AK Parti Mersin Milletvekili ve TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı Lütfi Elvan, "Tüm olumsuzluklara rağmen Türkiye ekonomisinin ne kadar güçlü ve dirençli olduğunu tüm dünyaya gösterdik." dedi.
TBMM Genel Kurulunda, 2020 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2018 Yılı Merkezi Yönetim Kesinhesap Kanun Teklifi'nin tümü üzerinde AK Parti Grubu adına söz alan Elvan, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay'ın yürütmeyi temsiliyle ilgili eleştirilere cevap verdi.
Elvan, Cumhurbaşkanı Yardımcısı'nın Anayasa'da tanımlandığını ve kendisine Cumhurbaşkanına vekalet etme yetkisi verildiğini belirterek, Cumhurbaşkanı Yardımcısı'nın hükümetin üyesi olduğunu, yasama dokunulmazlığı bulunduğunu söyledi.
Tüm partilerin ortak görüşleri çerçevesinde oluşturulan Meclis İçtüzüğü'ne göre de bütçe sunuş konuşmasını yürütme adına Cumhurbaşkanı Yardımcısı veya bir bakanın yapabileceğini ifade eden Elvan, "Dolayısıyla İçtüzüğün gereği neyse, yapılan da odur." diye konuştu.
Elvan, 27. Dönem'de yaklaşık 1,5 yıl geçtiğini ifade ederek, toplam soru önergesi sayısının 21 bin 720 olduğunu dile getirdi. Bakan başına bin 357 soru önergesi düştüğünü, bunlardan yüzde 8'inin zamanında cevaplandığını, 15 günden sonra olanlar da dahil edildiğinde bu oranın yüzde 44.5'e çıktığını kaydetti.
"Yap-işlet-devret" projelerine ilişkin eleştirilere de cevap veren Elvan, projelerden 2018'de devletin kasasına 440 milyon avro girdiğini, buna İstanbul Havalimanı'nın dahil olmadığını belirtti. Elvan, "Dolayısıyla, bir paket olarak düşünüldüğünde gerçekten kamu yararına olan ve vatandaşa daha hızlı, daha çabuk hizmet sunabilecek bir altyapının oluşturulduğunu görüyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
"TL varlıklar yerini sağlamlaştırdı"
Ekonomik ve siyasi durumun çok hızlı değiştiği bir süreçten geçildiğine dikkati çeken Elvan, Ortadoğu'da artan risklerin, yaşanan terör olaylarının Türkiye'yi etkilediğini söyledi.
Seyahat gelirleri ile sermaye hareketlerinin terör olaylarına, sıcak ya da soğuk çatışmalara duyarlı olduğunu dile getiren Elvan, şöyle konuştu:
"Bununla birlikte Sayın Cumhurbaşkanımızın gösterdiği kararlılık ve güçlü liderliğinde, son yıllarda yurt içinde ve dışında gerçekleştirdiğimiz terörle mücadele operasyonları ülkemizin dünyadaki siyasi konumunu güçlendirmiştir. Bu durum aynı zamanda ekonomik operasyonlara karşı da ülkemizin dirayetini arttıran psikolojik bir etken olarak öne çıkmaktadır. Yapılan tüm algı operasyonlarına rağmen TL'ye olan güven aşınmamış, aksine, dezenflasyon programımızın başarısının da etkisiyle TL varlıklar her geçen gün yerini sağlamlaştırmıştır. Jeopolitik risklerin ülkemiz ekonomisini etkilediği bir başka kanal da petrol fiyatlarıdır. Nitekim küresel jeopolitik riskler sadece Ortadoğu'da değil dünyanın dört bir yanında sürmektedir. Latin Amerika ülkeleri başta olmak üzere dış müdahalelerle seçilmiş rejimler, meşru hükümetler devrilmeye çalışılmakta ve bu durum başta petrol fiyatları olmak üzere küresel ekonominin dalgalı bir seyir izlemesine neden olmaktadır.
Tüm bu gelişmeler yatırım kararlarını ve ticareti olumsuz etkilemektedir. Artık uluslararası kuruluşlar ve ülkeler makroekonomik tahminler yapmakta zorlanmaktadır. Çünkü bugün iyi gibi görünen iklim yarın tamamiyle tersine dönebilmektedir. Nitekim IMF 14 ayda tam 5 kez dünya büyüme tahminlerini revize etmiştir. IMF, bir yıl önce Türkiye için yüzde 2,5 küçüleceğini ifade etmiştir. Aynı IMF Türkiye'nin 2019 yılında yüzde 0,2 büyüyeceğini ifade etmektedir. Türkiye etkili devlet geleneği, güçlü liderliği ve onun arkasında olan milletiyle, işleyen demokrasisiyle küresel ekonomik meydan okumalara karşı durabilmekte ve kendisine sağlam bir zemin edinmektedir.
