15 Temmuz'da TRT ve Dijitürk'ün Yayınını Kesme Girişimi Davası'nda Karar

Haber: Serpil KIRKESER/ İstanbul DHA

15 Temmuz darbe girişiminde TRT'nin Ulus'taki yerleşkesi ve Digiturk binasının işgaline ilişkin aralarında subay, astsubay, er ve 6 sivil teknik personelin bulunduğu 57'si tutuklu 93 sanığın yargılandığı davada karara bağlandı. Mahkeme heyeti, "Anayasayı ihlal" suçundan 23 sanığı ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırdı. 35 sanığı "Anayasayı ihlal" suçundan müebbet hapis cezasına çarptıran mahkeme heyeti, 35 erin de beraatine karar verdi. Karar oy birliğiyle alındı.

15. DURUŞMA GÖRÜLDÜ

İstanbul 24. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Bakırköy Adalet Sarayı Konferans Salonu'nda yapılan 18. duruşmada, 54 tutuklu sanık ile bazı tutuksuz sanıklar hazır bulundu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, TBMM, Başbakanlık, Milli Savunma Bakanlığı'nın avukatlarının da hazır bulunduğu duruşmada, sanıkların ve avukatların esas hakkındaki mütalaaya karşı savunmaları alındı.

"ADALETİN TECELLİ EDECEĞİNE İNANIYORUM"

Mahkeme başkanı, davayı karara bağlayacağını söyleyerek sanıkların son sözlerini sordu. Sanıklardan bazıları, "Adaletin tecelli edeceğine inanıyorum" derken bazı sanıklar da "Sonuç ne olursa olsun vatan sağ olsun" diyerek beraatlerini ve tahliyelerini istedi. Bazı sanıklar ise şiir okuyarak son sözlerini tamamladı. Son sözlerin de alınmasının ardından mahkeme heyeti, duruşmaya 3 saat ara verdi.

MAHKEME KARARINI AÇIKLADI

Aranın ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti, "Anayasayı ihlal" suçundan 23 sanığı ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırdı. 35 sanığa "Anayasayı ihlal" suçundan müebbet hapis cezası veren mahkeme heyeti, 35 erin de beraatine karar verdi. Karar oy birliğiyle alındı.

DEĞİŞİK ORANLARDA HAPİS CEZALARINA ÇARPTIRILDILAR

Bazı sanıklar da "Kasten öldürmeye teşebbüs", "Mala zarar verme", "Haberleşmenin engellenmesi", "Cumhurbaşkanı'na hakaret" suçlarından değişik oranlarda hapis cezalarına çarptırıldı. Kararın açıklanmasının ardından sanık yakınlar karar tepki gösterdi. Bazı sanık yakınları fenalaşırken, bazı sanık yakınları da "Allah'tan korkun" diyerek bağırdı. Bir sanık yakını da "Ben oğlumu 13 yaşında devlete teslim ettim" dedi.