Akdoğan, Aa Editör Masası'na Konuk Oldu - Son Dakika
Güncel

Akdoğan, Aa Editör Masası'na Konuk Oldu

Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, "Demirtaş, kendi PR'ını yaptı, kendi imajını oluşturdu, sürece ne olursa olsun, İmralı anlamsızlaşırsa anlamsızlaşsın.

29.07.2015 14:35

Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, "Demirtaş, kendi PR'ını yaptı, kendi imajını oluşturdu, sürece ne olursa olsun, İmralı anlamsızlaşırsa anlamsızlaşsın. Bugüne kadar kendilerinin verdikleri mücadele bağlamında ne olduğunun önemi yok, kendi PR'ını yaptı, el bebek gül bebek bir çiçek çocuk olarak, bir imaj imalatına dönüştü ve bugün yaşadığımız şeyler... Şimdi kıvranıyorlar, ne olacak bu süreç?" dedi.

AA Editör Masası'nda gündeme dair değerlendirmelerde bulunan Yalçın Akdoğan, HDP'nin barajı geçmek için Çözüm Süreci'ni feda ettiğini belirtti.

"Bize oy verin Çözüm Süreci başarıya ulaşsın, bu sorun da çözülsün" dediklerini, insanların da HDP'ye oy verdiğini ancak gelinen noktada sürecin türbülansa girdiğini vurgulayan Akdoğan, şunları kaydetti:

"Demek ki sizin oy almanız sürece hiç bir etki yapmıyor, olumlu bir etkisi yok. Tam tersine burada olumsuz bir ekti yaptı. Bazı şehirlerde yüzde 70'lerde, 80'lerde, 90'larda insanlar oy verdiler Çözüm Süreci başarıya ulaşsın diye ama HDP'nin hiçbir karşılığı yok. Görülüyor, koalisyon denklemlerinde yeri yok, Çözüm Süreci konusunda herhangi bir yaptırımı yok, hiçbir anlam ifade etmeyen bir pozisyonu var. O zaman niye milleti kandırıyorsunuz? Seçimden önce ben defalarca 'AK Parti varsa çözüm süreci var' dedim. 'AK Parti güçlü bir şekilde iktidar olursa bu meseleler hızlı bir şekilde yoluna girer' dedim. Ama oyu sen alacaksın, bütün her şeyi de AK Parti yapacak. AK Partiyi de devireceksin sonra diyeceksin ki 'Gel AK Parti bunları yap'  Böyle bir kandırmaca olabilir mi? Bunu bir kere görmek lazım. Bundan dolayı ben diyorum ki, HDP tabanı Kürtler, bunlara sebep olan yöneticiler hakkında çok ciddi şekilde bunlara hesap sormaları lazım, sıkıştırmaları lazım. 'Siz nasıl bir oyuna alet oldunuz ve bütün bu yaşadığımız sıkıntılar yaşanıyor. Örgütsel açıdan da örgüt her şeyi kaybetme noktasına geldi. Bu noktaya nasıl gelindi, nasıl böyle bir şeye sebep olundu, bu nasıl bir basiretsizliktir' diye bu kişilerden hesap sorulması lazım."

-"Öcalan bunları muhtemelen yakalasa sopayla kovalar"

HDP'li yöneticilerin sürekli Abdullah Öcalan adına yalan beyanlarda bulunduklarının altını çizen Akdoğan,  şu değerlendirmelerde bulundu:

"Sürekli Öcalan adına yalan söylüyorlar. Öcalan başkanlık sistemine karşı, Öcalan AK Parti'yle koalisyona karşı… Külliyen bunlar yalan. Öcalan'ın adını kullanarak sürekli toplumu kandırıyorlar. Öcalan ile görüştükleri dönemde koalisyon diye bir konu var mıydı ki Türkiye'de, Öcalan 'onunla yapın şununla yapın' desin. Bu yüzden büyük bir sorumsuzluk var. Öcalan bunları muhtemelen yakalasa sopayla kovalar diye düşünüyorum, 'her şeyi mahvettiniz' diye."

HDP'nin eksen kayması yaşadığını belirten Akdoğan, "HDP eksen kayması yaşadı. HDP, Diyarbakır'dan Cihangir'e istikameti çevirdi. Cihangir sokağına girdiklerinde bütün bu çözüm süreci başka bir yere savrulmuş oldu. HDP tabanı bunun da hesabını sormalı" dedi.

-  "Şimdi kıvranıyorlar, ne olacak bu süreç"

HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş'ın, kendi PR'ını yaptığını, kendi imajını oluşturduğuna vurgu yapan Akdoğan, şöyle devam etti:

"Demirtaş, kendi PR'ını yaptı, kendi imajını oluşturdu, sürece ne olursa olsun, İmralı anlamsızlaşırsa anlamsızlaşsın. Bugüne kadar kendilerinin verdikleri mücadele bağlamında ne olduğunun önemi yok, kendi PR'ını yaptı, el bebek gül bebek bir çiçek çocuk olarak, bir imaj imalatına dönüştü ve bugün yaşadığımız şeyler... Şimdi kıvranıyorlar, ne olacak bu süreç? Burada elbette Kandil'de bundan rahatsızlık duyuyordur ama ortak oldukları nokta Kandil de silahı bırakmaya ayak dirediği için İmralı'nın bir şekilde üzerinde bir pozisyon üretmeye çalıştığı için burada kendi aralarında bir anlaşma olduğu söylenebilir. Dün de Sayın Demirtaş'ın söylediği açıklamalar vardı; yani 'Karar merci Kandildir' diye. Yani Öcalan'ın üzerinde Kandil'i konumlandıran, kendisine de farklı bir pozisyon üreten bir tavır içerisine girdiklerini görüyoruz. Dediğim gibi zaten bu başından beri Çözüm Süreci'ni, İmralı'yı anlamsızlaştırma çabasıydı. Bu şimdi daha net bir şekilde ortaya çıkmış durumda."

