20 Yıl Sonra Döndükleri Köyde Zor Şartlarda Yaşıyorlar - Son Dakika
Güncel

20 Yıl Sonra Döndükleri Köyde Zor Şartlarda Yaşıyorlar

20 Yıl Sonra Döndükleri Köyde Zor Şartlarda Yaşıyorlar

Mardin'in Midyat İlçesi'ne 'çözüm süreci'yle birlikte 20 yıl sonra dönen köylüler, yetkililerinin kendilerine verdiği sözü yerine getirmediğini ileri sürdü.

22.07.2013 13:58  Güncelleme: 14:08

Mardin'in Midyat İlçesi'ne bağlı, 1993 yılında güvenlik nedeniyle boşalan Yayvantepe Köyü Derik Mezrası'na, 'çözüm süreci'yle birlikte 20 yıl sonra dönen köylüler, yetkililerinin kendilerine verdiği sözü yerine getirmediğini ileri sürdü. Daha önce 300 kişinin yaşadığı köye 9 çocuklarıyla dönen 2 aile, yol, elektirik ve su gibi altyapı hizmetlerinden yoksun bir şekilde yaşama mahkum edildiklerini söyledi.

Mardin'in Midyat ile Şırnak'ın İdil İlçesi arasındaki Bagok Dağı eteklerinde bulunan ve 300 kişinin yaşadığı Derik Mezrası, köy yakınlarında çıkan çatışmalar ve bazı köy korucularının öldürülmesinden sonra, güvenlik gerekçesiyle yıllar önce boşaltıldı. 'Çözüm süreci' ile birlikte, yetkililerin köylerine dönmesi için yapılan çağrıya uyan Ömer Köksal (26) ve Siraç Dursun (42), 9 çocuk ve eşleriyle birlikte köylerine döndü.

Harabe halindeki evlerini borç para ile onaran ve yerleşen aileler, yol, su ve elektirik gibi altyapı hizmetlerinden yoksun bir şekilde yaşamını sürdürüyor. İlkel şartlarda yaşayan iki aile, yemeklerini dışarda odunlarla yaktıkları ateş üzerinde pişiriyor, içme suyunu ise 50 yıllık kuyudan iple çekiyor.

'DÖNDÜK AMA BİZİ UNUTTULAR'

Ömer Köksal, daha önce Midyat Kaymakamlığı'na defalarca gittiklerini, konuyu anlatmalarına rağmen sorunlarına çözüm bulunmadığını belirterek, şunları anlattı:

"Midyat Kaymakamı'nın yanına gittik. Konuyu anlattık ve bize, 'Köyünüze dönün ben sizin için elimden geleni yapacağım, ilk etapta elektrik ve su sorununu çözeceğim. Sonra da hayvancılıkla ilgili destek vereceğim' dedi. Fakat defalarca kaymakama söylememize rağmen hiçbir sonuç alamadık. Ne elektriğimiz var, ne suyumuz var. Yolumuz vardı, ana caddeye kadar çıkıyorduk. Fakat BOTAŞ geldi onu da kapattı. Sözde güvenlik sebebiyle kapattı. Boru hattı buradan geçtiği için araçlar, gidip- gelmesin diye kapattı. Şimdi dolmuşlar ana yolda bizi indiriyor, ana yoldan buraya kadar yürüyoruz. Gece eşim ve çocuklarım karanlıktan korktuğu için dışarı çıkamıyor. Borç harçla evimizi tamamladık. Kaymakam bize, 'Suriye kampı bitsin fazla direk kalırsa' elektrik bağlayacağını söyledi. Eğer biz böyle olacağını bilseydik gelmezdik. Çözüm süreci olduğu için köyümüze geri döndük fakat çile çekiyoruz. Kaymakam bize 'gidin siyasileri devreye sokun' diyor. Biz devletimize, Başbakanımız'a ve kaymakamımıza güvenerek geldik buraya. Eğer elektirik ve su sorunu çözülseydi diğer köylüler de köye dönüş yaparlardı. Eşim hamile gece sancısı tutsa ne yapacağım? Nasıl Hastaneye yetiştireceğim? Bilmiyorum."

Ramazan ayı olmasından dolayı iftar hazırlığı yapan köy sakinleri, elektrik olmadığı için yemeği dışarda odunlarla yaktıkları ateş üzerinde pişiriyor, içme suyunu da 20 yıl önce mezrada bulunan kuyudan bidonlarla çekiyor.

İlkel yöntemlerle yemek yapan Ayşe Dursun, "Her gün bu çileyi çekiyoruz, banyo yapamıyoruz. Bu sıcakta soğuk su için 4-5 kilometre yürüyüp Yayvantepe Köyü'ndeki akrabalarımızın yanına gidiyoruz. Çektiğimiz çilenin son bulmasını istiyoruz. Çocuklarımız perişan oldu. 2 ay sonra okullar açılacak, çocuklarımız okula nasıl gidecek? Su yok, elektrik yok, ben nasıl onları okula göndereceğim?" diye konuştu.

'GECE ÇOK KORKUYORUZ'

Siraç Dursun'un Midyat Anadolu Lisesi'nde okuyan büyük oğlu 15 yaşındaki Muhammet Dursun da "Biz ilçede yaşarken tüketiciydik, köyümüze üretici olmak için döndük. Hayvancılık ve tarım yapmak için döndük köyümüze. Fakat kaymakamımız bize verdiği sözlerde durmadı. Kaymakam, 'köye gidin ilk kazmayı vurun, bir gün sonra elektrik vereceğim' demişti. Ama sözünde durmadı. Şimdi ise ne arayan var, ne soran var. Kardeşlerim ve ben gece olunca çok korkuyoruz. Babam bize erzak almak için yollarda şöförlük yapıyor. Bize yardım edilmesini istiyoruz" dedi.

KAYMAKAM BİNGÖL: KÖYLÜLERİN SABRETMESİ GEREKİYOR

Midyat Kaymakamı Oğuzhan Bingöl ise mezradaki eksikliklerin tamamlanması için bütçelerinin yetersiz olduğunu belirterek, "Kaymakamlığımızın özel bütçesi olmadığı için çalışma yapamıyoruz. Kaymakamlığımızın kendi bütçesi yetersizdir. Buna benzer 5-6 mezra daha mevcuttur. Bu işler hemen olmuyor. Elektrik zaten özelleştiği için, biz de onlara yazı yazdık, cevap bekliyoruz. Köylülerin sabretmesi gerekiyor" dedi. - Şırnak

Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel 20 Yıl Sonra Döndükleri Köyde Zor Şartlarda Yaşıyorlar - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement