Yabancı Yatırımcının Türkiye'ye Bakışı Orta ve Uzun Vadeli"

İstanbul merkezli operasyonun ardından yaşananların piyasalara etkisini değerlendiren ekonomistler, yabancıların Türkiye'ye yatırım konusunda orta ve uzun vadeli hareket ettiklerini belirtiyorlar.

Sermaye Piyasası Yatırımcıları Derneği (SPYD) Başkanı Arif Ünver, AA muhabirine yaptığı açıklamada, son 24 saatte her ne gelişme yaşanıyorsa bunun pay piyasasında anında fiyatlandığını ifade ederek, özellikle kısa vadeli fiyatlamalarda yerli yatırımcıların al-sat işlemlerinin daha etkili olduğunu söyledi.

Yabancı yatırımcıları da kendi içinde kısa vadede kazanç elde etmek isteyen hedge fonlar ile orta ve uzun vadeli düşünen kurumsal yatırımcılar olarak ikiye ayırmak gerektiğini dile getiren Ünver, yabancı yatırımcının Türkiye'ye bakışının orta ve uzun vadeli olduğunu belirtti. Ünver, "Orta ve uzun vadeli düşünen yatırımcıların toplam yabancı yatırımcılar içinde ağırlığı daha fazla ki bunlar, kredi derecelendirme kuruluşlarının görüşlerine daha fazla önem veriyorlar. Bu yüzden beklemeyi tercih edeceklerdir" dedi.

30 Mart'ta yapılacak yerel seçimlere kadar pay piyasasında oynaklığın yüksek olmasını beklediğini kaydeden Ünver, "bu oynaklığının nedenini gerçek kurumsal yabancı yatırımcılara bağlamanın doğru olmadığını" söyledi.

-"Yabancılar tartışmaların sürdürülebilir olmadığını düşünüyor"

Konya Necmettin Erbakan Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Muhsin Kar da son dönemdeki tartışma ortamını sürdürülebilir görmediğini belirterek, yaşananların da etkisiyle özellikle döviz kurunun artmasının sade vatandaş ve Anadolu sermayesini etkilediğini ifade etti.

Konunun taraflarının bu etkiyi dikkate alacağını düşündüğünü dile getiren Kar, "Hiç kimse ekonomik ve siyasal açıdan istikrarsızlığa sürüklenmek istemez. Bir süre sonra tansiyonun düşecektir" dedi.

Türkiye ekonomisinin son yıllarda önemli aşama kaydettiğini vurgulayan Kar, enerji alanındaki anlaşmalar ve yeni teşvik sisteminin sağladığı olanaklar göz önüne alındığında yatırımcılar açısından Türkiye'nin gelecek vadeden bir ülke konumunda bulunduğunu kaydetti.

Yabancıların Türkiye ekonomisini yakından takip ettiğini ve ülkenin geleceğini olumlu gördüğünü anlatan Kar, "Kredi derecelendirme kuruluşlarının bu dönemde Türkiye'nin notunu düşürmemiş olmaları bile yaşanan tartışmaların sürdürülebilir olmadığını düşündüklerini gösterir" değerlendirmesinde bulundu.

"Riskli bir durum yok ama varmış algısı yaratılmaya çalışılıyor"

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) Ekonomisti Prof. Dr. Erdal Tanas Karagöl de makro ekonomik göstergelerde sıkıntı olmamasına karşın yaşananların kısa ve orta vadede ülke ile ilgili soru işaretlerinin artmasına neden olduğunu dile getirdi.

Kredi derecelendirme kuruluşlarının not görünümüne ilişkin ardı ardına açıklamalar yapmalarının hoş olmadığına dikkati çeken Karagöl, "Avrupa ülkeleri ekonomik açıdan sıkıntıdayken açıklama yapmayan kuruluşlar, Türkiye gibi gelişmekte olan ülkeler söz konusu olduğunda anlık gelişmelere göre açıklama yapabiliyorlar. Kredi notu düşürülecekmiş gibi bir hava estiriliyor. 'Burada kırılganlık var. Faizleri yükseltirseniz görünüm düzelir. Sermaye gelir ve var olan içeride kalır' diye bir hava estiriliyor. Merkez Bankasının buna direnmesi lazım" diye konuştu.

"Durumdan vazife çıkaracaklara fırsat verilmemesi gerektiğine" işaret eden Karagöl, tansiyonun düşmesi halinde ülke üzerindeki baskının azalacağını belirtti.

Kredi derecelendirme kuruluşlarının açıklama yapmalarının ülkeye gelecek yatırımları engellediğini anlatan Karagöl, "Şu anda böyle bir durum var. Türkiye ile ilgili algı değiştirilmeye çalışılıyor" ifadesini kullandı. - Ankara