AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "Anayasa değişikliği teklifi Meclisimizden olumlu bir şekilde geçtikten sonra, milletimizin takdirine arz edilecek. Millet ne karar verirse, versin başımızın, gözümüzün üzerinde. İnşallah milletimiz, önümüzdeki süreçte çok da uzak olmayan bir gelecekte, sandık başına gidip kararını ortaya koyacak." dedi.
Yılmaz, Rixos Otel'de düzenlenen, Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Ankara 22. Olağan Genel Kurul Gala Yemeğine katıldı.
MÜSİAD Ankara'nın yeni yönetimine "hayırlı olsun" temennisinde bulunan Yılmaz, gelecek süreçte derneğin hayırlı hizmetlerine devam etmesini diledi.
Yılmaz, Ankara'nın başkent olmasının yanında çok önemli bir ekonomik merkez olduğunu belirterek, Türkiye'nin 2023 hedeflerine ulaşmasında Ankara'nın bu yönünün daha fazla takdir edilmesi gerektiğini vurguladı. Ankara'nın, Kurtuluş Savaşı'nın başkentliğini yaptığı gibi ikinci kurtuluş mücadelesi olan 15 Temmuz darbe girişiminin de başkentliğini yaptığına işaret eden Yılmaz, bu açıdan bütün Ankaralılara teşekkür ettiğini dile getirdi.
Türkiye ekonomisinin, son 14 yılda çok iyi bir noktaya geldiğine dikkati çeken Yılmaz, bunun istikrarla sağlandığını söyledi. Bu istikrarın kırılgan, kişiye ve partiye bağlı bir istikrar olduğunu kaydeden Yılmaz, "Biz istiyoruz ki istikrarımız kişiye ve partiye bağlı olmasın, kalıcı olsun, kurumsal anlamda garanti altına alınmış bir istikrar olsun. Hem ekonomimizin buna ihtiyacı var hem de coğrafyamızda çok önemli tarihi mücadelelerin yaşandığı bir dönemde güçlü bir devlete ihtiyacımız var. Güçlü devletler, güçlü yönetimlerle oluşurlar. Güçlü yönetim, iyi bir sistem kurgulanarak sağlanır. Dolayısıyla bugün Meclisimizde anayasa tartışmaları var..." diye konuştu.
"Söz de karar da milletindir"
Yılmaz, anayasa görüşmeleri oylamalarına da değinerek, "Bunlar işin ilk safhası, esas kararı verecek olan iradenin asli sahibi yani milletimiz. İnşallah anayasa değişikliği teklifi Meclisimizden olumlu bir şekilde geçtikten sonra, milletimizin takdirine arz edilecek. Millet ne karar verirse, versin başımızın, gözümüzün üzerinde. İnşallah milletimiz, önümüzdeki süreçte çok da uzak olmayan bir gelecekte, sandık başına gidip kararını ortaya koyacak... Biz şimdi diyoruz ki, söz de karar da milletindir." ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanlığı Sistemi'nin yasama, yürütme ve yargı ile bir bütün olduğunu anlatan Yılmaz, sistemin, yürütmedeki çok başlılığın önüne geçen, daha etkili ve hızlı işler hale getiren bir yapı olduğunu bildirdi. Sistemin, yasamayı asli işlevine yoğunlaştırdığını, yargıda bağımsızlığın yanına tarafsızlığı koyduğunu vurgulayan Yılmaz, "Biz diyoruz ki istikrar kalıcı hale gelsin, güçlü bir yapımız olsun, yürütmede yetki ve sorumluluk da netleşsin. Halkın seçtiği cumhurbaşkanı, yürütmede çok daha etkili bir hale gelecek, kendi ekibini oluşturacak, hızlı şekilde icraatlar yapacak. Bunun ikincil düzenlemelerini de düşünmemiz lazım. Bakanlıkların ve kurumların yeniden organize edilmesi, dinamik bir yapının kurulmasıyla çok daha iyi işleyen bir sistemimiz olacak." şeklinde konuştu.
Yılmaz, yeni sistemle, "Cumhurbaşkanının bütün iş ve işlemleri yargı denetimine tabidir" hükmü denetimi getirileceğine değinerek, "Dolayısıyla, yargının ve milletin denetimine açık, halkın nihai olarak seçimlerde denetimine açık bir cumhurbaşkanlığı yürütme sistemi oluşmuş oluyor. Meclisimiz, daha güçlü hale geliyor. Sadece hukuk esas alınarak, hızlı işleyen bir adalet sistemi de çok önemli. İşte kalkınma dediğimiz süreç bunlarla gerçekleşecek." değerlendirmesinde bulundu.
"Öncelik üretime dönük yatırımlara verilmeli"
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu da ülkede kronikleşen bir işsizlik sorunu olduğunu ve bunun endişe verici boyutlara geldiğini söyledi. Türkiye'de dış ticaret açığı ve cari açığın büyüdüğünü belirten Karamollaoğlu, "Türkiye'de çok büyük, ciddi yatırımlar yapılıyor ancak ödemeler dengesi ve işsizlik problemi olan ülkelerde önceliğin mutlaka üretime dönük yatırımlara verilmesi gerektiği kanaatindeyim." dedi.
