6. Türk-Alman Su İşbirliği Günleri

Mersin Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi (MESKİ) Genel Müdürlüğü ve German Water Partnership (GWP- Alman Su Ortaklığı) iş birliğinde düzenlenen 6. Türk-Alman Su İşbirliği Günleri başladı.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü, Su ve Toprak Yönetimi Daire Başkanı Ercan Gülay, bir otelde düzenlenen programın açılışında yaptığı konuşmada, son yıllarda önemi giderek artan çevre sorunlarının, devletlerin ve hükümetlerin politik karar alma süreçlerini doğrudan etkileyen en önemli unsurlar haline geldiğini söyledi.

Gülay, çevre sorunlarının toplum yaşamına olumsuz etkilerine işaret ederek, "Bu, yönetimin her düzeyde sorunları çözecek yeni strateji ve politikalar geliştirmesi, bu politikaları çevreyle uyumlu hale getirmesi ve uygulaması ihtiyacını doğurmuştur. Çevre, dünyada tüm ülkelerin üzerinde anlaşabildiği nadir konulardan birisidir. Çevreyi korumak ve kirlilikle mücadele kapsamında ortaya konulan politika ve stratejiler, mevcut ekonomik sistemle uyumlu sürdürülebilir kalkınma ve ekonomik büyümeyi destekleyen, yatırımları teşvik eden ve istihdamı artıran bir doğrultuda olmalıdır." dedi.

Almanya Federal Cumhuriyeti Büyükelçiliği Ekonomi ve Ticaret Müsteşarı Gunnar Denecke de iş birliği çerçevesinde Mersin'de bulunmaktan memnuniyet duyduğunu dile getirdi.

Su alanında modernizasyonların yapılmasının önemini vurgulayan Denecke, "Bu konulara daha farklı yaklaşım, yeni teknolojilerin kullanılması ve iş birliğini zorunlu kılmaktadır. İkili çevre politikalarını geliştirmek amacıyla önemli olan bu konuda Mersin'in böyle bir girişiminde bulunması ve Mersin Büyükşehir Belediyesinin de mükemmel iş birliği için teşekkür ediyorum." dedi.

"Su sorunu gelişmişlik düzeyiyle ilgili değil"

Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz ise dünya genelinde su sıkıntısı yaşandığını ve sorunun gelişmişlik düzeyiyle ilişkili olmadığını söyledi.

Bugün dünya nüfusunun üçte birinin su sıkıntısı çektiğini, 1 milyardan fazla insanın da temiz su temininde güçlükler yaşadığını vurgulayan Kocamaz, şunları kaydetti:

"Aşırı üretim ve aşırı tüketimin doğal bir sonucu olarak karbon ayak izi (birim karbondioksit cinsinden ölçülen, üretilen sera gazı miktarı açısından insan faaliyetlerinin çevreye verdiği zararın ölçüsü) ve su ayak izi (bireyin veya toplumun tükettiği malların ve hizmetlerin üretimi için kullanılan toplam temiz su kaynaklarının miktarı) her geçen gün büyüyor. Sadece dünyadaki yoksul bölgeler değil, gelişmiş bölgeler de artık risk altında bulunuyor. Ülkemizin genelinde ve Çukurova bölgemizde önümüzdeki yıllarda küresel ısınmaya bağlı içme suyu sıkıntısı riski bulunmaktadır. Belediye olarak çevre konusunda sık sık etkinlikler ve çalıştaylar toplamamızın nedeni de budur."

İki gün süreyle su ve atık su sektöründeki kurum ve firmaların bir araya gelmesi beklenilen etkinlikte, suyun etkin ve sürdürülebilir ekonomisi, çevreye duyarlı teknolojiler ve yöntemler, iyi örnekler, sektörün gereksinimleri, sorunlar ve iş birliği imkanları masaya yatırılacak.