Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, eğitim yolculuğunda öğretmenlerin rolüne işaret ederek, "Hangi teknolojiyi, hangi materyali kullanırsanız kullanın, nihai aşamada eğitimin niteliğini belirleyecek olan öğretmenlerimizin niteliği ve performansıdır" dedi.
Işık, Geleceğin Eğitimi Derneği (GED) tarafından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla düzenlenen Küresel Eğitim Zirvesinde eğitimde bilgi teknolojilerinin kullanımıyla ilgili değerlendirmeler yaptı.
Teknolojik gelişmelerin, başta üretim ve tüketim alışkanlıkları olmak üzere ekonomik faaliyetlerde köklü değişimlere neden olduğunu belirten Işık, "Üreten ülkelerle tüketen ülkelerin her geçen gün keskin çizgilerle ayrıştığı dünyamızda, dijital teknolojilerde yetkinlik kazanmak büyük önem taşıyor. Artık ülkeler arasındaki rekabet ve mücadele, siber aleme taşınmış durumdadır" ifadelerini kullandı.
Bugün dünyada en çok konuşulan ve tartışılan kavramların başında 4'üncü Sanayi Devrimi (Sanayi 4.0) diye isimlendirilen sürecin geldiğini söyleyen Işık, "Öyle görünüyor ki 2020'li yıllarda, kas gücü gerektiren, sık tekrar eden ve düşük becerili işlerin neredeyse tamamı otomasyon yoluyla yapılacak. Bugün bazı fabrikalarda sınırlı alanlarda görev yapan robotlar, yarın hayatımızın her alanına, hatta evlerimize dahi girecek. İnsanlar ise daha çok yüksek beceri ve beyin gücü gerektiren işlere yoğunlaşacak" diye konuştu.
Önümüzdeki dönüşümün, büyük fırsatları ve büyük riskleri aynı anda barındırdığını aktaran Işık, eğitim sistemini bu sürecin ihtiyaçlarını gözeterek kurgulayan toplumların riskleri fırsata dönüştüreceğini söyledi.
"Eğitim yoluyla gençlerimize kazandıracağımız vasıfları belirlerken, gelecekte yaşanacak dönüşümleri maksimum düzeyde hesaba katmalıyız" diyen Işık, "Vasıfsız işlerin artık otomasyon ile yürütüleceği bir süreçte, nitelikli istihdam üretmek için, gençlerimize kodlama ve programlama becerisini muhakkak kazandırmalıyız" değerlendirmesini yaptı.
"Bilim merkezlerini diğer illerimizde de yaygınlaştıracağız"
Milli Eğitim Bakanlığının (MEB) bilişim derslerinin müfredatına kodlama derslerini ekleme çalışmasını çok değerli bulduğunu anlatan Işık, kodlama öğrenmenin, gençlere problem çözme becerisinin yanında sebep-sonuç ilişkilerini doğru analiz edebilme vasfını da kazandıracağını söyledi. Kod yazma kültürünün yaygınlaştırılması için aileler ve sivil toplum kuruluşlarıyla diğer aktörlere de sorumluluk düştüğünü belirten Işık, şöyle devam etti:
"Biz bakanlık olarak bu konuyla ilgili bazı çalışmalar başlatmış bulunmaktayız. Yarışma ve ödül programları, gençleri kod yazmaya teşvik edecek projeler, eğitim portalları, arayüzler ve deneme sürümleri oluşturacağız.
Elbette sadece kodlama alanıyla sınırlı kalmayacağız, gençlerimize erken yaşlarda bilim ve teknoloji sevgisi kazandırmak için de çalışmalarımızı sürdüreceğiz.
Sayın Cumhurbaşkanımızın Başbakanlığı döneminde aldığı bir kararla oluşturulan ve şu anda Konya, Kocaeli, Bursa ve Elazığ'da faaliyete geçen ve büyük ilgi gören Bilim Merkezlerini, diğer illerimizde de yaygınlaştıracağız."
"Bilimden uzaklaştıkça zayıf düştük, biz zayıf düştükçe de insanlık zayıf düştü"
Bugün eğitim öğretim hayatına devam eden gençlerin, yarının teknolojilerini sadece kullanan değil aynı zamanda o teknolojileri tasarlayan bireyler olacağını söyleyen Işık şu değerlendirmeleri yaptı:
"Unutmayalım ki teknoloji, dünyayı abad edebileceği gibi berbat da edebilir. Teknoloji, insanlık için nimet olabileceği gibi külfet de olabilir.
Bu açıdan, değerler eğitimine, her zamankinden çok daha fazla önem vermemiz, titizlik göstermemiz gerektiğini düşünüyorum. Teknolojik gelişmelerin insanlığa faydalı olabilmesi için, medeniyetimizin değerlerine büyük ihtiyaç olduğuna inanıyorum. Biz bilimden uzaklaştıkça zayıf düştük, biz zayıf düştükçe de insanlık zayıf düştü.
Peygamber Efendimiz (SAV), Medine'ye hicret ettiğinde, Mescid-i Nebevi'yi yaptırırken, eş zamanlı olarak medrese de yaptırmıştı. Bundan öğreneceğimiz çok büyük dersler var.
Eğer biz ilimle, bilgiyle, hikmetle olan ilişkimizi yeniden tesis edebilirsek, bundan sadece biz değil, insanlık da kazançlı çıkacaktır."
"En büyük yatırımı öğretmenlerimize yapmamız gerek"
Türkiye'nin eğitimde teknolojiyi en üst düzeyde kullanan bir ülke kimliğine sahip olduğunu aktaran Işık, öğretmenlerin performansının hayati önemine dikkati çekti.
Fikri Işık konuşmasını şöyle tamamladı:
"Hangi teknolojiyi, hangi materyali kullanırsanız kullanın, nihai aşamada eğitimin niteliğini belirleyecek olan öğretmenlerimizin niteliği ve performansıdır.
Bu nedenle, eğitimde en büyük yatırımı değerli öğretmenlerimize yapmamız gerektiğine inandığımı ifade etmek istiyorum."
Son Dakika › Ekonomi › Küresel Eğitim Zirvesi - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?