Müsiad Genişletilmiş Başkanlar Toplantısı

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Nail Olpak "Sanayimizi ve üretimimizi güçlendirelim, ayağa kaldıralım. Ekonomimizin yeni hikayesini birlikte yazalım" dedi.

Olpak, bir otelde düzenlenen MÜSİAD Genişletilmiş Başkanlar Toplantısı'ndaki konuşmasına, Sultanahmet'teki terör saldırısı nedeniyle üzüntülerini dile getirerek başladı, sebebi ne olursa olsun bu tür olayların bir daha yaşanmamasını diledi.

MÜSİAD olarak yüksek ahlak yüksek teknoloji idealiyle daima ileriye baktıklarını belirten Olpak, bunu sağlamak için sayısız faaliyete imza attıklarını ve bunları raporladıklarını ifade etti.

Olpak, Türkiye'nin 2015 yılının 3'üncü çeyreğinde yüzde 4 büyüdüğünü hatırlatarak, bu büyümenin bütün zorluklara rağmen ekonominin çarklarının dönmeye devam ettiği anlamına geldiğini kaydetti. Olpak, kasım ayı sanayi üretim verisi ile Türkiye'nin 2015 büyümesinin yüzde 4 bandında olacağını kaydetti.

MÜSİAD Satın Alma Müdürleri Endeksi SAMEKS'e ilişkin bilgileri de paylaşan Olpak, "2015 seyrine göz attığımızda yılın ilk 2 ayına 50 baz puanın altına inen SAMEKS, mart-haziran döneminde toparlanmış, 7 Haziran'ın etkisiyle temmuzda 50 baz puanın altına düşüp, ağustosta tekrar yükselmiş ve yılı 50 baz puanın üzerinde tamamlamıştır ancak aralıkta 50 baz puanın üstünde kalsa da kasıma göre düşüş yaşandığını dikkatinize sunmak isterim" ifadelerini kullandı.

Olpak, MÜSİAD Anketine ilişkin bilgileri de paylaşarak, şöyle devam etti:

"2015 yılı başında üyelerimizin yüzde 58'i önceki yıla göre daha iyi bir beklentiye sahipken ancak yüzde 18'i 2015 yılını, firması için 'daha iyi' olarak değerlendirmiş, yüzde 50'si bu soruya 'daha kötü' cevabını vermiş, yüzde 33'ü 'aynı şartlarda' geçtiğini söylemiştir.

Üyelerimizin yüzde 33'ü geçtiğimiz yıl yurt içi satışlarının arttığını ifade ederken, yurt içi satışlarının düştüğünü bildiren üyelerimizin oranı yüzde 40 olmuştur. Üyelerimize yurt dışı satışlarının değerlendirmesini sorduğumuzda sadece yüzde 16'sı artış olduğunu söylerken yüzde 37'si ise azalma olduğunu kaydetmiştir. Üyelerimizin yüzde 47'si ise ihracatlarının değişmediğini bildirmişlerdir."

Geçen yıl liranın dolar karşısında değer kaybettiğini anlatan Olpak, yüzde 82'sinin yaşanan dalgalanmalardan olumsuz etkilendiğini, olumlu etkilenen üyelerinin oranının yalnızca yüzde 6 olduğunu söyledi.

Olpak, 7 Haziran ve 1 Kasım seçimleri arasındaki 5 aylık siyasi belirsizlik sürecinin reel sektöre olumsuz yansıdığını belirterek, "Yılın başında yakalanan olumlu beklentilerin tam olarak gerçekleşmediği görülmektedir. Bu nedenle 1 Kasım'da yeniden siyasi istikrarın sağlanması ve önümüzdeki 4 yıllık sürecin seçimsiz geçecek olması gelecek dönemde Türkiye ekonomisi için en büyük avantajlardan biri olacaktır" ifadelerini kullandı.

Üyelerinin yüzde 64'ünün 2016'nın 2015'ten daha iyi geçeceğini söylediğini bildiren Olpak, "2016 yılında yeni yatırımlarını sorduğumuzda, üyelerimizin yüzde 52'si artacak şeklinde cevap verirken; yüzde 18'i azalacağını belirtmiştir. 2015 yılının ilk 3 çeyreğinde yüzde 4,3 artan özel sektör yatırımlarının, 2016 yılında milli gelire daha da fazla katkı sağlayacağına yönelik beklenti ortaya çıkmaktadır" dedi.

