Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Nadir Alpaslan, " Türkiye'nin en önemli 20 arkeolojik kazısının yıl boyu devam etmesi ve önümüzdeki yıldan itibaren tüm kazıların bu kapsama alınmasının arayışı içerisindeyiz." dedi.
Alpaslan, Dicle Üniversitesi (DÜ) Kongre Merkezi'nde düzenlenen "41. Uluslararası Kazı, Araştırma ve Arkeometri Sempozyumu"nun açılışında yaptığı konuşmada, kültürel mirasın yaşatılması, insanlığın hizmetine sunulması ve gelecek kuşaklara aktarılmasının önemine değindi.
Türkiye'deki kültürel mirasın dünyaya tanıtılması konusunda yoğun çaba gösterdiklerine işaret eden Alpaslan, "İnsanlığın başlangıcından bugüne kadarki gelişmelerin merkezinde yer alan ve açık hava müzesi olan Anadolu bu kazıların daha etkin ve süratli yapılması konusunda bize sorumluluk yüklemektedir." ifadesini kullandı.
Arkeolojik kazıların bilimsel kriterlerden hiçbir şekilde taviz vermeden etkin, verimli ve en hızlı şekilde yapılmasını istediklerini vurgulayan Alpaslan, şöyle konuştu:
"Bu arayıştan yola çıkarak Sayın Bakanımızın da bize yol göstermesiyle kazıları yılın tüm zamanına yaymak ve daha hızlı yapabilmek için tüm imkanlarını seferber ettik. Türk Tarih Kurumunu da işin içerisine kattık. Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü ile Türk Tarih Kurumu ortak bir çalışma yürütüyor. Türkiye'nin en önemli 20 arkeolojik kazısının yıl boyu devam etmesi ve önümüzdeki yıldan itibaren tüm kazıların bu kapsama alınmasının arayışı içerisindeyiz."
"Geçmiş geleceğe ışık tutacak"
Vali Hasan Basri Güzeloğlu, bu önemli bilimsel toplantının Diyarbakır'da gerçekleştirilmesinden duydukları memnuniyeti dile getirdi.
Diyarbakır'ın insanlığın başlangıcından bu yana tarihe tanıklık ettiğini, tarihin taşa yazıldığı bir şehir olduğunu belirten Güzeloğlu, yapılan son kazılarda çıkan eserlerin Diyarbakır'ın tarihine büyük katkı sunduğunu ifade etti.
Güzeloğlu, kazıların sonuçlarının açıklanacağı buluşmanın insanlığın ortak mirasının anlaşılmasına çok katkı sunacağını vurgulayarak, "Geçmişi bilmek sadece tarih ve arkeoloji kapsamında ele alınması gereken bir boyut değildir. Geçmiş insana dair tüm yaşanmışlıkları sunan ve insanın geleceğine de ışık tutan bir anahtardır. Geçmişi bilmeyenin geleceği doğru inşa etmesi mümkün değildir. Yaşanmış geçmiş, yaşanacak geleceğe ışık tutacaktır." diye konuştu.
Ödenek 33 kat arttı
Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürü Murat Gürül de Türkiye'de kazı ve yüzey araştırması çalışmalarında son yıllarda büyük artış yaşandığını söyledi.
Bakanlar Kurulu kararı ile 2002 yılında Türk bilim adamlarınca gerçekleştirilen kazı çalışmasının 57, 2019'da ise 122 olduğunu aktaran Gürül, "2018 yılında 122'si Türk kazısı, 32'si yabancı kazı, 6'sı yabancı yüzey araştırması, 44'ü müze kazısı, 193'ü kurtarma kazısı ve 31'i kamu yatırımı kurtarma kazısı olmak üzere 586 arkeolojik çalışma gerçekleştirilmiştir. 2018 yılında kazı çalışmalarına 33 milyon lira ödenek aktarılmış olup, bu 2002 yılında aktarılan bütçenin yaklaşık 18 katıdır." şeklinde konuştu.
450 bildiri sunulacak
DÜ Rektörü Prof. Dr. Talip Gül de sempozyuma Türkiye'de kazı ve araştırma çalışmaları yürüten ABD, İtalya, Almanya, Kanada, İngiltere, Avusturya, İsviçre, Belçika, Fransa ve Japonya'dan yaklaşık 60 bilim insanının katıldığını söyledi.Sempozyuma ev sahipliği yapmanın mutluluğunu yaşadıklarını dile getiren Gül, 450 bildirinin sunulacağı sempozyumun 5 gün süreceğini kaydetti.
Son Dakika › Güncel › '41. Uluslararası Kazı, Araştırma ve Arkeometri Sempozyumu' - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?