15 Temmuz'un Sosyolojik Yansımaları" Konferansı

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Yasin Aktay, "Türkiye için öngörülen senaryo bir iç savaştı, Pensilvanya'daki bir şarlatanın gelip bu ülkeyi yönetmesiydi." dedi.

Aktay, Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi öğrenci topluluklarınca düzenlenen " 15 Temmuz'un Sosyolojik Yansımaları" konulu konferansa katıldı.

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimini sosyolojik olarak değerlendiren Aktay, 15 Temmuz'un sosyologlar tarafından öngörülmediğini belirtti.

"Türkiye'nin bu kadar dünyaya entegre olmuş olduğu, demokrasi seviyesinin dünyada bu kadar kabul görmüş olduğu, belli bir seviyeye çıkmış olduğu böyle bir ortamda darbe olur mu diyorsunuz. Çünkü olayın sosyolojisine aykırı, 'toplum kabul etmez, toplum bunu reddeder' dedik açıkçası." diyen Aktay, "Çağa uymuyor, ortama da uymuyor, yaşamakta olduğumuz tartışmalara da uymuyor. Her bakımdan çağa da aykırı, sosyolojiye de aykırı, topluma da aykırı bir darbeydi bu 15 Temmuz darbesi. Eğreti kaçan bir darbeydi. O yüzden böyle bir şeyi bir sosyoloğun öngörmesi zaten mümkün olmazdı." ifadelerini kullandı.

FETÖ ile ilgili sosyolojik çalışmalar yapıldığını anımsatan Aktay, "Her alana nüfuz etmeye çalışan bir hareket var. Hakikaten de adeta bir paralel toplum. Bırakın paralel devletten, paralel devletin yanı sıra paralel toplum kurmaya çalışan bir yapı. Zihniyeti ayrı, din anlayışı ayrı bir yapı söz konusuydu." diye konuştu.

Aktay, 1997'de doktora tezinin bir bölümünün FETÖ ile ilgili olduğuna işaret ederek, o zaman bu yapının farklı bir din anlayışı, zihniyet ve ajandaya sahip olduğunu kaydetti.

Şerif Mardin'in "Bu yapıyı çalışmak dünyanın en zor işi" ifadesini hatırlatan Aktay, FETÖ'nün takiyelerine dikkati çekti.

Darbe girişimi sonrası ABD'de Utah Üniversitesinde Fetullah Gülen ve onun terör örgütü üzerine sosyolojik incelemelerde bulunan akademisyenlerin yaptıkları toplantıya değinen Aktay, orada örgütün kendisiyle ilgili araştırmaları nasıl manipüle ettiklerinin ortaya konulduğunu söyledi.

Aktay, FETÖ'nün dünyanın her yerinde Türkiye aleyhine işleyen bir yapı haline dönüştüğünü anlattı.

Darbe girişiminde Türkiye'yi kurtaran asıl olayın, ülkenin dinamik yapısı olduğunu vurgulayan Aktay, toplumların dönüşmesinde en önemli etken olan üniversitelerin AK Parti hükümetleri döneminde her ilde açıldığını bildirdi.

"Türkiye için öngörülen senaryo bir iç savaştı"

Darbenin gerçekleşmesi durumunda yine direnç olacağını ancak ülkenin kanlı bir iç savaşa sürüklenmesi ve bölünmesinin gerçekleşeceğini belirten Aktay, "Türkiye için öngörülen senaryo bir iç savaştı, Pensilvanya'daki bir şarlatanın gelip bu ülkeyi yönetmesiydi." değerlendirmesinde bulundu.

Darbe girişimi sürecine eş zamanlı olarak Irak ve Suriye'deki gelişmelerin birbirinin parçası olduğunu dile getiren Aktay, Gezi olaylarında ise Mısır ve Tunus'ta olayların çıktığına dikkati çekti.

"Hedef burayı, bu vatanın evlatlarına yar etmemek"

Küresel güçlerin hedefinin, Suriye'nin bölünmesi, orada Kürtlerle hiçbir bağının olmadığı tamamen ABD tarafından kurulmuş PYD'ye devlet kurdurulması olduğunu kaydeden Aktay, "Burada darbe olmasıyla oluşacak boşlukta bizim Güneydoğumuz özerklik ayaklarıyla o yapıya bağlanmış olacak. Buna tahammül edemeyecek yiğit vatan evlatları elbette ki buna karşılık vermiş olacak ve olay ciddi anlamda bir iç savaşa sürüklenmiş olacak. Böylece Türkiye, Suriyelileşmiş olacak. Hedef, burayı iyi yönetmek değil, hedef burayı bu vatanın evlatlarına yar etmemektir. Bunların hedefi budur." şeklinde konuştu.

Kuşandıkları en güçlü silahın imanları olduğunu ifade eden Aktay, "15 Temmuz'da bu vatanın evlatları hiç gözlerini kırpmadan kuşandıkları imanlarını, inançlarını aldılar yanlarına ve sokaklara çıktılar." dedi.