MUSAB TURAN - Vadeli İşlem ve Emtia Piyasaları Uzmanı Zafer Ergezen, küresel piyasalarda petrol fiyatlarındaki sert yükselişin Türkiye'nin dış ticaret açığını ciddi oranda büyüttüğünü belirterek, fiyat artışının kalıcı olması halinde Türkiye'nin ekonomik büyüme hedefi ve cari açığının olumsuz etkilenmesinin beklenebileceğini söyledi.
Ergezen, petrol fiyatlarındaki artış ile küresel piyasalarda işlem gören petrolün Türkiye ekonomisine ve tüketiciye etkisini AA muhabirine değerlendirdi.
Kuzey Amerika için gösterge olarak kullanılan Batı Teksas petrolü (WTI) fiyatının, Avrupa, Ortadoğu ve Asya ülkelerinde kullanılan Brent petrolün varil fiyatına yakın seyretmeye başladığını belirten Ergezen, "Brent petrol Ortadoğu'daki gerilim nedeniyle yükselerek nisan ayından bu yana en yüksek seviyesini gördü. ABD ekonomisinin toparlanmasıyla, Batı Teksas petrolü (WTI) petrolüne olan talep de artıyor. Fakat asıl dikkati çeken nokta, ABD ham petrol stoklarının geçen hafta 6,9 milyon azalarak 367 milyon varile düşmesiydi" diye konuştu.
ABD ham petrol fiyatlarının son üç haftalık düşüşünün 27 milyon varile ulaştığına aktaran Ergezen, "Bu miktardaki bir düşüş, üç haftalık bazda ilk defa gerçekleşiyor. WTI ve Brent petrol fiyatlarının, yeniden birbirine yakın seyretmeye başladığını görüyoruz. Kasım 2010 tarihinden sonra artan bu fark, Ekim 2011 tarihinde 28,08 dolar ile rekor seviyeye ulaşmıştı. Oysa 2010 yılına kadar geçen 16 yıllık süreç boyunca ikisi arasındaki fark, varil başına 5 dolar civarında seyrediyordu" bilgisini verdi.
ABD kaya gazı üretimindeki artış
ABD'de artan kaya gazı (shale gas) üretiminin ülkedeki petrol stoklarını ciddi oranda artırdığını aktaran Ergezen, şöyle devam etti:
"Dünya ekonomilerinin durgunluk ile savaştığı 2010 yılından sonra ABD'de kaya gazı üretiminde yaşanan şahlanış stokların da yükselmesine yol açtı. Bununla beraber vadeli WTI petrolün teslim yeri olan Cushing-Oklahoma (ABD) Bölgesi'nin direkt rafinelere bağlantısı olmaması nedeniyle stoklama ve nakliye maliyetleri arttı. Sonuç olarak WTI ve Brent petrol arasındaki fiyat farkı, 2011 yılında 28,08 dolara kadar yükseldi. Fakat geçtiğimiz hafta WTI petrolün fiyatı, 2010 yılından sonra yeniden Brent petrole yaklaştı, hatta bir ara üzerine bile çıktı. 2013 yılı başında Cushing ve Teksas bağlantısını sağlayan Seaway boru hattının açılmasıyla, WTI petrolün uluslararası dağıtım noktalarına erişimi sağlandı."
Yaşanan gelişmelerle şubat ayında 23 dolar olan WTI ve Brent petrol arasındaki fiyat farkının azalmaya başladığını anımsatan Ergezen, WTI petrolün uluslararası piyasaya ulaşımının kolaylaşmasıyla, ABD ham petrol stoklarının da azalmaya başladığını kaydetti.
Bu süreçte ABD ekonomisinin de iyileşmeye devam etmesiyle, WTI petrol fiyatının da yükseldiğini belirten Ergezen, "Brent petrolde ise tam tersi, talebin halen yeterli olmaması fiyat artışını kısıtlıyor. Çin'de gölge bankacılık sorunları artarken, Avrupa'da ekonomik sorunlar halen çözülemedi. Bu noktada ABD ekonomisinin diğer ülke ekonomilerinden daha güçlü bir görünüme kavuşması, WTI ve Brent petrol arasındaki fiyat farkının azalmasında önemli bir rol oynuyor" değerlendirmesini yaptı.
"ABD kendi enerji ihtiyacını karşılayacak duruma geldi"
ABD'nin petrol ithalatının günde 7,5 milyon varil ile 2000 yılından bu yana en düşük rakama gerilediğini vurgulayan Ergezen, dünya devinin ithal ettiğinden fazla petrol ürettiğine işaret etti. Ergezen, "ABD'nin kaya petrolü üretimiyle, kendi enerji ihtiyacını karşılayacak duruma geldiği görülüyor" ifadesini kullandı.
Petrol fiyatlarındaki artışın, hem ülke ekonomisi hem de kişisel gelir açısından oldukça önemli bir gösterge olduğunu aktaran Ergezen, petrolün küresel piyasalara en önemli etkisinin, ülkeler arasında gelir transferine sebebiyet vermesi olduğunu söyledi. Ergezen, "Özellikle petrol ithalatı yüksek ülkelerde, artan petrol harcamaları, milli gelirin azalmasına yol açıyor. Bunun sonucu olarak, büyüme rakamları da olumsuz etkileniyor. Bu çerçevede petrol fiyatlarındaki artış ölçüsünde, ekonomik büyüme örenlerinin düşmesi beklenmektedir" diye konuştu.
"Petrol fiyatlarındaki artış, ödemeler dengesini olumsuz etkiliyor"
Zafer Ergezen, petrol fiyatlarındaki artışın Türkiye gibi dış enerji bağımlılığı yüksek ülkelerde, ödemeler dengesini olumsuz etkilediğini vurgulayarak, "Bu nedenle petrol fiyatlarındaki artışın kalıcı olması halinde, Türkiye'de ekonomik büyüme hedefi ve cari açığın olumsuz etkilenmesi beklenebilir" dedi.
Küresel piyasalardaki petrol fiyat artışının gelişmekte olan ülke tüketicileri için ilk etkisinin, benzin fiyatlarında yükseliş olduğunu anlatan Ergezen, şunları ifade etti:
"Artış kalıcı olduğu taktirde, üretici fiyatlarındaki artış, tüketiciye yansıtılmaktadır. Bu durumda, petrol fiyatlarının enflasyonu artırıcı etkisi ortaya çıkacaktır. Türkiye, 2012 yılında 30,5 milyar dolarlık petrol ürünleri ithalatı gerçekleştirmişti. Petrol fiyatlarındaki her yüzde 10'luk artış, Türkiye'den 3 milyar dolar gelir götürüyor. Böylece hem milli gelir azalıyor hem de bireylerin alım gücü düşüyor. Aynı zamanda petrol fiyatlarındaki artış, vergi gelirlerinin de artmasına yol açıyor. 2012 yılında petrol sektöründen elde edilen vergiler 50,5 milyar liraya ulaşmıştı. Artan vergi yükü, kişisel gelirin azalmasına neden olarak sonrasında gelir dağılımının bozulmasına yol açıyor."
Türkiye'de son dönemde artan enerji yatırımlarının, ekonomik açıdan çok daha önemli hale geldiğine dikkati çeken Ergezen, "Enerji bağımlılığını azaltabilen bir Türkiye, çok daha fazla milli gelir sağlayabilir ve daha sağlıklı bir ekonomik yapı oluşturabilir" dedi. - İstanbul
Son Dakika › Ekonomi › 'Petrol Fiyatlarındaki Artış Büyüme Hedefini Olumsuz Etkileyebilir' - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?