- "Ekonomimizin yeni hikayesini birlikte yazalım"

Olpak, MÜSİAD üyelerinin 2016'ya olumlu baktıklarını vurgulayarak,şöyle devam etti:

"Dün açıklanan OVP büyümeye devam edeceğimizin sinyalini veriyor ancak ben yüzde 64'lük olumlu bakışı yeterli bulmuyorum. MÜSİAD olarak hiçbir ayırım yapmadan, tüm iş dünyasına ve kamu kuruluşlarına çağrı yapıyorum. Gelin yüzde 64 ile yetinmeyelim, olumlu algıyı yüzde 100'e çıkarmak ve başarıya ulaşmak için hep birlikte daha fazla çalışalım. Sanayimizi ve üretimimizi güçlendirelim, ayağa kaldıralım. Ekonomimizin yeni hikayesini birlikte yazalım."

MÜSİAD olarak bu hikayeye ortak olmaya ve öncülük etmeye hazır olduklarını kaydeden Olpak, ellerini taşın altında tutmaya devam ettiklerini, bu konudaki çalışmalarını ilerleyen günlerde kamuoyuyla paylaşmaya devam edeceklerini söyledi.

Olpak, hükümetten beklentilerini "barış" temasıyla 4 başlık altında topladıklarını vurgulayarak, şu bilgileri paylaştı:

"Hem iş hayatı, hem de sosyal hayat açısından önemli olduğunu düşündüğümüz konuları 'Çalışma Barışı', sosyal hayatımızı ilgilendiren konularda, daha etkin çalışmaya ihtiyaç olduğunu düşünerek 'Sosyal Barış', siyasal sistemin köklü bir sorgulama ve değişime ihtiyacı olduğunu düşünerek 'Siyasal Barış' ve yeni bir ekonomik hikayeye ihtiyacımız olduğunu düşünerek 'Ekonomik Barış' başlıklarında beklentilerimizi topladık."

"Finans sorunu çözülmeden istihdam olmaz"

Olpak, "Ekonomik Barış" konusunda görüşlerini de açıklayarak, şöyle devam etti:

"Yatırımların ve büyümenin önündeki en büyük engel, mevcut finansal sistem ve faiz oranlarıdır. Tapu-teminat bankacılığından çıkılarak, proje finansmanına geçilmeli, kaliteli ve ucuz finansmana hızlı erişim sağlanmalıdır. Finansman sorunu çözülmeden, yatırım, istihdam, büyüme ve kalkınma sağlanamaz.

Varlığa Dayalı Finansman Modeli ve benzeri faizsiz finansman modelleri, etkin ve yaygın olarak teşvik edilmeli ve piyasada belirli bir büyüklüğe gelmesi sağlanmalıdır. Yatırımcının, arsa ve bina harcamalarında tükenip, işletme sermayesi noktasında boğulmasını önlemek için, anahtar teslimi, uzun vadeli fabrika satışı ve kiralama modelleri geliştirilmelidir.

Tasarrufların artmasını teşvik etmek için, BES'in, farklı fonlarla desteklenmesi, yeni enstrümanların devreye alınması gereklidir.

Sağlam mali ve finansal yapımızı korumak önemlidir ama sanayi üretiminin GSYH içindeki azalan payı göz önüne alındığında, bunun ötesine geçerek, yüksek katma değer ve yüksek teknoloji odaklı yeni bir kalkınma stratejisi gerekli. Cari açık sorununun çözümünde yüksek katma değerli ürünler yanında KOBİ'ler ve gıda, tarım ve hayvancılık alanları, daha fazla önceliğe alınmalıdır.

Maliye ve mükellefin bakışını değiştirmeli, köklü bir vergi ve zihniyet reformu yapılmalıdır. Son olarak TTIP, Serbest Dolaşım, Güncellenmiş Gümrük Birliğini de kapsayacak şekilde, AB yol haritasındaki çalışmalar hızlandırılmalıdır."