Dünyada güç merkezi Batı'dan Doğu'ya kayarken Türkiye bu dönüşümün aslında tam da merkezinde yer alıyor. Bu çerçevede genç nüfusuyla Türkiye, bu dönüşümden en fazla etkilenecek ülkelerden biri olacak. Bu kapsamda eski paradigmalar ülkelerin sorunlarını gidermeye yönelik yeni ve kalıcı çözümler üretemiyor. Dünyanın birçok bölgesinde yaşanan huzursuzluklar ve karmaşaların da aslında temel nedeni bu. Diğer taraftan, uluslararası arenada 'Ben güçlüyüm istediğimi yaparım, kural, kaide dinlemem." diyen yaklaşımlarla karşı karşıya kalıyoruz. Ben inanıyorum ki şimdi küresel ölçekte Cumhurbaşkanımızın 'Dünya 5'ten büyüktür.' söylemi çok daha iyi anlaşılıyor."
"Ekonomik canlanma sürüyor"
Lütfi Elvan, Türkiye'nin tüm küresel operasyonlara rağmen 2018 yılından sonra 2019 yılında da seneyi pozitif bir büyüme ile kapatarak ekonomik daralmayla karşılaşmayan ülkeler arasındaki yerini koruduğunu söyledi.
Türkiye'nin 2019 yılını negatif büyüme ile kapatacağı, hatta yüzde 5 oranında daralacağını iddia eden uluslararası kuruluşların olduğunu, ancak bunun gerçekleşmediğini anlatan Elvan, hükümetin icra ettiği tüm dönemlerde büyümeyi başarıyla sonuca ulaştırdığını dile getirdi.
Elvan, 2013-2018 döneminde yıllık ortalama yüzde 5.6 oranında büyümeyi başardıklarını ve büyüme algısını bir üst plakaya taşıdıklarının altını çizerek, şöyle devam etti:
"Tüm olumsuzluklara rağmen Türkiye ekonomisinin ne kadar güçlü ve dirençli olduğunu tüm dünyaya gösterdik. Ekim 2018'de TÜFE yüzde 25 iken bugün yüzde 10,5'e düşmüş durumdadır. İki yıllık gösterge faizimiz yüzde 27'lerdeydi bugün yüzde 12 seviyesinde. 2019 yılı üçüncü çeyreğinde ekonomi yüzde 0,9 oranında büyüyerek üç çeyrek sonrasında yeniden büyüme potasına girmiştir. Büyüme verileri göstermektedir ki sanayi sektöründe üçüncü çeyrekte önemli bir toparlanma görünmektedir. Üçüncü çeyrekte yüzde 1.6 oranında büyüyen sanayi sektörünü tarım sektörü de destekleyici mahiyette takip etmiş ve yüzde 3,6 oranında büyüme kaydetmiştir. Hizmetler sektöründe inşaat dışı tüm alanlarda kaydedilen olumlu gelişmeler de göstermektedir ki ekonomik canlanma sürmektedir.
Harcamalar yönüyle değerlendirildiğinde ise ekonomik aktivitedeki canlılık görülebilmektedir. Nitekim yatırımlardaki daralma hızının düşmesi ve toplam tüketimin yüzde 2,5 oranında artış göstermesi bunun en bariz göstergesidir. 2019 yılı genelinde olduğu gibi, bütçenin disiplinden sapılmadan, makul bir açık yoluyla ekonomiyi destekleyici bir rol oynaması sağlanmış ve böylece kamu harcamaları üçüncü çeyrekte de büyümeye destek vermiştir. Dördüncü çeyrekte de daha yüksek büyüme hızıyla Orta Vadeli Program'da yer alan pozitif büyüme hedefi tutturulacaktır. Bu aslında, 17 yılın bir başarısıdır, 17 yıllık dönemde kaliteli bir büyüme sürecini gerçekleştirdiğimizi göstermektedir. Bu bütçe yüzde 100 halkımızın bütçesidir. Önceki 17 bütçede olduğu gibi bu bütçe de toplumun tüm kesimlerinin ihtiyaçlarını dikkate alan ve 82 milyonun tamamının bütçesidir. Burada kadını da bulabilirsiniz, gençleri de bulabilirsiniz, engellileri de bulabilirsiniz, KOBİ işletmelerini de bulabilirsiniz; ne arıyorsanız 2020 yılı bütçesinde var."
Lütfi Elvan, AK parti hükümetlerinin vatandaşı hiçbir şekilde enflasyona ezdirmediğini, refah artışından vatandaşların da hak ettiği payı almalarını sağladıklarını belirtti.
Türkiye'nin Dünya Bankasının "Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri Atlası" raporuna göre, dünyada yoksulluk oranlarını en fazla azaltan ülke olduğunun altını çizen Elvan, "Hükümetlerimiz döneminde ihtiyaç sahibi vatandaşlarımıza tam 315 milyar lira tutarında sosyal yardım sağladık. Son 17 yılda, AK Parti çok önemli reformlar gerçekleştirdi. Bu reformları gerçekleştirirken hiçbir zaman popülist bir yaklaşım ortaya koymadı, hep orta ve uzun vadeli düşündü, milletimizin benimsediği ve sonuna kadar arkasında durduğu hedefler ortaya koydu. Bu hedefleri milletimiz sahiplendi, bundan sonra da inşallah sahiplenmeye devam edecek" diye konuştu.
Son Dakika › Güncel › 2020 Yılı Bütçesi TBMM Genel Kurulunda - AK Parti Mersin Milletvekili Elvan (1) - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?