Türkiye Yazarlar Birliği İstanbul Şubesi'nin düzenlediği " 28 Şubat'ta Darbeye Direnen Kalemler" programında, "medya ve kalem erbapları" o gün yaşadıklarını, darbeye karşı direnişlerini ve duruşlarını anlattı.
Türkiye Yazarlar Birliği İstanbul Şubesi Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen programda, Abdurrahman Dilipak, Sibel Eraslan, Cihan Aktaş, Yıldız Ramazanoğlu, Hüseyin Akın, Nurettin Durman gibi isimler katıldı.
"Post-Modern darbeden" sonra yaşananların anlatıldığı sinevizyonun ardından konuşan gazeteci-yazar Dilipak, ilk darbeyle tanıştığında 11 yaşında olduğunu belirterek, 1960 darbesinin ocaklarına bomba gibi düştüğünü söyledi. Aile olarak 1946'dan beri İslami mücadelenin içerisinde yer aldıkları anlatan Dilipak, darbelerden sonra da en çok kendilerinin etkilendiklerini dile getirdi.
Dilipak, "28 Şubat post-modern darbesinin" Erbakan hükümetine karşı yapılmadığını dile getirerek, şunları söyledi:
"Erbakan hükümetinin kuruluşu, bir gecede Tansu Çiller'in hidayete ermesiyle gerçekleşmedi. Erbakan'ın iktidara getirilmesi, derin yapı içerisindeki ılımlı İslamcılar ile yeşil sermayenin derin yapıya entegre edilmesine karşı çıkan laikçi Kemalist kesimin tasfiyesi için bu hükümet örgütlenmişti. Erbakan o koltuğa oturunca nasıl bir manzara ile karşılaşacağını bilmiyordu. Çevik Bir'in o zaman ses kaydı sızdırılmıştı. Kürt-Türk-Alevi çatışmasında 500 bin insanın ölümünün göze alındığı anlaşılıyordu. Erbakan da onun için 'kanlı mı olacak kansız mı olacak?' derken bu dehşet verici manzarayı ifade ediyordu. Erbakan ülkeyi kan gölüne dönüştürecek böyle bir plana alet olmak istemedi. (Abdullah) Çatlı da bu projenin bir parçasıydı. Eğer Erbakan yargıyı harekete geçirirse, birileri arkadan dönüp bu süreci yönetecek kadroya arka çıkarsa, Çatlı devreye girip o işi orada bitirecekti. Siyasi kanat harekete geçmeyince diğer kanat harekete geçti ve Susurluk olayı meydana geldi."
Son günlerdeki "paralel devlet" konusunu da değerlendiren Dilipak, 28 Şubat darbesinin halen devam ettiğini iddia etti.
Dilipak, derin devletin tasfiye edilemediğini dile getirerek, şöyle devam etti:
"Bu, 2023'e kadar devam eden bir süreç olacak. 28 Şubat'ta elde edilen kazanımlar diğer ülkeler için model olarak kullanılacaktı. Çünkü 1950'lerden sonra kurulan ülkelerde 25, 50 ve 100 yıllık imtiyaz anlaşmaları imzalanmıştı. Bu sözleşmelerin önemli bir kısmı 2023'ten önce bitecekti. Bu tarihten önce işbirlikçi hükümetler iktidara geçirilecekti ki, Batı yine 99 yıllık imtiyaz sözleşmeleri imzalayabilsin. Onun için bu darbe teşebbüsleri 2023'e kadar devam edecek."
Bir takım yolsuzlukların yapıldığını söyleyen Dilipak, ancak Başbakan Erdoğan'ın bunlarla mücadele etmek için terör sorununun bitmesini beklediğini öne sürdü.
Erdoğan'ın, derin devlete karşı Batı ile işbirliği yapmak zorunda olduğunu, paralel devlete karşı da Batı ile pazarlık yapmak zorunda olduğunu öne süren Dilipak, bu nedenle Erdoğan'ın işinin zor olduğunu söyledi. - İstanbul
Son Dakika › Güncel › 28 Şubat'ta Darbeye Direnen Kalemler' Programı - Son Dakika
Sizin düşünceleriniz neler ?