Türkiye Rüzgar Enerjisi Kongresi

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) Başkanı Mustafa Yılmaz, "Enerji sektöründe yatırım yapmak için çabalayan gerçek ve samimi yatırımcıyı mağdur etmeyecek çözüm alternatifleri üzerinde çalışmalarımız devam etmektedir" dedi.

Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliğinin düzenlediği 3. Türkiye Rüzgar Enerjisi Kongresi İstanbul'da başladı.

Yılmaz, kongrede yaptığı konuşmada, EPDK'nın 2023 hedefleri kapsamında rüzgar enerjisinde 20 bin megavatlık kurulu güce ulaşmak için periyodik lisanslara yönelik çalışmalarının devam ettiğini belirterek, ilan edilmiş 3 bin megavat kapasitenin EPDK tarafından ayrıntılı biçimde değerlendirmeye devam ettiğini söyledi.

1998 yılında 8 megavat olarak başlayan rüzgar enerjisi yatırımlarının bugün 3 bin 500 megavata ulaştığını ifade eden Yılmaz, bu yükselişte en büyük payın özel sektöre ait olduğunu anlattı.

Yılmaz, enerji yatırımlarında ekonomik istikrarın gerekli şart olsa da tek başına yeterli olmadığını söyleyerek, "Sektörün istikrarı ancak siyasi istikrarın devamına bağlı oluyor. Özel sektörün yatırımları bu kadar hızlı yapmasının sebebi de budur" diye konuştu.

EPDK'nın 9 bin 750 megavatlık 249 rüzgar enerjisi santrali projesi için lisans verdiğini hatırlatan Yılmaz, "Rüzgarda son bir yılda kurulu güç yüzde 35 arttı. Bu artış son 5 yıl dikkate alındığında yüzde 440 olarak gerçekleşmiştir. 2013 yılında RES'lerden yaklaşık 8 milyar kilovatsaat elektrik üretilmiş olup, rüzgarın toplam elektrik içindeki payı yüzde 3'ten fazladır. 68 bin megavatlar seviyesindeki kurulu gücün yüzde 5 'i RES'lerden oluşmaktadır" ifadelerini kullandı.

Yılmaz, 1 kasım 2007 'de lisans başvurularına ilişkin sorunlu bir süreç yaşandığını anımsatarak, daha sonra kurumun başvuru sahiplerine lisanslarını verdiğini fakat söz konusu lisans sahibi şirketlerinin bir kısmıyla sorunların hala devam ettiğini belirtti.

Sektörde "2 mayıs sendromu" olarak bilinen sürece de değinen Yılmaz şunları kaydetti:

"Kanunun öngördüğü sürede yatırıma dönüşmeyen bu lisanlar için çalışmalarımız devam ediyor. Yaşanan olumsuzluklara rağmen enerjide ülkemizin beklenti ve hedeflerini gerçekleştirmeye yönelik sektörde yatırım yapmak için çabalayan gerçek ve samimi yatırımcıyı mağdur etmeyecek çözüm alternatifleri üzerinde çalışmalarımız devam etmektedir. Bunun yanında kurulumuz yeni başvuru süreci ile ilgili yönetmelikte bazı değişiklikler yapmaya çalışıyor. EPDK olarak sürecin daha şeffaf yürütülmesi için yeni tedbirler almayı planlamakta, spekülatif başvuruları engelleyecek önlemler üzerinde de çalışmaktayız."

"ÇEVRECİLERDEN ÇÖZÜM ÖNERİSİ İSTİYORUZ"

Yılmaz, yapılan çevreci eylemlere ilişkin "Projeleri çevreye rağmen değil, çevreyle yapmak tüm sektör paydaşlarının gözeteceği bir unsurdur" dedi.

Çevre Etki Değerlendirme (ÇED) raporlarının titizlilikle incelediğini ve kararların buna göre alındığını anlatan Yılmaz,"Çevreci eylemlerde 'istemeyiz' yaklaşımının da kendini sorgulaması gerektiğini düşünüyorum. Termik, hidroelektrik santral, rüzgar santrali kurulmasını istemeyen, nükleer santrale karşı çıkanların yarın güneş santrallerine karşı çıkacağı ihtimali de şimdiden akıllara gelmektedir" diye konuştu.

Yılmaz, şöyle devam etti:

"5-6 yıl önce 'elektrik ihtiyacını rüzgardan elde edelim' diyenler, bugün RES'lere karşı çıkıyor. Projelere karşı çıkanlara sormak isterim. Ülkemizin her geçen gün artan elektrik ihtiyacını nasıl karşılayacağız? Bunun için bir çözüm öneriniz var mı? Bir iki saat elektrik kesildiğinde sokaklara düşen insanlara ve elektrik kesildiğinde duracak sanayi üretimine nasıl kaygısız kalırsınız? Bizler sorumluluğumuzun farkındayız ona göre hareket ediyoruz." - Ankara