸ birligˆi ile araç kiralama sektörüne özel olarak tasarlanarak hayata geçirilen müs¸teri riski değerlendirme sistemi olan "KKB Reel Sektör Kredi Degˆerlendirme Sistemi"nin tanıtım toplantısı gerçekleştirildi.

Toplantıda konuşan KKB Genel Müdürü Akdeniz, KKB'nin çalıştığı alanlara ilişkin bilgi verdi.

Akdeniz, reel sektör için yapmak istediklerinin aslında daha önce bankacılık sektörü için yaptıkları şey olduğunu belirterek, şunları kaydetti:

"Bankacılık sektörünün kredi gelişimi 2009-2014 yılları arasında yüzde 216 arttı. Hacim bu kadar büyürken gecikmiş alacak tutarı aynı dönemde yüzde 64 artmış. Bankaların gecikmiş alacak oranları yüzde 4'ün altındadır. Bu bankaların risk yönetim yeteneği, KKB'nin onlara sunduğu bilgi paylaşımının başarısıdır. 2000'lerin başında yıllık 5 milyon rapor üretilirken, 2014 yılında bu rakam 390 milyon oldu. Reel sektör için yapmak istediğimiz bu resmi reel sektöre taşımak. Bu iş birliği reel sektör açısından belli dönemin başlangıcını ifade ediyor. KKB'nin bu sistemi sunma arzusu, derneğin de bu ihtiyacını karşıma motivasyonu bir araya geldi. Bu atılan adım reel sektörün iş yapış şeklini değiştirecek, daha güvenli ticaretin yapılacağı bir döneme açılan bir kapı olacak."

Reel sektörün en önemli önceliklerinden birinin vadeli satışlar nedeniyle üstlendiği, maruz kaldıkları riski yönetmeleri olduğunu anlatan Akdeniz, "Rekabet etmek için vadeli satış yapmak zorundasınız, bunu yaptığınızda da mal bedellerini vadede almak zorundasınız. Çünkü alacaklarınızı zamanında tahsil edemezseniz borçlarınızı ödeyemezsiniz. Bu da iflaslara kadar giden olumsuz sonuçlara yol açabilir. Alacak riski yönetimi reel sektör açısından önemli, 2015 yılında daha önemli olacak" diye konuştu.

Akdeniz, yönetilmesi gereken riske bakıldığında 2014 yılında Türkiye'de bir yıl boyunca düzenlenen çeklerin toplamının 23 milyon adet, hacim olarak bakıldığında 594 milyar liralık çek düzenlendiğini vurgulayarak, bankacılık sektörünün reel sektöre açtığı kredi kadar reel sektör firmalarının birbirine açtığı kredilerin bulunduğunu söyledi.

Akdeniz, Findeks'te bu yıl 2 milyon, 5 yıl sonra 10 milyon kullanıcıya ulaşmayı hedeflediklerini belirterek, reel sektör için paylaştıkları çek ve risk raporlarının 5 sayfa ile 20 sayfa arasında değiştiğini, bunları değerlendirip sonuç üretmek belli bilgi birikimini gerektirdiğini, karar destek sistemi altyapısını kurduklarını, buradaki amaçlarının reel sektöre karar destek sistemleri sunmak olduğunu kaydetti.

TOKKDER ile kurulan sistemde kimlik üzerinden değerlendirme yapmak mümkün olduğunu ifade eden Akdeniz, şunları dile getirdi:

"Öncelikle kimliğin doğruluğunu kontrol ederek sahtecilik dolandırıcılıkla ilgili önemli bir aşama geçilmiş oluyor. Araç kiralamak isteyen kişinin risk raporunu isteyebiliyor. Bu sistem, kimlik doğrulama, raporun alınması, kararın değerlendirildiği, oluşan kararın gösterildiği ve sürecin yönetildiği operasyonel sistemden oluşuyor. Kişinin finansal geçmişine bakılıyor, kullandığı finansal ürünler, ürün yaşları ve kredibilitesine bakılıyor. Doğru kişiye, doğru şartlarda, doğru araç önermek temel amaç. Dernekteki şirketler bayi ağı ile çalışıyor. Bütün bayiler aynı standartlar içinde karar verecekler."

Akdeniz, kiracıdan her ay düzenli şekilde ödemelerini yapmalarının beklendiğini belirterek, bunu sağlıklı şekilde yapacağına ikna olmak için geçmişte ödemelerini sağlıklı şekilde yaptığının görülmesi gerektiğini kaydetti.

Kredi bürolarının başarı performansı sorgulama sayısı ile ölçüldüğüne dikkati çeken Akdeniz, "Biz bireysel ve kredi kartları sisteminde Avrupa'nın en fazla sorgulama yapılan kredi bürosuyuz. Şubat ayında rekor kırdık, bir aylık 51 milyonluk sorgulama, bazı Avrupa ülkelerinin bir yılda yaptığı sorgulama ile eşit" dedi.

TOKKDER Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Önder Erdem ise derneğin kısa ve uzun dönem araç kiralama sektörünün yüzde 70'ini temsil ettiğini belirterek, KKB ile yapılan bu iş birliği kısa dönem araç kiralama iş koluyla alakalı olduğunu kaydetti.

Erdem, Türkiye'de ortalama olarak bakıldığında 35 bin adet kısa dönem kiralanan araç bulunduğunu ifade ederek, şunları söyledi:

"Yazın bu rakam artıyor. Kısa dönem araç kiralama son yıllarda popülaritesi artıyor, aslında verimli bir ulaşım aracı. Türkiye'de toplu taşıma, hava yolları, hızlı tren geliştikçe kısa dönem araç kiralamaya ihtiyaç artıyor. Türkiye'de kısa dönem araç kiralamak turistler tarafından kullanılan ürün iken aracı olmayanlar da hafta sonu ya da hafta içi ihtiyacı olduğunda araç kiralar hale geldi. Gençler artık mala sahip olmak yerine malın getirdiği faydaya sahip olmak istiyor. Son yıllarda olduğu gibi önümüzdeki dönemde de çift haneli büyüme rakamlarıyla yolumuza devam edeceğiz."

Bir gazetecinin araç kiralama hacmine ilişkin sorusu üzerine Erdem, 35 bin araç olarak ifade ettiği günlük kiralama endüstrisinin 2 milyar 100 milyon lira büyüklüğünün bulunduğunu anlatarak, "Sigorta öngörülemeyen ya da önlenemeyen risklerin karşılanması için kullanılan bir araçtır. Ancak ticari kararla iş yaptığınız için bunun öngörülemeyen ya da önlenemeyen bir tarafı yoktur. Sigorta günlük araç kiralamada yaşanan alacak ya da aracın kaybolması riskini karşılamaz" diye konuştu.

Erdem, bu sistemin sektörün arzuladığı bir sistem olduğunu, herkesin sisteme girmek zorunda olmadığını, şimdiden önemli talebin oluştuğunu söyledi.

Konuşmaların ardından Akdeniz ile Erdem iş birliği anlaşmasını imzaladı.