"YDG/H'yi insanlara normalmiş gibi kanıksatmaya çalışıyorlar

Başbakan Yardımcısı Akdoğan, ateşkesi devletin bozduğu yönündeki iddialara yönelik, bu kavramının yanlış olduğunu, savaş halinin var olması durumunda ateşkesin söz konusu olacağına değinerek, burada bir terör ve terörle mücadelenin bulunduğunu belirtti.

Kendilerinin kullandığı kavramın eylemsizlik, çatışmasızlık olduğunun altını çizen Akdoğan, konuşmasını söyle sürdürdü:

"Ama örgüt buna da uymadı, eylemsizlik, çatışmasızlık vesaire buna da uymadı. Bütün Çözüm Süreci boyunca illegaliteyi bırakmadı. Baskı ve şiddet üzerinden bölgede büyük eylemler yaptı. Seçimden sonra da birçok adam öldürdü, adam kaçırdı, yol kesti. Uyuyan polisleri öldürmek veya millete trafik hizmeti veren trafik polisini öldürmek ve sivil askerleri ailelerinin yanında şehit etmek... Bunun adı kahpeliktir. Böyle bir şey olmaz. Dünyanın hiçbir yerinde terör, bu kadar vahşi, bu kadar her türlü değerini kaybetmiş terör örgütleri açısından bile bu kadarı şeydir. Böyle bir durum var. Şimdi diyorlar ki, 'Hükümet bozdu' Peki nedir bu? Yani gidip uyuyan polisi öldürmek, trafik polisini öldürmek, ailesinin yanında askeri öldürmek... Bu nedir? Yani bir şeyi bozmaksa bunun dik alası budur."

Yalçın Akdoğan, değerlendirmelerine şöyle devam etti:

"Bunu bir kere görmemiz lazım. Bu örgütle bu parti arasında bir ilişki var mı? Var. Yok diyebilir mi kimse? Diyemez. Bir ilişki var. Peki örgüt mü partinin amacına hizmet ediyor, parti mi örgütün amacına hizmet ediyor? Bunların ikisi de yanlıştır. Parti de örgütün amacına hizmet etse örgütsel hedeflerini siyaseten gerçekleştirmeye çalışsa veya örgüt parti daha çok oy  alsın diye çaba gösterse... Bu ilişkinin ikisi de yanlıştır, ikisi de demokrasiyi zehirleyecek bir durumdur ve bu  vardır. Önce bunu izah etmeleri lazım. Demokratik bir yapı da böyle bir ilişki nasıl olabilir? Yani terörü kınayıp kınamamanın ötesinde daha derin bir durum var burada, daha derin bir ilişki var. Bir kere bu çarpık ilişkinin, bu hastalıklı durumunun doğru anlaşılması, reddedilmesi gerekiyor. Demokraside böyle bir ilişkiye yer yoktur. Düşünün şimdi bir takım partiler var; bunların dayandıkları toplum kesimleri var. Bir de bir takım terör örgütleri var. Bu partilerle işbirliği içinde. Adeta gençlik yapılanması gibi. Düşünün YDG/H  diye bir şey var. Sanırsınız ki HDP'nin gençlik kolu. Nedir bu? Terör örgütünün gençlik yapılanması. Yani elinde silah olan illegal bir yapılanma. Şimdi bunu insanlara normalmiş gibi kanıksatmaya çalışıyorlar."

"Örgütün açıklamalarına baksınlar"

Başbakan Yardımcısı Akdoğan, bu yönde yaşanan gelişmelerin siyasetin terörize edilmesi anlamına geldiğini ifade ederek,  şunları söyledi:

"Bu kabul edilebilir bir durum değildir. Yani şunu demek istiyorum, 7 Haziran'dan sonra, seçimlerden sonra terör örgütü 150'ye yakın silahlı saldırı yapmıştır, 20'ye yakın kişiyi kaçırmıştır, 20 civarında yol kesme yapmıştır, araçlar yakmıştır, 10 askerimizi ve polisimizi şehit etmiştir. Seçimden sonra örgüt doğrudan eylemlilik kararı almıştır. Kendisi bunu defalarca örgüt ifade etmiştir. Şimdi o 'hükümet  şunu yaptı, bunu yaptı' diyenler, açsınlar örgütün açıklamalarına baksınlar. Örgüt defalarca 'ben ateşkesi bozuyorum' demiştir ve bunu defalarca eylemleriyle ortaya koymuştur. Burada kimse hükümete fatura kesmeye kalkmasın. Ortada çok açık cinayetler var. Bunu iki eşit yapı arasında bir mücadelenin verilen kurbanları, zayiatları gibi görmeleri bile teröre destek anlamına gelir. Burada daha net bir tavır takınmaları gerekir."

(Bitti)

Kaynak: AA

Son Dakika Güncel Akdoğan, Aa Editör Masası'na Konuk Oldu - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement