3. Bölgesel Raf Ortakları Toplantısı Başladı

Katar merkezli Şeyh Sani İbn Abdullah İnsani Yardım Kuruluşu (RAF) tarafından bölgesel ortaklarla bir araya gelmek amacıyla düzenlenen, "3. Bölgesel RAF Ortakları Toplantısı" İstanbul'da başladı.

Toplantıya, Başbakanlık Göç ve İnsani Yardımlardan Sorumlu Müşaviriliğinden Ali Güneş, RAF Mütevelli Heyeti Başkanı ve Genel Müdürü Ayid el-Kahtani, Türk Kızılayı Genel Başkan Vekili Dr. Kerem Kınık, İslam İşbirliği Teşkilatı İnsani Faaliyetler Birimi Türkiye Temsilcisi Dr. İbrahim Altan ve İnsan Hak ve Hürriyetleri (İHH) İnsani Yardım Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Hüseyin Oruç katıldı.

Kahtani, etkinlikte, insani yardımı geliştirme ve bu alanda faaliyet gösterenleri en üst seviyeye çıkarma misyonuyla yola çıktıklarını söyledi.

Bu alanda geçtiğimiz seneler içinde ciddi yol katettiklerini belirten Kahtani, "Ortaklarımızla projeler yürüttük, tecrübelerimizi paylaştık. Çocuk, kadın, yaşlı, mazlum her türlü ihtiyaç sahibinin hayallerini gerçekleştirebilecek insani bir altyapı hizmeti kurduk" diye konuştu.

Kahtani, toplantının bu alanda müzakere ve etkinlikler kapsamında üçüncüsünün gerçekleştirildiğini anlatarak, şöyle devam etti:

"Bu çalışmalarımız, insani yardım başkenti Devha'da başlamış olup birçok farklı ülkeyi içerisine alan uluslararası bir nitelik kazanmıştır. Faaliyetlerimiz en iyi yöntem ve programla her türlü eğitim ihtiyaçlarının en üst seviyede karşılandığı bir üst yapı kurabilme amacını taşımaktadır. Rabbimden bu etkinlikten en iyi şekilde yararlanmayı ve bunun daha insana yönelik projelere kapı aralamasını niyaz ediyorum."

"Suriyeli mülteci sayısı 2 milyon 465 bini bulmuştur"

Başbakanlık Göç ve İnsani Yardımlardan Sorumlu Müşaviriliğinden Ali Güneş de Türkiye'nin 2011'den itibaren uyguladığı açık kapı politikasıyla, Suriye'deki kriz nedeniyle zor durumda olan vatandaşların ülkeye alındığını anımsattı.

Savaşın uzun sürmesi ve yerlerinden edilenlerin süreç içerisinde komşu ülkelere gelmesiyle, Türkiye'de şu ana kadar sığınan Suriyeli sığınmacı sayısı 2 milyon 465 bini bulduğunu ifade eden Güneş, "Bu sayı aynı zamanda 2. Dünya Savaşı'ndan sonra en büyük mülteci göçünün Türkiye'ye yapıldığı gerçeğini de göstermektedir. Ayrıca 1923 ile 2000'li yıllar arasında Türkiye'ye gelen mülteci sayısı 2 milyon 377 binken, son 5 yılda 2 milyon 400 bini aşmıştır" dedi.

Uluslararası kuruluşların bu süreç içerisinde uzun süre Türkiye'nin yürüttüğü kamp politikasını övdüklerine, bunu da dünyaya iyi uygulama örneği olarak sunduklarına işaret eden Güneş, şöyle devam etti:

"Hatta Türkiye'nin bu standartları gelişmiş kamp politikasıyla artık dünyadan yardıma ihtiyacı olmadığı kanaati de yaygınlaştı. Ancak daha iyi bir yaşam arayışı nedeniyle batı sınırlarını zorlayan mülteciler, dramatik Aylan bebek olayından sonra artık Türkiye'nin kamp dışında da mülteci barındırdığını görmeye başladılar. Türkiye'de 10 ilimizde yaklaşık 25 kampımızda şu ana kadar 265 bin mülteci bulunmaktadır. Bu da Türkiye'de bulunan Suriyeli mültecilerin yüzde 10'una tekabül etmektedir. Artık uluslararası kuruluşlar Türkiye'nin kamp dışı yaklaşımını övmeye başlamışlardır. Kısa bir süre içerisinde bu kadar insanı alıp herhangi bir kriz olmadan barındırdığına dair değerlendirmelerde bulunmaya başlamışlardır ve bunu hiçbir şekilde de anlayamamışlardır. Bu durumu anlamak konusunda da hep zorlanacaklardır çünkü bu coğrafyanın her türlü hesap, kitap ve yaklaşımların üzerinde ortak bir değerinin olduğunu görmezden gelmişlerdir."

"Kızılay olarak iş birliklerine açığız"

Kınık da özellikle Suriye krizinden sonra Türkiye'nin uluslararası insani yardım noktası haline geldiğini vurgulayarak, bunun da tezahürünün görüldüğünü kaydetti.

Bu organizasyonda dünyanın muhtelif bölgelerindeki eğitim merkezlerinin müdürlerinin katıldığını ve paydaşlarla bir araya gelindiğini anlatan Kınık, konuşmasını şöyle tamamladı:

"Biz de Kızılay olarak bu organizasyonlara, iş birliklerine açık olduğumuz ifade etmek için buraya geldik. Çünkü Kızılay Suriye içerisine yapılacak insani yardımlar noktasında, sıfır noktası teslimlerinde aracı kuruluş. Şimdiye kadar Suriye'nin içerisinde yaklaşık 1,3 milyar liralık yardıma aracılık ettik. Hala da tırların, bir takım insani ihtiyaç malzemelerinin Suriye içine gitmesi için bizler kolaylaştırıcı faktör olarak bulunuyoruz. Burada da iş birliğine açık olduğumuzu, eğitim temelli, insani yardım sektörünün ihtiyaç duyduğu mesleki gücün yetiştirilmesine yönelik düzenlenen organizasyonlara destek vereceğimizi ifade ettik. Bu anlamda buradayız."

Toplantı, 4 gün devam edecek.