Karamollaoğlu, büyüme ile kalkınmayı farklı gördüğüne işaret ederek, "Kalkınmak güçlenmek demek, büyümek ise ille de güçlenmek manasına gelmez. Obezite denilen bir hastalık var, insanlar yiyerek şişmanlıyor ama güçlenmiyor hatta kendisini bile taşıyamıyor. Ekonomimiz büyüdü ama obezite hastalığına tutulmuş bir insan gibi büyüdü, güçlenmedi." diye konuştu.
Ülkeyi ayağa kaldıracak, zirveye çıkaracak, başka ülkelerin önüne geçirecek unsurun, müteşebbis insan gücü olduğunu vurgulayan Karamollaoğlu, MÜSİAD'ın da bu insanlardan meydan gelen bir topluluk olduğunu söyledi.
"Tasarruflarımızı, ticaretimizi Türk lirası ile yapacağız"
MÜSİAD Genel Başkanı Nail Olpak son zamanlarda, büyük bir imtihandan geçildiğini ve iş adamları olarak ayrıca bir sorumluluk taşıdıklarını söyledi. Son 3 ayda, Johannesburg, Karlsruhe, Makedonya, Seydişehir, Avustralya, Japonya, Bartın, Sudan, Amsterdam MÜSİAD şubelerini açtıklarını hatırlatan Olpak, bu süre zarfında yatırım ve programlarını da ertelemediklerini ve iptal etmediklerini vurguladı. MÜSİAD'ın yeni· genel merkez kompleksi·ni·n temelini attıklarına değinen Olpak, yeni yapının detayları hakkında bilgi verdi.
Olpak, yurt içinde ve dışında her yıl onlarca şube açılışı yaptıklarına dikkati çekerek, "Bu açılışlar sonrasında, 2012 itibarıyla yurt içinde 34 noktadaydık, bugün 86 noktada faaliyet göstermenin haklı gururunu yaşıyoruz. Yurt dışında 68 ülkede, 181 noktadayız. 2012 itibarıyla, 4 bin 800 üyeyle genel başkanlığını devraldığım MÜSİAD ailemiz, bugün 11 bin üyeye ulaştı." ifadesini kullandı.
Bu yıl MÜSİAD üyelerinin yüzde 38'inin yeni yatırımlar tasarladığını, yüzde 31'inin yeni istihdam planladığını, yüzde 33'ünün tasarruflarının artacağını düşündüğünü ve yüzde 48'inin de 2016'ya kıyasla daha iyi yıl beklediğini aktaran Olpak, şöyle konuştu:
"Kur tahmininde bulunmayı yanlış buluyorum. Kur deyince, Türkiye'de biz daha çok ABD dolarını anlıyoruz. ABD dolarının da hiçbirimizin etki edemediği bir dış ayağı var, bütün dünyada değer kazanıyor. Bir de içerisi var, içeriye baktığımızda öyle görünüyor ki bir spekülasyon var. Nereden çıkarıyorsunuz derseniz, dolardaki oynamanın oranına bakın, aynı dönem içinde tahvil piyasasında benzer bir değişiklik görmüyorum. Ülkemizin risk priminin değişimine bakıyorum, aynı değişikliği görmüyorum. Yurt dışına döviz çıkışına bakıyorum, aynı değişikliği görmüyorum. Demek ki burada suni bir durum var, o zaman sabredeceğiz. Sabretmek yetmez tasarruflarımızı, ticaretimizi Türk lirası ile yapacağız."
Olpak, Türkiye'de, "kuvvetler ayrılığı" olarak ifade edilen ancak kurgusunda kuvvetler karmaşası olan mevcut sistemin mutlaka değiştirilmesi gerektiğini vurguladıklarını hatırlatarak, "Mevcut sistem arızalı. Bugün, tamamen yasal yetkilerini kullanan, bunları kullandığı için eleştirilen bir Cumhurbaşkanı'mız var. Bugün yapılmaya çalışılan, bu arızanın ortadan kaldırılmaya çalışılmasıdır. Meclis ve referandum süreçlerinin daha sakin bir üslupla, salimen tamamlanmasını, Türkiye'nin ilerlemesine engel teşkil eden sorunların çözümüne odaklanmayı bekliyoruz iş alemi olarak. Yeni anayasa ve cumhurbaşkanlığı sisteminin, ülkemize hayırlı olmasını diliyorum." diyerek sözlerini tamamladı.
Olağan Genel Kurulda yeniden MÜSİAD Ankara Şube Başkanı seçilen İlhan Erdal ise Türkiye'nin 2023 hedeflerini hayal olarak görmediklerini, aksine bu hedefleri aşacaklarına yürekten inandıklarını dile getirdi.
Yeni anayasa görüşmelerinin ivedilikle tamamlanmasını istediklerini vurgulayan Erdal, "Yeni anayasa çalışmalarında bulunan herkesin, demokrasiye inanan tüm bireylerin, milletin talebine ve beklentilerine saygı göstererek kulak vermesi lazım. İnsan onurunu, adaleti, eşitliği, çoğulculuğu, sivil toplumu ve hukukun üstünlüğünü referans alan, uluslararası normlara uygun, diğer ülkelerin de model olarak alabileceği bir anayasa dileğimizdir." dedi.
Son Dakika › Ekonomi › Müsiad 22. Olağan Genel Kurul Gala Yemeği - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?