Ağrı'da eşi ve onun ailesi tarafından şiddet gördüğü iddiasıyla tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybeden Melek Karaaslan'ın ölümüyle ilgili haklarında 15 yıldan 25 yıla kadar hapis cezası istenen 4 sanığın yargılanmasına devam edildi.
Ağrı Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki davanın beşinci duruşmasına, Melek Karaaslan'ın eşi Ferdi Karaaslan, kayınpederi Kutbettin Karaaslan, kayınvalidesi Naciye Karaaslan katılmadı. Duruşmada, Karaaslan'ın annesi Hanım ve babası Kasım Levent ile avukatları hazır bulundu.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın da müdahil olduğu duruşmada tanık olarak dinlenen Vedat Aslan, her iki aileyi de tanıdığını, aralarında akrabalık bağı bulunmadığını belirtti. Olaya tanık olmadığını anlatan Aslan, daha önce bu konuda bir şey duymadığını, basın aracılığıyla haberdar olduğunu söyledi.
Melek Karaaslan'ın annesi Hanım Karaaslan da eşi Kasım Levent'in suçsuz olduğunu savunarak, "Kocam gariban biridir. Kızıma kocasının sahip çıkması gerekirdi. Kocamın bir suçu yoktur" ifadelerini kullandı.
Karaaslan'ın babası sanık Kasım Levent ise hiçbir babanın kızının kötülüğünü istemediğini anlatarak, şöyle konuştu:
"Dini inancı olan bir insan böyle bir şey yapamaz. Beni böyle bir suçtan yargılıyorlar ama ben suçsuzum. Kızıma eşinin sahip çıkması gerekiyordu. mesela eşime ben sahip çıkıyorum ailesi değil. Bu durumdan dolayı her gün karakola gidip imza atıyorum, böyle bir sıkıntı yaşıyorum. 'Benim suçum nedir?' Benim kimsem yoktur. Tek sahibim Allah'tır, suçsuzum."
Kasım Levent'in avukatları da adli tıp raporunda yer alan beyanlar ve Ağrı Adli Tıp Şube Müdürlüğü'nden gelen rapor arasında çelişki bulunduğunu savunarak, Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu'ndan rapor talebinde bulundu.
Mahkeme Başkanı Hamdi Vural, İstanbul Adli Tıp Kurumu 1. İhtisas Kurulu Başkanlığı tarafından gönderilen raporun ve varılan sonucun yeterli olmadığı görüşüne vararak, raporla ilgili Ağrı Adli Tıp Şube Müdürlüğü'nden görüş talebinde bulunduklarını söyledi.
Vural, Ağrı Adli Tıp Şube Müdürlüğü'nün sunduğu 22 sayfalık raporda, Melek Karaaslan'ın ölüm nedeninin hastalığı sırasında oluşan yaralarının enfeksiyon kapması ve enfeksiyonların tüm vücuda yayılması nedeniyle meydana geldiği sonucuna varıldığını belirtti.
Raporda Karaaslan'ın tıbbi bakım ve tedavi ihtiyacının karşılanması halinde iyileşebileceği, ölümle sonuçlanan bu sürecin engellenmesinin tıbben mümkün olduğunun yer aldığına dikkati çeken Vural, ölümüyle tedavi ihtiyacının karşılanmaması arasında illiyet bağı bulunduğu bilgisinin yer aldığını vurguladı.
Vural, İstanbul Adli Tıp Kurumu'nun raporuyla, Ağrı Adli Tıp Şube Müdürlüğü raporu arasında çelişki olması nedeniyle dosyanın yeniden İstanbul Adli Tıp Kurumu 1. İhtisas Dairesi'ne gönderilmesine, Karaaslan'ın tedavi ihtiyacının karşılanmamasıyla ölümü arasında tıbbi açıdan illiyet bağı bulunup bulunmadığı konusunda bir raporun sunulmasına karara vererek, duruşmayı erteledi.
Ağrı'nın Hamur ilçesinde 24 yaşındaki Melek Karaaslan, eşi ve onun ailesi tarafından şiddet gördüğü iddiasıyla Ankara Dışkapı Yıldırım Beyazıt Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde tedavi altına alınmış, 26 Temmuz 2012 tarihinde hayatını kaybetmişti. - Ağrı
Son Dakika › Güncel › Ağrı'daki Kadına Şiddet İddiası Davası - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?